Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın önce siyasi lince maruz kalması, arkasından önce gözaltına alınması, bugün de tutuklanmasına karşı meslektaşlarının tepkisi sürüyor. TTB ve İstanbul Tabip Odası’nın eski başkanları bir araya gelerek “Şebnem Hoca yalnız değildir” dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidarın hedef gösterdiği Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Fincancı, 26 Ekim Salı İstanbul’da gözaltına alınmış, bugünse ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan tutuklanmıştı.
Eski TTB başkanları Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Prof. Dr. Özdemir Aktan, Prof. Dr. Raşit Tükel, eski İstanbul Tabip Odası başkanları Prof. Dr. Taner Gönen, Prof. Dr. Selçuk Erez, Prof. Dr. Pınar Saip ve çok sayıda hekimin, siyasi parti, sendika, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı toplantıda ortak bildiriyi şimdiki İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan okudu.
Türkiye hekim hareketinin yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“TTB yetmiş yıla varan geçmişiyle ülke tarihinde son derece önemli yeri olan bir kurumdur. Bir ülkenin toplumsal, sosyal yaşamında, demokrasinin, özgürlüklerin tesisi ve korunmasında kurumların yeri tartışılmazdır.
TTB pandemi döneminde canı pahasına fedakârca halkına hizmet etmiş, bu uğurda onlarca meslektaşını kaybetmiş hekimlerin çatı örgütüdür. Yaptıkları cansiperane hizmetlere karşın son yıllarda sağlık sisteminin içine sokulduğu çıkmaz ve yönetimin itibarsızlaştırması sonucu sağlıkta şiddetin doruklara vardığı, neredeyse her yıl bir üyesinin katledildiği, her gün onlarcasının şiddete maruz kaldığı, özveriyle çalışan hekimleri barındıran bir kurumdur.

TTB yaşadıkları tüm olumsuzluklara karşın halen gece gündüz demeden çocuk, genç, yaşlı halkın sağlığı ve iyi hekimlik için çalışan hekimlerin örgütüdür.
“Mesleki ömrünü insan hakları mücadelesine adamış”
Şebnem Korur Fincancı böylesi bir kurumun başkanıdır. Mesleki ömrünü insan hakları mücadelesine adamış ve Türkiye’nin bu konuda kilometre taşlarından birisi olmuştur. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Başkanlığı yapmıştır.
Birleşmiş Milletler tarafından işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen silinmeyecek İstanbul Protokolü belgesinin oluşturucuları arasında yer almıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Kadına Yönelik Cinsel Şiddet Araştırması ve El Kitabı çalışmalarında yer almıştır.
TTB’ye yapılan saldırıya gerekçe gösterilen açıklamaları kendi ifadesiyle de dile getirildiği gibi böylesi bir birikime sahip bir bilim insaninin uzmanlık alanına dair izlenimlerdir. Buna karşın kendisine yapılan gözaltı hukuka aykırı, hukuk boyutlarını aşan orantısız bir girişimdir. Savcılık makamına giderek ifade vereceğini yazılı olarak bildiren bir insanın gözaltına alınması hukuka aykırı ve kabul edilebilir değildir. TTB’nin bir linç kampanyasına ve kapatılma tehdidine maruz kalmasına varan bu uygulama demokrasi ve halkın sağlığına yönelik en ağır saldırıdır. Son yıllarda dozu giderek artan ve konser yasaklamalara kadar varan, her türden muhalif görünen sesi susturmaya azmetmiş, akıl dışı bir zihniyetin ürünüdür.

Tarihinin her aşamasında ve her koşulda halkın sağlığı ve iyi hekimlik için çalışan, ülkenin demokratik yaşamında vazgeçilmez bir yeri olan TTB gibi köklü bir kuruma yapılan saldırı ve kapatma girişimi demokrasi ve özgürlükler anlamında çok ciddi yıkımlara yol açacaktır, bir an bile düşünülmesi mümkün değildir.
İstanbul Tabip Odası, TTB başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın açıklamaları bahane edilerek yıllardır sürdürülen TTB’yi kapatma girişimleri karşısında hukuktan ve tabanından aldığı güçle her tür saldırıya karşı mücadelesini sürdürecektir.”

İstanbul Tabip Odası’nın binasına “Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir” pankartı da asıldı.