HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasını eleştirmesi ve HDP Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç’un “Fincancı Türkiye’nin onurudur” demesi AKP, MHP ve İYİ Parti’li vekilleri kızdırdı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidarın hedef gösterdiği Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Fincancı 26 Ekim Salı İstanbul’da gözaltına alındı. Ankara başsavcılığı, mahkemeden Korur’un TTB Merkez Konseyi Başkanlığı görevine son verilmesi ve yeni başkan seçilmesi yönünde karar alınmasını talep etti.
Genel Kurulda ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin maddeleri üzerinde görüşmeler sırasında konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, şunları dedi: “Şebnem’in babası asker. Askerin evinde silahı olur, babadan kalma bir silah. Bunlar FETÖ taktiğidir. Hala kripto FETÖ’cüler arıyorsunuz ya, bu operasyonları yapanlara bakın, bu bilgileri Cumhurbaşkanı’nın ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın önüne koyanlara bakın.”
TRT ve Anadolu Ajansı dahil iktidara yakın medya ve Twitter’daki haber hesapları tarafından Fincancı’nın evindeki polis baskınına ait görüntüler servis edilmişti. Söz konusu görüntülerden ‘örgütsel materyal’ diye servis edilen ‘Dağın Ardına Bakmak’ adlı kitap iktidara yakın Turkuvaz Medya’ya ait D&R’ın sitesinde bandrollü şekilde yer alıyor. Üstelik 12 yıl önce kitabın tanıtımı TRT’de yapılmış. İddialardan ‘kalaşnikof mermisi’ olarak servis edilen mermi görüntüleriyse Kalaşnikof olarak bilinen Sovyet yapımı AK-47 silahına ait değil. Zaten avukat Meriç Eyüboğlu da söz konusu mermilerin Fincancı’nın babasının ruhsatlı silahına ait olduğunu söylemişti.
MHP Grup Başkan Vekili Muhammed Levent Bülbül, “Babamdan kalma” sözlerinin ‘cezanın önüne geçmeyeceğini’ savunarak şunları dedi: “Burada bu hikayeleri anlatıp da insanları masum göstermeye çalışmayın. Bir doktorun, TTB Başkanının evinde otomatik silah mermisinin ne işi var? Adli tıpçı olması evde otomatik silah mermisini haklı çıkarır mı?”
Avukat Meriç Eyüboğlu, Fincancı’nın Adli Tıp’ta ateşli silahlar dersi verdiğini, bu yüzden bu materyalleri kullandığını’ söylemişti.
‘Emperyalist ve Siyonistlerle beraber Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırma girişimleri‘
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, şunları söyledi: “En büyük Kürt düşmanı olan ve büyük Ermenistan’ı kurmak isteyen, büyük İsrail’i Nil’den Fırat’a kurmak isteyen emperyalist ve Siyonistlerin maşası ve tetikçisi olan terör örgütü PKK’nın sözcülüğüne kimse soyunmamalıdır. İşin özü, hakikati budur. Bunun dışındaki her türlü yaklaşım ancak ve ancak lafügüzaftan ve hakikaten bir meseleyi çarpıtmaktan ibarettir. Bu konuda PKK, ASALA’nın kendini feshetmek suretiyle oraya intikaliyle kurulmuş bir terör örgütüdür, bunun yüzyıllık ayağı vardır. Abdülhamit döneminde de Taşnak ve Hınçak örgütleri aynı fonksiyonu icra etmişlerdir. Emperyalist ve Siyonistlerle bir ve beraber olarak Osmanlı’yı, Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırma girişimlerinde bulunmuşlardır. Aynı senaryo bugün iş birlikçileri eliyle uygulanmak istenmektedir. Bunu reddettiğimizi ve reddedeceğimizi herkesin bilmesi lazım.”
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Fincancı’nın evinde bulunan kitabın, hakkında toplatma kararı bulunmayan bir kitap olduğunu ifade ederek, “Fincancı Türkiye’nin onurudur” dedi.
İYİ Parti’den tepki
Bu sefer de tepki İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’ndan geldi: “Şebnem Fincancı bu memleketin onuru değildir. Bu memleketin onuru, 40 yıldır evlatlarımızı kınalayıp gönderdiğimiz dağlarda, huzur içinde yaşayalım diye şehit olanlardır.
Ağıralioğlu, şöyle konuştu: “Bizim onurumuz, bölgemizde insanlar huzurla yaşasın diye bunca fedakarlığı yapmış evlatlarımızın terörle mücadelesine destek vermektedir, teröre karşı bu amansız mücadelede siz bu koltuklarda oturup devlete, millete sallayasınız diye değil. Bu Gazi Meclis’te hakkınızı hukukunuzu, istediğiniz fikrinizi ifade edebilirsiniz ama devletin- milletin varlığına laf edesiniz diye değildir. Onurumuz herkesin her şeyi söyleyebildiği ama devlet-millet beraberliğinin herkes tarafından gözetilebildiği bir ülkede yaşama iddiasıdır. Hassasiyetlerimiz, terörle mücadelemizdeki kararlılığımız ortadadır. Türk ordusunun kararlılığını gölgeleyecek, PKK’yı içinde yuvalandıkları ve alçaklık yapmak için pusulandıkları yerlerde mutlu edecek açıklamalar onur değil, onursuzluktur. Herkesin yerini, mevziisini, mevkisini bilmesi lazımdır.”