CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidarın hedef gösterdiği Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yargılandığı davada mahkeme heyetinin reddi talep edildi. Heyet de bu talebi reddetti ve Fincancı’nın tutukluluğunun devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 11 Ocak 2023’te yapılacak.

İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Bakırköy Cezaevi’nde tutulan Fincancı hazır edildi. Duruşmayı CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Avrupa Birliği Delegasyonu’ndan Sema Kılıçer de izledi. İsviçre, ABD ve Hollanda’dan temsilciler ve Almanya başkonsolosu da salondaydı. Duruşmayı 80’den fazla avukat takip etti.
Fincancı, duruşmanın başlamasını beklerken etrafında beş jandarma bekledi. Davayı çok sayıda kişi takip ettiği için seyircilerin çoğu ayakta kaldı, salonun kapısı kapatılamadı. Duruşma salonunun olduğu katta kalkanlarıyla çevik kuvvet polisleri ve sivil polisler bekletildi.
Başkan mütalaayı tekrarlattı
Duruşmanın başında mahkeme başkanı Murat Erten, “Savcıya mütalaasını tekrarlatacağım” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı Doğan Emre Kılıç da bir önceki duruşma açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) avukatı, geçen duruşma davaya katılma taleplerinin reddedilmesine karşın yine davaya katılma talebinde bulundu. Heyet, bir kez daha reddetti.
Ret kararıyla başladı
Daha sonra Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu söz alarak heyetin duruşmayı küçük salonda yapmasını eleştirdi. Batman Baro Başkanı Erkan Şenses de üç avukat sınırlandırmasına itiraz etti. Heyet, hem duruşmanın büyük salonda yapılması hem de üç avukat sınırının kaldırılması talebini reddetti. Sonra Fincancı’ya söz hakkı verildi. Fincancı sözlerinin savunma olmadığını belirtti.
‘Savcı intihalden kurtulamamış’
Savcıya teşekkür ederek sözlerine başlayan Fincancı, “Çünkü o uzun ve çok sayıda bilim dışı ifadeyle malul iddianameyi epeyce sadeleştirmiş ama intihalden kurtulamamış” dedi. “Bu süreç inanılmaz bir algıyla yürüyor” diyen Fincancı şöyle devam etti:
‘Talimat değil de ne?’
“Başından beri bir talimatla karşı karşıya olduğumuzu düşündüren ifadelerle karşı karşıyayız. İktidarın sözcüleri, küçük ortakları konuşuyor ve ‘vatansız kalsın’ diyor. Bu ülke için kim daha fazla yarar getirmiş biliyor Türkiye halkları. Milli Savunma Bakanı ben yayına katıldıktan sonra ‘iftira’ diyor. Araştırma olmadan iftira demek baştan yalan söylemektir. Neyin iftirası olduğu da meçhul. Bu hafta sonu Milli Savunma Bakanı ‘Milletimiz bu kişileri affetmeyecektir’ dedi. Bu talimat değil de nedir?”
‘Hakikat bükücülük yapılıyor’
Geçtiğimiz hafta görülen duruşma için adliye binası ve çevresindeki güvenlik önlemlerini gördüğünü aktaran Fincancı, “Sanki ben en tehlikeli sanıkmışım gibi davranıyorlar, bu da sizin üzerinde etki etmek için yapılıyor. Siyasi otorite tamamen algılar üzerinden ilerliyor ve hakikat bükücülük yapıyor. Mütalaa da aynı şeyi yapıyor” dedi.
‘İnceleme yapılmalı’
“Akciğerden gelen kanamanın nasıl bir propaganda olduğunu anlamıyorum” diyen Fincancı, kimyasal silah kullanıldığı iddiasıyla ilgili balistik uzmanlarının ve bağımsız heyetlerin olay yerinde inceleme yapması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Tıbbi görüşümü belirterek nasıl bir meşruiyet kazandırdığımı çok merak ediyorum. Bu ülkede biliyoruz ki eğitim sistemi gereği sebep-sonuç ilişkisi kurmakta zorlanılıyor. Burada da bir sebep-sonuç ilişkisi kuramama durumu var.”
‘Teröristsem hangi örgüt, TİHV mi?’
TTB ve İnsan Hakları Derneği’nin faaliyetlerinden bahseden Fincancı, “Başka örgütüm yok benim. Ben teröristsem hangi örgütten terörist olduğumu merak ediyorum. TİHV’den mi, İşkence Mağdurları için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi mi, Filistinli Mahpuslar Derneği mi, İnsan Hakları için Fizisyenler mi (PHR) benim örgütüm” diye sordu.
At sineği benzetmesi
Fincancı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine ‘terörist’ diyebildiğini anımsatarak “O dedikten sonra benim hakkımda yargı mensupları nasıl ayrıksı düşünebilir? Ardından da beraat ettiğimiz davada istinaf kararı bozuyor ve yeniden yargılama başlıyor, ne tesadüf” diye konuştu. Siyasi otoriteyle ‘tutkulu bir ilişkileri olduğunu’ söyleyen Fincancı, “Biz onlara bilimsel eleştiriler yaparken onlar bizi teröristlikle, vatan hainliğiyle ve daha çok yakışıksız ifadeyle suçladı. Bunlar karşısında nasıl değerlendirme yapacağınızı merak ediyorum” dedi. Dünya çapında devletlerin işlediği suçlara karşı olduğunu belirten Fincancı, “Ben bu devletin başına musallat olmuş at sineğiyim” diye konuştu.
‘Yeni hayatlar filizlensin diye…’
Mahkeme heyetine “Biz hekimler araç olarak kullanılmayı reddediyoruz, siz de reddedin” diye seslenen Fincancı, son olarak şunları söyledi:
“Yine aynı savcı örgüt üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatmış. TTB’den kurtulmayı istiyorlar, benden de kurtulmak istiyorlar. Dört duvarın arasına koymuşsunuz, tutuklamışsınız… Nazım’ın dediği gibi ‘O duvar, duvarınız vız gelir.’ Mücadeleye devam edeceğimiz muhakkak. Biz yeni hayatlar filizlensin, yaşayanlar hayatlarını onurla devam ettirsin diye uğraşıyoruz. Bunun da bir suç olduğunu düşünmüyor ve suçlamalarınızı reddediyorum.”
Fincancı, konuşmasını tamamladıktan sonra salonda bulunanlar alkışladı.
Bakanlığın avukatı salondan çıkmadı
Fincancı’nın konuşmasından sonra avukatı Eyüboğlu, MSB’nin avukatının davanın katılanı olmadığı için bulunduğu yeri terk etmesi gerektiğini söyledi. Mahkeme başkanı Murat Erten, bu talebi de reddederek bakanlığın avukatının müştekilerin oturduğu bölümde bulunmaya devam etmesine izin verdi.
Heyet reddedildi
Fincancı’nın avukatlarından Meriç Eyüboğlu, “Biz bugün buraya ceza vereceğinizi öngörerek geldik” dedi ve hakkaniyetli ve objektif olmadıkları gerekçesiyle heyeti reddetti. Heyet, ‘duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu‘ iddiasıyla talebi reddetti. Adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı gerekçesiyle Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 11 Ocak 2023 saat 10:00’da yapılacak.
Ne olmuştu?
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidarın hedef gösterdiği TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı hakkında Ankara başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.
Fincancı, 26 Ekim Salı İstanbul’da gözaltına alınarak Ankara Adliyesi’ne götürülmüş, orada ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan tutuklanmıştı.
Ankara başsavcılığı, Fincancı hakkındaki soruşturmayı tamamlayarak 9 Kasım’da iddianameyi hazırladı. ‘Örgüt propagandası yapmak’ suçlamasının yöneltildiği üç sayfalık iddianameye göre, Fincancı’nın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen Medya Haber TV yayını ‘uluslararası ölçekte’ bir yayındı ve ‘çok geniş kitlelere ulaşabilecek ana haber bülteni kapsamında’ydı. İddianamede, Fincancı’nın Kürt hareketine yakın Medya Haber TV’de ‘resmi bir unvanı terör örgütü propagandası yapmak için kullandığı’ savunuldu.
Geçen hafta görülen ilk duruşmada savcı Doğan Emre Kılıç, esas hakkındaki mütalaasıyla birlikte gelmiş, Fincancı’nın ‘örgüt propagandası yapmak’ suçundan cezalandırılmasını istemişti. Fincancı’nın tutukluluğunun devamına hükmedilmişti.