• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Kayyım'ın oyunu hep aynı: Boğaziçi'nde bir akademisyenin görevden alınma hikayesi

26/01/2022 13:59

AYŞEGÜL KASAP

aysegulkasap@diken.com.tr

@aysegul_kasap

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atadığı ‘kayyım rektör’ Prof. Dr. Naci İnci, karara direnen akademisyenleri hukuka ve usule aykırı şekilde görevden almaya devam ediyor.

Bunlardan biri de matematik bölümü öğretim üyesi Dr. Mohan Ravichandran oldu. Dr. Ravichandran çalışma izninin iptalinin detaylarını Diken’e anlattı.


Rektör talimatıyla alınan karardan dekanının bile sonradan haberi olduğunu belirten Dr. Ravichandran şunları söyledi: “Çalıştığım alandan dolayı hem başka üniversitelerde hem de özel sektörde, burada ya da dünyanın herhangi bir yerinde kolayca iş bulabileceğimi biliyorum. Daha kırılgan bir noktada olan birisinden ziyade benim sözleşmemin iptal edilmesi o anlamda iyi oldu çünkü bunu kolayca kaldırabilecek durumdayım.”

Hem YÖK’e hem de rektörlüğe dava açan Dr. Ravichandran, Türkiye’nin gözde ve köklü üniversitelerinden olan Boğaziçi’nin akademik geleceğinden endişeli: “Üniversitemizin daha da zor zamanlardan geçeceği kaygısını taşıyoruz hepimiz. Geçen hafta seçilmiş dekanlarımız gerekçe gösterilmeden görevlerinden alındılar. Üstüne bir de rektör, bu saygın akademisyenleri bir Twitter paylaşımı ile rencide etti. Boğaziçi’ne verilen tahribata karşı durmaya devam edeceğim.” 

Fotoğraf: Mustafa Topkara

Yabancı uyruklu öğretim üyesi statüsünde çalışan Dr. Ravichandran’ın Eylül 2021’de YÖK tarafından bir yıllığına uzatılan çalışma izni, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nün talebi üzerine iptal edilmişti.

Diken’in soruları ve Dr. Dr. Ravichandran’ın yanıtları şöyle:

Çalışma izniniz hangi gerekçeyle iptal edildi?

Çalışma iznimin iptal edildiğini 24 Kasım tarihinde bölüm başkanından gelen telefonla öğrendim. O ise fen edebiyat fakültesi (FEF) dekanından, dekan da personel ofisinden gelen bir telefonla öğrenmiş. Dekan bunu duyunca şaşırmış ve gerekçe sorduğunda, personel ofisi YÖK’ten bir hafta önce gelen yazıyı yollamış. Yazıda üniversitesinin talebi üzerine 10 Kasım günü yapılan bir toplantıda kararın alındığını belirtilmiş, gerekçe de sadece ‘diğer’ diye yazıyor. Dekan saatler sonra rektöre telefonla ulaşabilmiş ve rektör kendisinin haberi olmadığını, kararın YÖK tarafından alındığı dışında başka bir bilgi vermemiş.

Bu telefon dışında ne matematik bölümü ne de FEF dekanlık ofisi rektörle herhangi bir iletişim kuramadı. Telefonlar, e-postalar, resmi yazılar hepsi yanıtsız kaldı. Nihayetinde altı hafta sonra, YÖK’ün mahkemeye verdiği savunmada sözleşmemin iptal edilmesi talebinin doğrudan rektör tarafından yapıldığını öğrenmiş olduk.

İşin acısı, normal dışı bir durumla karşı karşıya olabileceğimi kasım ayının ortasında üniversite kartımın turnikelerde çalışmamaya başladığı zaman anlayıp şüphelenmiştim. İki gün sonra tesadüfen başka bir öğretim üyesi iş telefonumu ararken üniversite rehberinde ismimin olmadığını bana iletmişti. Kesin bilgiyiyse beş gün sonra bölüm başkanımdan öğrenmiş oldum.

İnci’nin YÖK’e ‘İznini iptal edin’ diye yazı göndermesini bekliyor muydunuz?

‘Hayır’ desem de Naci İnci’nin rektör olarak atanmasından sonra her türlü akademik ihlallere tüm akademisyenler gibi ben de hazırdım. Rektör olarak atandıktan sonra Naci İnci’nin ilk yaptığı icraat  Boğaziçi’nde akademisyen olarak çalışan dünyaca ünlü belgeselci Can Candan hocanın işine fakülte ve bölümünden habersiz, onların kararını hiçe sayarak son vermesiydi. Gerekçe olarak da asla kabul edilemez ve rencide edici sebepler sunmuştu, bu sebeplerin en korkuncu Can hocanın oldukça değerli Film Çalışmaları Sertifika Programı kapsamında verdiği derslerinin gereksiz olduğunu ve başka akademisyenler tarafından da verilebilecek dersler olduğunu söylemesiydi. Daha önce Naci İnci’nin talimatıyla değerli hocalarımızdan Feyzi Erçin, Özcan Vardar ve Seda Binbaşgil’in dersleri de akıl almaz bahanelerle iptal edilmişti.

Can hocanın ne kadar başarılı, saygılı, her akademisyenin örnek alabileceği bir hoca olduğunu Boğaziçi’ndeki herkes bilir. Onunla gurur duymak yerine rektörlük onun kampüse girişini dahi engelledi. (Ekim başında bir açık ders vermek üzere kampüse  geldiği zaman gayri resmi bir şekilde, hiçbir gerekçe gösterilmeden Can hocanın kampüse girişi özel güvenlikler tarafından engellenmişti.) O günü derin bir üzüntü ile hatırlıyorum.

Kısacası Can hocanın görevine son verildikten sonra bir başka aşamaya geçileceğini bekliyordum herkes gibi. Öğretim görevlilerine, yardımcı doçentlere, emeklilere, Emeritus profesörlere ve yabancı uyruklu akademisyenlere de sıra geleceğini tahmin ediyordum.

Çalıştığım alandan dolayı hem başka üniversitelerde hem de özel sektörde, burada ya da dünyanın herhangi bir yerinde kolayca iş bulabileceğimi biliyorum. Daha kırılgan bir noktada olan birisinden ziyade benim sözleşmemin iptal edilmesi o anlamda iyi oldu çünkü bunu kolayca kaldırabilecek durumdayım.

İnci’nin bu hamlesinden sonra eylemlere katıldığınız için hiç pişmanlık hissettiniz mi?

Kesinlikle hayır. Tek pişmanlığım varsa o da öğrencilere bu zor süreçte yeterli moral destek verememiş olmaktır. 2 Ocak 2021’den günümüze tüm öğrencilerin geleceklerine, okullarına dair pek çok endişeleri var. Yaşananların eğitim hayatlarını olumsuz etkilediğini düşünüyorlar ve her şeyin daha da kötü bir hal almasından korkuyorlar. Boğaziçi’nde öğrenciler ve akademisyenler sadece derslerde bir araya gelmezler. Her akademisyen ders saatleri dışında da öğrencilerine akademik olarak destek vermek amacıyla, her anlamda destek vermek amacıyla da görüşür. Bu yeni süreç  başladığından beri çoğumuzun ofis saatleri danışmanlığını yaptığımız öğrencilerimizin, derslerimizi alan öğrencilerin bu tür endişelerini dinlemek, onları tüm olanlara rağmen çalışmalarına kesintisiz devam etmeleri için teşvik etmekle geçiyor. Ben de diğer meslektaşlarım gibi yaşananlardan öğrencilerimizin asgari olarak etkilenmesi için elimden geleni yapmaya çalıştım. Danışmanlığını yaptığım öğrencilerin endişelerini dinlemek ve destek olmak için düzenli toplantılar yaptım ve hala da yapıyorum. Keşke bölüm dışındaki öğrencilere de destek olabilseydim.

Üniversitemizin daha da zor zamanlardan geçeceği kaygısını taşıyoruz hepimiz. Geçen hafta seçilmiş dekanlarımız gerekçe gösterilmeden görevlerinden alındılar. Üstüne bir de rektör, bu saygın akademisyenleri bir Twitter paylaşımı ile rencide etti. Özgür, özerk ve demokratik bir üniversite için anayasal hakkını kullanan öğrencilerimizden Beliz İnce bir dönem uzaklaştırma cezası aldı. Pek çok öğrencimiz cezalandırılıyor. Yakın zamanda haksızca 94 gün hapiste kalan öğrencilerimizden Berke ve Perit ciddi disiplin soruşturmalarına tabi tutulacak. 500 öğrenciye disiplin soruşturması açılacağı söyleniyor. Bu öğrencilere destek vermeye devam edeceğim çünkü meşru bir talepleri var ve düşünen, sorgulayan bireyler olarak daha iyi bir üniversite için mücadele ediyorlar. Elbette genel olarak Boğaziçi’ne verilen tahribata karşı durmaya devam edeceğim.

Bundan sonrası için ne yapmayı planlıyorsunuz? Hangi adımları atacaksınız?

İşime son verilmesine karşı üniversite bileşenlerin desteğiyle hem YÖK hem de rektörlüğe karşı dava açtım ve yürütme durdurma talebinde bulundum. Adıma verilen ve akademik ihlal içeren kararlar nedeniyle, her ne olursa olsun halen danışmanlığını yapmakta olduğum altı yüksek lisans ve doktora öğrencisini bırakmam söz konusu dahi olamaz. Üniversite bileşenlerinden almış olduğum müthiş destekten ötürü kendilerine minnettarım ve Boğaziçi’nin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Dava sonuçlanana kadar sanki Boğaziçi ile ilişkim hiç kesilmemiş gibi çalışmaya devam edeceğim. Öğrencilerime danışmanlık yapmaya devam edeceğim, yazacağım makalelerde Boğaziçi Üniversitesi mensubu olduğumu yazmaya devam edeceğim. Kolay bir yolunu bulup başka yerlere iş başvurusu yapmaktansa akademik özgürlük arayışı için çok haklı ve önemli bulduğum Boğaziçi direnişine destek vermeye devam edeceğim.

Boğaziçi Üniversitesi sizin için ne demek?

Boğaziçi, herkesin bildiği gibi dünya standartlarında bir eğitim ve araştırma üniversitedir. Liyakate dayalı, her fikre açık, tüm bileşenlerine düşüncelerini geliştirmek için özgür alanlar yaratmış olan bir yeridir. Tabii ki her modern üniversite böyle olmalıdır fakat bu olanaklar Türkiye’de gördüğüm kadarıyla Boğaziçi’ne özgüdür. Bunların ötesinde, Boğaziçi kendi bileşenleri için müthiş bir disiplinler arası düşünce alanı açmayı başarmıştır. Soyut konuşmaktansa bir örnek vereyim; Oğuz Gürerk, adında bir yüksek lisans öğrencim yüksek boyutlu istatistik alanda tez hazırlıyor. Oğuz sıra dışı birisi, lisans eğitimini  Boğaziçi’nde almış, ekonomi çıkışlı ama aynı zamanda matematik bölümünde de yan dal yaptı. Oğuz sadece matematik alanında başarılı değil. Boğaziçi’nde lisans yaparken, matematik ve ekonomi bölümleri dışında felsefe, siyaset bilimi, psikoloji ve tarih bölümlerinden de seçmeli dersler almış. Aynı soruyu farklı farklı bakış açılarıyla sorabiliyor, hem matematikçi olarak, hem iktisatçı olarak, hem sosyal bilimci olarak. Bu tür düşünce yeteneği oldukça nadirdir. Böyle bir eğitim veren kurum da oldukça değerlidir. Bunlar dışında, edebiyat ve müzik alanında müthiş bilgiye sahip, oldukça kültürlü genç bir bilim insanı. Oğuz tabii ki bir birey olarak özeldir ama aynı zamanda Boğaziçi’nin sağladığı olağanüstü ortamın da bunda etkisi var diyebilirim.

Boğaziçi hem Türkiye içinde hem de uluslararası kamu üniversiteleri içinde parlayan bir örnektir ve Türkiye kamuoyu böyle bir kurum inşa ettiği için kendisiyle  gurur duymalıdır.

Sizden sonra üç dekan daha görevden alındı. Böyle devam etmesi durumunda Boğaziçi’nin akademik kalitesi anlamında geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Son bir yılda üniversiteye yapılan tüm zararlara rağmen öğretim üyeleri ve öğrencileri  çaba göstererek kaliteli araştırma yapmaya ve eğitim vermeye devam etmeye çalıştılar. Ama kişisel çaba bir noktaya kadar yetiyor. Hasım dekanlar öğretim üyelerinin araştırmalarını çok kolayca bozabilirler ve böyle olması da muhtemeldir.

Kendi adıma konuşmam gerekirse, dönem  ortasında görevime son verildi. İki ders vermekteyim, onlardan biri yüksek seviyede güncel araştırma konuları içeren bir dersti. Benim dışımda bu dersi verebilecek başka birisi yoktu ve dersteki öğrenciler arasında yüksek lisans ve son sınıf lisans öğrencileri vardı. Onlar mağdur olmasın diye işime son verilmesine rağmen dersleri vermeye devam ettim. Ayrıca devam eden bir araştırma projem ve projedeki bütçe ile çalışan muhteşem genç bir kadın doktora sonrası araştırmacı var ve kendisi  ile harika sonuçlar elde etmiştik. Bir makaleyi bitirip tam yeni makale üzerine çalışmaya başlamışken işime son verildi, proje kapandı, bu genç kadın araştırmacı da işsiz kaldı. Üniversite yönetimi böyle devam ederse, bu tür uygulamalar neticesinde ortaya çıkacak zararlar hayal bile edilemez.

Bir üniversiteye rektörün seçilerek değil de atanarak gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boğaziçi’nde yıllarca çalıştıktan sonra tecrübeli öğretim üyeleri Üniversitelerde Yönetim Yapılanması Çalışma Komisyonu (UYYK) adına bir rapor hazırlamış. Rektörün öğretim üyeleri tarafından doğrudan seçilmesi şart değil ama rektör atanma süreci şeffaf ve katılımcı olmalı ve tüm bileşenlerin fikirleri duyulmalı ve değerlendirilmeli. Büyük çoğunluğunun desteğini alamayan  bir rektör, üniversiteyi başarılı bir şekilde  yürütemez ve kurumda hasarlar meydana gelir. Melih Bulu üniversiteye danışmadan ve Naci İnci yüzde 95 ret oyu almasına rağmen atanmışlardı. Bu hamlelerin hiçbir mantığı yok.

Bir ek olarak şunu söylemek isterim ki 1992’den 2012’e kadar Boğaziçi’nde rektör seçimleri çok başarılı şekilde yürütülmüş ve her gelen rektör üniversite bileşenlerden büyük destek almıştır. Üniversitenin bu kadar başarılı olması kısmen bu sürecin başarılı olarak yönetilmesinden. İleride rektör atanmasını ya da seçilmesini tartışırken bu başarılı hikayeyi unutmamamız gerekiyor.

Boğaziçi’nde ‘kayyım’ darbesi: Seçilmiş üç dekan görevden alındı

Boğaziçi’ne ‘istenmeyen aday’ İnci’nin atanmasında perde arkası

Boğaziçili akademisyenlerden Naci İnci atamasına tepki: Karardan geri dönülmeli

Boğaziçi ve Marmara rektörlüklerine atama

9 soruda: Boğaziçi Üniversitesi’nde güvensizlik oylaması

‘Kayyım rektör’ Bulu görevden alındı

Bulu, Boğaziçi Üniversitesi’ni ‘ilk 100’e hazırlıyor: 25 güvenlik görevlisi alınacak

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği: Boğaziçi işgal edildi

Boğaziçi’ne ‘kilit’: Öğrencilerden okul önünde eylem

Melih Bulu ‘Altı ayda biter’ demişti: ‘Boğaziçi direnişi’ altıncı ayında

Boğaziçi Hukuk, ‘dış güçlerle mücadele için’ kurulmuş

Boğaziçili öğrencinin bursunun kesilmesine ‘yürütmeyi durdurma’ kararı

Boğaziçi’nde ‘kayyım’ senatoyu ‘gasp etti’: Kurumsal kazanımlar tahrip ediliyor

Boğaziçili akademisyenler: Yönetim kurulu artık kayyımların elinde

Boğaziçili akademisyenler: Senato gasp ediliyor

Boğaziçi’nde dersleri engellenen hocaya destek: Feyzi hoca burada

Boğaziçi’nde bir hocanın daha derslerine ‘gerekçesiz’ son verildi

Boğaziçi’nde dersleri engellenen Feyzi hoca: Gerekçe ahlakla bağdaşmıyor

Boğaziçi’nde özel güvenlikçiler polisten rol çaldı: Ölümle tehdit, tekme tokat dayak

Boğaziçili öğrencilerden ders vermesi engellenen hocaya destek

‘Kayyım’ın oyunu: Boğaziçi rektörünün derdi senatoda çoğunluğu ele geçirmek

Boğaziçililer 100 gündür ‘kayyım’a direniyor

5 bin Boğaziçili 35 metrelik pankartla ‘Melih Bulu istifa’ dedi

10 kişiden yedisi: Boğaziçili öğrenciler haklı

Kadıköy’de ‘Boğaziçi eylemi’: Çok sayıda kişi gözaltına alındı

Boğaziçi eylemleri: 97 kişi hakkında, üç yıla kadar hapis istendi

‘Boğaziçi eylemleri’: Gözaltına alınan 52 kişiden 46’sı serbest

Boğaziçi Üniversitesi’nde 12 öğrenci gözaltına alındı

Boğaziçi’nde resim ve merdivene karalama

Üyeleri, Boğaziçi Mezunlar Derneği’ne tepkili: Bulu davasına müdahil olun

Mezunlardan video: Boğaziçi’ne sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmak demektir

Anket: Boğaziçi mezunlarının yüzde 1’i bile rektör atamasını desteklemiyor

Boğaziçi Dayanışması’ndan Soylu’ya: Bir adım geri atmadık, siz atacaksınız!

Soylu yine ‘sevgi dolu’: Bakana göre eski Boğaziçi rektörü ‘ahlaksızlığın dibi’nde

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Boğaziçi raporu: Temel insan hakları hiçe sayıldı

Boğaziçili yazar ve sanatçılardan ‘kayyım rektör’e karşı bildiri

Kadıköy’deki Boğaziçi eyleminde tutuklanan öğrencilerle ilgili itiraza ret

Eski Boğaziçi rektörü Ergüder: Öğrenciler protesto tarihimizde yeni sayfa açtı

‘Boğaziçi soruşturması’nda tutuklanan Buldağ ve Ünal’a tahliye

Mezunlardan video: Boğaziçi’ne sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmak demektir

Bursa’daki ‘Boğaziçi eylemi’ne müdahale: 19 kişi gözaltında

‘Boğaziçi soruşturması’: Beyza Buldağ’ın tutukluluğuna itiraz reddedildi

Boğaziçi protestoları: Aynı fotoğraf gerekçe gösterilerek iki farklı kişi tutuklandı

Buldağ: Boğaziçi Dayanışması hesabını devrettim; paylaşımları ben yapmadım

‘Boğaziçi soruşturması’nda gözaltına alınan Beyza Buldağ tutuklandı

Kadıköy’deki Boğaziçi eylemlerine katılan dört kişi tutuklandı; iki kişiye ev hapsi

Boğaziçililerden Erdoğan’a açık mektup: Madem yürek demişsiniz cevap verelim

Profesör Akdeniz: Boğaziçi’ndeki iki yeni fakülte ‘Truva atı’ görevi görecek

Valilik: Kadıköy’deki eylemlere katılan beş kişi gözaltında, üç kişi aranıyor

Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi’ne iki yeni fakülte: İletişim ve hukuk

‘Kayyım rektör’ protestoları: Ankara’da 30, İzmir’de 26, Adana’da 10 gözaltı

‘Kayyım rektör’ protestoları: Bursa’da 17, Samsun’da 19, Çanakkale’de dokuz gözaltı

Kadıköy’deki eylemde gözaltına alınan iki kişi hakkında tutuklama kararı

İçişleri’nden ‘Boğaziçi bilançosu’: 528 kişiden 28’i halen gözaltında

Dışişleri’nden AB ve ABD’ye Boğaziçi çıkışı: Söz konusu çevreleri uyarıyoruz

ABD ve AB’den Boğaziçi tepkisi: Gözaltılar endişe verici

BM de ‘Boğaziçi’ne kayıtsız kalmadı: Gözaltındakiler derhal salıverilsin

‘Kayyım rektör’ eylemleri: Sosyal medya paylaşımlarından sekiz gözaltı

İzmir’de Boğaziçi’ne destek eylemine müdahale: Gözaltılar var

TTB: İktidar, binlerce kişiyi buluştururken; barışçıl gösteriye ‘pandemi engeli’ konuyor

İmamoğlu Boğaziçililerle görüştü: Gençlere uygulanan baskı ve şiddet kabul edilemez

Bahçeli’den CHP liderine gözaltılarla ilgili yanıt: Türkiye’nin böyle evlatları yok

Erdoğan: Talebe misiniz, rektörün odasını işgale kalkışan terörist misiniz?

Boğaziçi Üniversitesi rektörü: Asla istifayı düşünmüyorum

Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin evlatlarını derhal serbest bırakın

Polisten, Kadıköy’de toplanan öğrencilere plastik mermi: 104 gözaltı

Ankara’da Boğaziçi’ne destek eylemine müdahale: 69 gözaltı

Kaymakamlıktan öğrencilerin toplanacağını duyurduğu Kadıköy’e eylem yasağı

EGM’den Boğaziçi açıklaması: Polis ‘Aşağı bak’ değil, ‘Aşağıdan’ dedi

Boğaziçi Üniversitesi rektör danışmanlığına atanan Oğuzhan Aygören görevi reddetti

Boğaziçi’ndeki eylemler sosyal medyada gündem oldu: #AşağıBakmayacağız

Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan 159 kişiden 98’i serbest

Boğaziçi’nde protestolar devam ediyor: Polis kampüse girdi, 159 gözaltı

Boğaziçi Direnişi: Amacımız değerlere saygısızlık etmek değil; çarpıtıldı

‘Kabe görseli’ soruşturması: İki kişiye tutuklama, iki kişiye ev hapsi

YÖK: Bu eylemi gerçekleştirenler üniversite gençliğini temsil etmiyor

Boğaziçi’ndeki ‘Kabe figürlü LGBTİ + bayraklı görsel’den dört öğrenciye gözaltı

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘kayyım rektör’ protestosuna ilişkin gözaltı sayısı 36’ya çıktı

Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenlerden protesto

‘Kayyım rektör’ü protesto eden Boğaziçili öğrencilere polis müdahalesi

Boğaziçi Mezunlar Girişimi: Tepeden inme atamayla üniversitenin iradesi hiçe sayıldı

Anam babam okul yüzü görmemişti, Boğaziçi’nde hocalık yaptım…

Boğaziçi Mezunlar Derneği nihayet ses verdi: Müdahaleleri kabul etmiyoruz

Hey Boğaziçi Mezunlar Derneği… Nasıl, ‘Feng Şui ile Hayat Atölyesi’ne ilgi yoğun mu?

Boğaziçililerden Erdoğan’ın atama kararına tepki: #KayyumRektörİstemiyoruz

Kategori:Diken özel

SON HABERLER

Zelenski ateşkese hazır: Görüşmeler için Vatikan ve Türkiye'yi değerlendiriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’a müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

'Altın kalpli' katil balinalar, pilot balina yavrularını evlat ediniyor

Bilim insanları katil balina sürülerinin pilot balina yavrularını evlat edindiğini keşfetti.

Trump: Vatikan, Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin çok iyi geçtiğini ve Rusya-Ukrayna müzakerelerinin hemen başlayacağını açıkladı.

Eski Deva Partili vekil Seda Kâya Ösen CHP'ye katıldı

DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir milletvekili Seda Kâya Ösen CHP’ye katıldı.

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

Boğaziçi'nin yerleşkesi ve yakın çevresine yönelik onaylanmış bir plan yok
Eski Trendyol çalışanı anlattı: Direnenlere 'jurnalci' baskısı ve 'işten çıkarma' tehdidi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×