MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin hukuk fakültesi için açtığı adrese teslim dört kadro, ilanlarda yer alan şartların ‘objektif’, ‘denetlenebilir’, ‘bilimsel’ ve ‘hukuka uygun’ olmamasından dolayı mahkeme tarafından iptal edildi.

Boğaziçi Üniversitesi ‘kayyım yönetimi’, okuldaki baskısını artırırken kadrolaşma çalışmalarını hızlandırdı. Yönetimin son dönemde açtığı adrese teslim kadro ilanları Boğaziçili akademisyenler tarafından yargıya taşınıyor.
Bunlardan biri de 16 Temmuz 2021’de hukuk fakültesi için açılan öğretim üyesi ilanlarıydı. Mahkeme, öğretim üyesi ilanlarını objektif, denetlenebilir ve bilimsel olmamasından dolayı iptal etti.
Açılan kadro ilanları
16 Temmuz 2021 tarihli resmi gazetede, milletlerarası hukuk, medeni hukuk ve ticaret hukuku anabilim dalı başkanlığı için doktor öğretim üyesi; milletlerarası özel hukuk için doçent ilanı açıldı.
İlanların ilk şartı şuydu: “Adayların bilimsel çalışmalarını yayınları ile kanıtlamış olması ve çok iyi derecede İngilizce bilmeleri gerekmektedir.”
İlanlardaki diğer şartlarsa şu şekilde:
* Milletlerarası hukuk: Doktorasını yurtdışında İngilizce dilinde Avrupa Birliği hukuku alanında yapmış olmak. Avrupa Birliği hukuku, uluslararası hukuk ve deniz hukuku alanında çalışmaları olmak. İngilizce ders verme yeterliliğine sahip olmak.
* Medeni hukuk: Doktorasını yurtdışında İngilizce dilinde borçlar hukuku bilim alanında yapmış olmak. Rekabet hukuku, tüketici hukuku ve eşya hukuku alanında çalışmaları olmak. İngilizce ders verme yeterliliğine sahip olmak.
* Ticaret hukuku: Doktorasını yurtdışında İngilizce dilinde şirketler hukuku alanında yapmış olmak. Şirketler hukuku, sermaye piyasası hukuku ve rekabet hukuku alanında çalışmaları olmak. İngilizce ders verme yeterliliğine sahip olmak.
* Milletlerarası özel hukuk: Milletlerarası özel hukukun kapsamına giren konularda tez, kitap, makale ve diğer yayınlar yapmış olmak. Lisansüstü tezlerinden en az birisini tahkim hukuku alanında yapmış olmak. Milletlerarası özel hukuk alanına dahil tüm konularda ders verme tecrübesine sahip olmak. İngilizce ders verme yeterliliğine sahip olmak.
‘Şartlar objektif değil’
Mahkeme, öğretim üyesi ilanlarındaki “Adayların bilimsel çalışmalarını yayınlarıyla kanıtlamış olması ve çok iyi derecede İngilizce bilmeleri gerekmektedir” şartının objektif ve denetlenebilir olduğu ve bütün kadrolar için geçerli bir kriter olarak belirlendiğinden sorun görmedi.
Öte yandan diğer şartların objektif, bilimsel ve denetlenebilir olmadığına kanaat getirdi. Mahkeme, ‘Türkiye’den hukuk eğitimi anlamında çok daha geri olan herhangi bir ülkenin de yurt dışı tarifine uyabildiği, yurt dışı şartının bilimsel bir kanıt olmadığı, davalı idarece spesifik olarak belirlenen doktora eğitimi alanları ve lisansüstü tez konusuna ilişkin ihtiyacın varlığını ortaya koyacak somut bir gerekçenin ortaya konulamadığı’ nedeniyle diğer şartları hukuka uygun bulmadı.
Yükseköğretim kurumlarının ilgili yönetmeliğindeyse ‘öğretim elemanı kadro ilanlarında lisans veya lisansüstü mezuniyet alanları ile ilan edilen alana ait bilimsel, nesnel ve denetlenebilir koşullar dışında belirli bir adayı tanımlayan özel şartlar koyamazlar’ ibaresi yer alıyor.
‘Atama iptalleri için de harekete geçeceğiz’
Diken’e konuşan Boğaziçili akademisyenlerin avukatı Fırat Kuyurtar, ‘söz konusu ilanlara göre atamalar yapıldığı ve ilanların iptal olmasının atamaların da doğrudan iptal olacağı anlamına gelmediğini’ söyleyerek atamaların iptali için de harekete geçeceklerini ekledi.
Kuyurtar, ilanların ‘hukuksuz olduğunun tescillendiğini ve bu nedenle atamaların da iptal olması gerektiğini’ belirtti.
Fakültenin kendisi de davalık
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu’yu atamış, hemen ardından bugüne kadar devam eden ‘kayyım rektör’ protestoları başlamıştı.
Bulu’nun yardımcılık, danışmanlık gibi pozisyonlara getirmek istediği akademisyenler görevi kabul etmemiş; bunun üzerine Erdoğan yeni bir hamleyle, şubat ayında üniversiteye hukuk ve iletişim fakültelerinin kurulmasına karar vermişti. Akademisyenler, iki fakülteyi ‘Truva atı’na benzetmiş; rektörü meşru kılmak için gerekli kadroların bu fakülteler üzerinden verileceği savunulmuştu.
Eğitim-Sen, Cumhurbaşkanlığı kararıyla fakülte açılması uygulamasının Anayasa’nın 130’uncu Maddesindeki üniversite özerkliğini ihlal ettiği gerekçesiyle konuyu Danıştay’a taşımıştı.
Danıştay savcısı da cumhurbaşkanının Boğaziçi’ne bu fakülteleri kurmasının üniversite özerkliğine ve hukuka aykırı olduğu yönünde görüş bildirmişti.