CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, altı yaşındaki çocuğun tarikat müridi Kadir İstekli’yle ‘evlendirmesi’yle ilgili “Asıl fail kim? Asıl fail, devleti dumura uğratan anlayış ya da yönetim. Açık ifade etmek gerekirse saray” dedi.
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, babasının kendisini 2002’de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği’ ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirterek şikâyetçi olduğu ortaya çıkmıştı. Olay hakkında iki senelik şikayetin ardından dava açılırken henüz kimse tutuklanmadı.
Kılıçdaroğlu, bugün CHP Genel Merkezi’nde gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
Gazete İkinci Yüzyıl’ın haberine göre Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Organize bir kötülükle karşı karşıyayız. İşin bir ucunda yargı var, bir ucunda siyaset var. Siyaset yargıya müdahale ediyor. Siyaset, polise müdahale ediyor. Siyaset, savcıya müdahale ediyor. ‘Karışmayın’ diye. Altı yaşındaki bir çocuğa yönelik, organize bir kötülük. Organize kötülükten, Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım.
* Asıl fail kim? Asıl fail, devleti dumura uğratan anlayış ya da yönetim. Açık ifade etmek gerekirse saray. Başka kim olabilir? Savcı, daha önce yapılan şikayette dosyayı kapatıyor. Artı, daha önce dosyayı kapatan hakim. Ne oldu, hiçbir şey olmadı. Yakında o savcı da o hakim de birisi Yargıtay üyesi, birisi Anayasa Mahkemesi üyesi olursa hiç şaşırmayın.
‘Organize kötülüğe karşı ciddi bir sessizlik var’
* Savcı tutuklama istiyor, tutuklama yapmıyor adam. Altı yaşındaki çocuğa tecavüz eden bir kişiye karşı devlet seyirci kalıyor, olmaz. Devlet seyirci kalamaz. Burada şu anda, devleti seyirci kalan noktaya taşıdılar. Bizim isyanımız buna. Kim yaparsa, bunu kalkıp belli bir çerçeve içinde, dar bir çerçeve içinde ele almak doğru değil. Kim yaparsa böyle bir olayı en ağır şekilde cezalandırılmalı, bu kadar açık.
* Organize kötülüğün içinde olan hiç kimsenin oyuna ihtiyacımız yok. Bu kadar açık, bu kadar net. Altı yaşındaki bir çocuğa tecavüz edildi, ben buna karşı çıkmayayım, buradan oy gelecek. Öyle bir oyu da istemiyoruz. Bizim için o oyun değeri hiç yoktur.
* Şu anda, bir organize kötülüğe karşılık, ciddi bir sessizlik var. Çıkıp, Adalet Bakanlığı’na gitmeseydik, Erdoğan konuşmayacaktı. Niye konuşmuyor? Ya bu altı yaşındaki çocuğun günahını nasıl omuzlarında taşıyabiliyorlar?
‘Bunun 28 Şubat’la ne ilgisi var’
* Ceza var mı var, uygulanacak ceza öngörülmüş mü öngörülmüş, katalog suç mu katalog suç. Hangi güç buna engel oluyor? Erdoğan’ın çıkıp, hangi gücün buna engel olduğunu kamuoyuna açıklaması lazım. Hangi güç, bu davada geldi bu çocuğun hakkını savunmadı, çocuğun hakkını aramak için yola çıkan güç engellendi? Kim? İstenirse devlet, devlet içindeki bürokrasi, bütün ayrıntılarını ortaya çıkarabilir. Devleti dumura uğratan, çalıştırmayan organ kim? Hepimiz biliyoruz bunu. Tek kişilik hükümet.
* Devleti nefes alamaz noktaya getirdiler. Devletin bürokrasisini çalıştırmıyorlar. Her şey belli. Failler belli, suç meydanda. Mağdur belli. Adaleti sağlayacak kişi ortada yok. Devlet dediğiniz kurum ilk kez, altı yaşında bir çocuğun mağduriyeti konusunda acze düşmüş durumda.
* Bunun 28 Şubat’la ne ilgisi var? Altı yaşındaki bir çocuğa, sistematik bir tecavüz var. 28 Şubat’la ne ilgisi var? Bu anlayışa sığınanlar, toplumu başka bir kilitliyorlar. ‘Bir tecavüz olayını görmeyin’ o anlayışı egemen kılmak istiyorlar. Bunu toplum vicdani kabul eder mi? Ne ilgisi var bunun 28 Şubat’la? 28 Şubat’ta, altı yaşındaki bir çocuğa sistematik tecavüz yapıldı da birileri bir şey mi söyledi? Ne ilgisi var. Olayı 28 Şubat’a bağlayanlar, bu işe meşruluk kazandırmak isteyenlerdir.
AKP’nin anayasa değişikliği teklifi
* Metni gördük, hukukçu arkadaşlar gördüler. Benim uzun bir vakit ayırıp bakma şansım da olmadı. Tabii, bu anayasa değişikliğinin anayasa hukuku hocaları tarafından değerlendirilmesi lazım. Ama sonuçta, Türkiye’de eğer böyle bir sorun varsa, sorunun tümüyle çözülmesi gerektiğine inanan birisiyim. Herkesin inancına saygılıyım. Zaten saygılı olmak zorundasınız. Kadının giyiminin kuşamının siyasetçiler tarafından istismar edilmesini doğru bulmuyorum ve bunun bir şekliyle önlenmesi lazım.
* Anayasa değişikliği konusunda anayasa hocalarından görüş alacağız. Bir bakacağız. Ondan sonra oturup karar vereceğiz. Büyük bir olasılıkla önümüzdeki süreçte, altılı masada da konuşulabilir. Oturur konuşuruz. Ona göre bir karar veririz, birlikte.