HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, TBMM Genel Kurulu’nda “Aç bırakılan; yurtlarda, evlerde, tarikatlarda istismara ve tecavüze maruz bırakılan çocukların yaşadığı devletin yoksullaştırma ve devletin erkek egemen siyasetiyle doğrudan ilgili. Ensar Vakfı’nda, Hiranur Vakfı’nda yaşananlar, iktidarın bu vakıflara bahşettiği güçle ilgili” dedi.

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, babasının kendisini 2002’de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği’ ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirterek şikâyetçi olduğu ortaya çıkmıştı. Olay hakkında iki senelik şikayetin ardından dava açılırken kimse tutuklanmış değil.
TBMM Genel Kurulu’nda, bugün İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.
‘Ailenin de demokratikleşmesi lazım’
HDP grubu adına söz alan Ayşe Acar Başaran, şunları söyledi:
* AKP iktidarı kadın düşmanı politikaları, sürekli bir biçimde işletiyor. Kadınların bireyliğinden, haklarından soyutlayarak ‘kutsal aile’ ve ‘kutsal annelik’ söylemleri üzerinden gidiyor. Kadınlar bunu ifade ettiğinde hemen aile düşmanı olarak lanse ediliyor. Hayır. Aile bir hakikat ama ailenin de içerisinde problemler var. Ailenin de demokratikleşmesi lazım. Aile deyip, aile içerisindeki bütün suçları, problemleri görmezden gelmeyin diyoruz. Kadınlar bireydir. Sadece, anne, bacı, kız kardeş, çocuk değillerdir.
* Bu ülkede çocuklar için yaşam alanı yaratılmasını savunan ne kadar kadın örgütü varsa hepsinin kapısına kilit vurulmaya çalışıldı. Bir taraftan şu anda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na kapatma davası açıldı. 25 Kasım’da alanlara çıkan kadınlara saldırıldı. Sokaklarda sadece kendisi için değil, çocukların, LGBTİ+’ların yaşam hakkını savunan kadınlara yönelik iktidar politikası, maalesef istismarcılara olduğu kadar yumuşak olmuyor.
‘Bu siyasetin ta kendisidir. Yaratılan siyasetin sonucudur’
* Aç bırakılan, yurtlarda, evlerde istismara, tecavüze maruz bırakılan çocukların yaşadığı; devletin yoksullaştırma ve devletin erkek egemen siyasetiyle doğrudan ilgili. Hiranur Vakfı’nda yaşanalar, iktidarın bu vakıflara bahşettiği güçle ilgili. Bu vakıfları, denetimsiz bırakmasıyla ilgili bir durum. Hiranur Vakfı’nda altı yaşındaki kız çocuğunun yaşadığına bakarsanız bunu çok net biçimde anlarsınız. Bugün medyada çıkıp çocuğun rızasından bahsedenler, zamanında gayriresmi evlilik diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın temsilcisi olduğu AKP zihniyetinin yansıması maalesef. Bu siyasetin konusudur. Hiç böyle siyaset üstü gibi bir tanımlamayla bu meseleye yaklaşmamak lazım. Bu siyasetin ta kendisidir. Yaratılan siyasetin sonucudur.