Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç Dr. Erol Köroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atadığı rektör Naci İnci’nin üç fakülte dekanını görevden alırken ‘izlediği yolu’ anlattı: “Bizim duyduğumuz bir sene boyunca 500’ün üzerinde öğrenciye disiplin soruşturması talebi rektörlükten fakültelere ve enstitülere yağdırıldı. Bu disiplin kurulları oluşturularak yerine getirildiği halde eksik yapıldığı söylenerek dekanlara disiplin soruşturması açtılar.”
İnci, Boğaziçi Üniversitesi’nde Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. R. Metin Ercan ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt’u görevden almıştı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) toplantısında alındığı belirtilen karar dekanlara elektronik belge sistemi üzerinden bir yazıyla tebliğ edilmişti.
Dekanlara gönderilen yazıda görevden alınma gerekçeleri açıklanmamışken, İnci Twitter hesabı üzerinden üç dekanın görevine son verilmesinde ‘disiplin suçu’nu gerekçe göstermişti.
Radyo Sputnik’ten Ali Çağatay’a konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç Dr. Köroğlu, şunları kaydetti: “Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ve Eğitim Fakültesi’nin seçimle, öğretim üyelerinin verdiği oylarla belirlenmiş ve seçildikleri dönemde Boğaziçi’nin demokratik yönetişim gelenekleri doğrultusunda hiçbir yanlış adım atmamış üç insan hakkında kasım ayında soruşturmalar açıldı. Bizim duyduğumuz bu bir sene boyunca 500’ün üzerinde öğrenciye disiplin soruşturması talebi rektörlükten fakültelere ve enstitülere yağdırıldı.
Bunların yapılması gereken öğretim üyeleri belirlenerek disiplin kurulları oluşturularak yerine getirildiği halde ‘Şunu eksik yaptınız. Bunu yanlış yaptınız’ diye yüzlerce suçlamadan oluşan bir disiplin soruşturmasını dekanlara açtılar. Bunun arkasından da YÖK üzerinden geçirerek belli ki cezalandırılması yönünde karar çıkarttılar. Bu doğrultuda dün rektörden yazı gelmiş. İlgili yazı diyor. Bu konuda hiçbir şey söylemiyorlar. Bu yazı ortada yok. Belli ki dekanların avukatlarının elde etmesini zorlaştıracaklar. Bu doğrultuda hemen dün geceden itibaren bütün dekanlık ve imza yetkilerini, ulaşabildikleri klasörleri kapatmış durumdalar.”
‘Soruşturmalar artacak’
Bir süredir Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu’nun işletilmemeye çalışıldığını belirten Doç. Dr. Köroğlu, şöyle devam etti: “Herhalde bugün de kayyım dekanlar atayarak bundan sonra bir sene boyunca gerçekleşmiş 500 soruşturmayı yeniden çıkarmayı, yüksek sayılarda disiplin soruşturmalarını çalışanlara ve öğretim elemanlarına yönelttiklerini göreceğiz. İstedikleri insanları tepeden helikopterle belli bölümlere bir gecede kurdukları hukuksuz Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi’ne yerleştirmek için bu noktaları kullanacaklar. Uzun zamandır Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu’nu işletmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Senatörlerimiz ve Üniversite Yönetim Kurulu üyelerimiz bu usulsüzlükleri geçen hafta mahkemeye götürdüler. Bununla ilgili haberler de yakında çıkacak.”
‘Haberim yok diyor ama YÖK’e yazmış’
Doç. Dr. Köroğlu, matematik bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ravichandran’ın sözleşmesinin sonlandırılması konusundaysa şunları söyledi: “Öyle bir yönetimden bahsediyoruz ki deha düzeyinde eğitim ve birikimi olan matematik bölümü öğretim üyesi Hindistan asıllı Mohan Ravichandran hocamızın YÖK sözleşmesini oradan iptal ettiriyorlar. Kendisine sorulduğu zaman rektör ‘Benim haberim yok’ diyor. Avukatının YÖK’ten talep etmesiyle resmi yazı ortaya çıkarıyor ki rektör YÖK’e yazı yazmış ‘Sonbahardaki Mohan Ravichandran’ın sözleşmesini uzatma yazımız sehven yollanmıştır. İptal edilmesini istiyoruz’ diye. Dönem ortasında ekmeğinden etmeyi kendine yedirebilen bir yönetimle karşı karşıyayız.”