MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘adrese teslim’ usulü açılan pozisyona Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atadığı ‘kayyım rektör’ Naci İnci’nin doktora öğrencisi geldi.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki geleneksel usullere göre bir enstitü, ilgili bölümlerin ayrıntılı incelemesi ve görüşünü bildirmesi sonrası kurulmasına rağmen Erdoğan, 30 Aralık 2021’de okula Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü kurulmasına karar vermişti.
‘Kayyım rektör’ Naci İnci de Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü’ne Boğaziçi Üniversitesi geleneklerine uymayan bir şekilde doktora öğrencisini öğretim görevlisi olarak getirdi.
İnci’nin Boğaziçi’nden doktora öğrencisi Dr. Belkıs Gökbulut Öztürk’un atama kararına ilişkin açık kaynaklarda herhangi bir duyuru yok.
Ancak, Boğaziçi Üniversitesi’nin internet sitesinde yer alan ‘personel arama’ bölümünden Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü’nde görevli personel aratıldığında Öztürk’ün ismine ulaşılıyor.
Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) tez arşivindeki bilgilere göre İnci, Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Doktora Programı’ndan tez danışmanı.
İnci kendi akademik sayfasından eski doktora öğrencileri arasında Öztürk’ün ismine de yer veriyor.
Ayrıca, akademik makale ve çalışmaların paylaşıldığı Research Gate’te görüleceği üzere ikilinin ortak başka çalışmaları da bulunuyor.
İş ilanı adrese teslim
24 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazete’de Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü için öğretim görevlisi iş ilanı açılmıştı. İlana göre enstitüye iki profesör ve bir doktor öğretim görevlisi alınacaktı. Doktor öğretim görevlisi için iki şart var:
a) Bilimsel çalışmalarını SCIE tarafından taranan etki faktörü yüksek uluslararası saygın
dergilerdeki yayınları ile kanıtlamış olmak ve çok iyi derecede İngilizce bilmek.
b) Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini fizik alanında eğitim dili İngilizce olan üniversitelerden almış olmak. Yüksek kayıplı ve rastsal nanofotonik sistemlerin veri analizleri konusunda son beş yılda uluslararası saygın dergilerdeki yayınları ile yetkinliğini kanıtlamış olmak; en az bir TÜBİTAK/Avrupa Birliği projesi yürütmüş/yürütüyor olmak.
Öztürk’ün Google Scholar hesabında nanofotonikle uğraştığı, doktora tez konusunun da fotonikle ilgili olduğu yazıyor. Öztürk, İngilizce eğitim veren Yeditepe Üniversitesi Fizik Bölümü Lisans Programı’ndan mezun. Boğaziçi’nin de öğretim dili İngilizce.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışan ve dersleri geçen şubat ayında müfredattan çıkarılan veri bilimci ve fizikçi Kaan Öztürk, Twitter’dan iş ilanıyla ilgili “Bunlar özel ilan” demişti. Yani ’adrese teslim’.
Boğaziçi Üniversitesi’nde, adrese teslim iş ilanları tartışma konusu olmuştu. Okulda, yeni kurulan fakülte ve enstitüler aracılığıyla da kadrolaşma tam gaz devam ediyor.
Diken’e konuşan akademisyenler de ‘atama belgesinin ortada dolaşmadığını ancak Öztürk’ün Google Scholar’daki yetkinlikleriyle iş ilanındaki gerekliliklerin örtüşmesinden dolayı atandığını sonucuna varılabileceğini’ söyledi.
Bir akademisyen Kaan Öztürk’ün dediklerine katılarak şunları söyledi: “Bu ilan adrese teslimdi. Fotonikle ilgili veri analizi yaptı diye bir insanı veri bilimi enstitüsüne atamak, araba sürmeyi biliyor diye bir şairi makine mühendisliği bölümü başkanı yapmak gibi bir şey.”
Ne olmuştu?
Erdoğan, Ocak 2021’de atadığı rektör Melih Bulu’nun yardımcılık, danışmanlık gibi pozisyonlara getirmek istediği akademisyenler görevi kabul etmemiş; bunun üzerine Erdoğan yeni bir hamleyle, şubat ayında üniversiteye hukuk ve iletişim fakültelerinin kurulmasına karar vermişti.
Akademisyenler, iki fakülteyi ‘Truva atı’na benzetmiş; rektörü meşru kılmak için gerekli kadroların bu fakülteler üzerinden verileceği savunulmuştu.
Bulu’yu görevden alan Erdoğan’ın atadığı ikinci ‘kayyım rektör’ Naci İnci, 19 Ocak’ta eğitim, fen-edebiyat ile iktisadi ve idari bilimler fakültesi dekanlarını 18 Ocak tarihli YÖK toplantısının kararını gerekçe göstererek görevden almıştı. İnci sonrasında söz konusu fakültelere vekaleten kendisi ve iki yardımcısını atamıştı.
Böylelikle ‘kayyım yönetim’ çoğunluğu elde etmişti. Senato, istediği gibi iş ilanları açabiliyor ve istediği kişileri işe alabiliyor.