MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir gece kararnamesiyle 6 Şubat 2021’de açtığı iletişim fakültesiyle ilgili muamma sürüyor. YÖK’ün açıkladığı kontenjanlara göre bu sene de öğrenci almayacak fakültenin dekanlığını vekaleten rektör yardımcısı Gürkan Kumbaroğlu yürütüyor. Kuruluşu yargıya taşınan fakülteyle ilgili de Boğaziçi yönetiminin pek bir çalışması yok.

Yaklaşık 1,5 yıl önce Boğaziçi’nde hukuk fakültesiyle birlikte kurulan iletişim fakültesi muammalarla dolu. YÖK’ün açıkladığı kontenjan kılavuzuna göre fakülte, bu sene de öğrenci almayacak. Boğaziçi Üniversitesi’nin paylaştığı bölüm tanıtım programlarında da iletişim fakültesine yer verilmedi. Fakülte, böylelikle, iki sınav dönemini boş geçmiş olacak.
Site terk edilmiş
Fakültenin sitesinde eski ‘kayyım’ rektör Melih Bulu dekan vekili olarak görülüyor. Öğretim üyeleri, diğer yönetim kadrosu ve derslerle ilgili bilgi bulunmuyor.

Sitenin çoğuna da taslak metinler hakim. Site iyiden iyiye terk edilmiş. Melih Bulu kendini buraya dekan atamıştı.

İş ilanı verilmişti ama kimse işe alınmadı
Nisanda Boğaziçi yönetiminin ‘adrese teslim’ iş ilanı yayımladığı ortaya çıkmıştı. İlana göre, iletişim fakültesi radyo, televizyon ve sinema bölümüne bir öğretim üyesi alınacak.
Boğaziçi Üniversitesi personel rehberinde arandığında mevcut dekan vekili Gürkan Kumbaroğlu haricinde kimseye ulaşılamıyor.

Kadrolaşmak için kuruldu
İletişim fakültesi, hukuk fakültesiyle beraber üniversitede kadrolaşmak için kurulmuştu. Fakülteler hakkında ‘fakültelerin ana amacının eğitim planlaması olmayacağını, bu nedenle ana amacın yeni rektör çevresinde kadrolaşmanın sağlanması olacağı’ söylenmişti.
Fakülte kurulduktan sonra dönemin ‘kayyım’ rektörü Melih Bulu, kendini iletişim fakültesi dekanı atamıştı. Rektör yardımcılığını kabul eden kişiler de aynı anda çeşitli görevlere getiriliyordu. Örneğin, Fazıl Önder Sönmez mühendislik fakültesi dekanı atanmıştı. Bu sayede, üniversitenin senatosunda çoğunluk elde edilmeye çalışılıyordu.
Üniversitenin yönetim organı senato, rektör yardımcıları, dekanlar ve her fakülteden seçilmiş birer öğretim üyesiyle rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul müdürlerinden oluşuyor. Haziran 2021’de düzenlenen senato toplantısında ‘kayyım’ yönetim mükerrer oy kullandı yani her bir ‘kayyım’ sahip olduğu görev kadar oy kullanıyordu.
Akademisyenler, bu şekilde, senatonun gasp edildiğini dile getirmiş ve bunu dava etmişti.
Kadrolaşma devam ediyor
Şu an senatonun neredeyse tamamı dışarıdan atanan dekanlar ve öğretim üyeleri işe alınan hukuk fakültesi sayesinde ‘kayyım’ yönetimin elinde.
Örneğin, hukuk fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İlhami Öztürk, işe alındıktan sonra sosyal bilimler enstitüsüne müdür atanarak senatoya dahil oldu. Rektör yardımcısı Gürkan Kumbaroğlu da hem rektör yardımcısı hem iletişim fakültesi dekan vekili olarak senatoda bulunuyor. Kumbaroğlu, aynı zamanda endüstri mühendisliği bölümü öğretim üyesi, uluslararası ilişkiler koordinatörü ve Erasmus kurum koordinatörü görevlerini yürütüyor.
Mükerrer oy kullanımının devam edip etmediğiyle ilgili bilgi yok çünkü senatonun tamamı ‘kayyım’ ekibin elinde ve bu nedenle senatoda olanlar genelde kamuoyuyla paylaşılmıyor.
Fakültelerin kuruluşu yargıya taşınmıştı
Fakülteler kurulduktan kısa bir süre sonra yürütmenin durdurulması için dava açılmıştı. Boğaziçili akademisyenler iki fakültenin onaylanma sürecinin usule aykırı olduğunu dile getirmişti.
Hukuk fakültesine tepki
Öte yandan, YÖK kontenjan kılavuzuna göre, Boğaziçi Üniversitesi hukuk fakültesine, ikisi okul birinciliğinden olmak üzere 72 kişilik kontenjan ayrıldı. Boğaziçi Üniversitesi de, hukuk fakültesi tanıtım programına ekledi ve sosyal medyadan reklamını yapıyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri buna Twitter üzerinden tepki verdi.