Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, yeni varyant Omicron’la ilgili “Bu mutasyon hâkim varyant haline gelir ve mevsimsel bir hastalık haline dönerse, pandeminin hayatımızdan çıkma ihtimali olabilir” dedi.
İlk olarak Güney Afrika’dan rastlanan ‘B.1.1.529‘ varyantına DSÖ ‘Omicron’ adını vermişti. 32 mutasyona sahip Omicron, ‘süper varyant‘ olarak nitelendirilmişti. Güney Afrika’nın ardından Avustralya, Belçika, Botsvana, Britanya, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Hong Kong, İsrail, İtalya, Hollanda, ABD’nin de aralarında olduğu ülkelerde görülmüştü. Çok sayıda ülke Güney Afrika’dan gelen yolculara kısıtlama getirmişti.
Türkiye, varyanta karşı önlem olarak Botsvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’den ülkeye girişleri durdurmuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da yeni varyanta Türkiye’de rastlanmadığını bildirmişti.
Almanya’nın tanınmış bulaşıcı hastalık uzmanlarından Prof. Dr. Karl Lauterbach, Omicron varyantının, corona virüsün grip gibi daha bulaşıcı ancak daha az öldürücü bir hastalığa dönüştüğünü öne sürmüştü. Varyantın ilk kez ortaya çıktığı Güney Afrika’daki doktorlar, Omicron’un baş ağrısı ve yorgunluk gibi hafif semptomlara neden olduğunu duyurmuştu. Ancak, farklı bilim insanları bunu söylemek için çok erken olduğunu belirterek, daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Hürriyet’ten Meltem Özgenç’e konuşan Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, yeni varyantla ilgili “Omicron’un Covid-19’u mevsimsel bir hastalığa çevirebileceği görüşü bir öngörü. İki senaryo var. Virüsün daha hızlı yayılıp daha kolay bulaşması virüse bir avantaj sağlıyor. Hızlıca yayılacak ve Delta’nın yerini Omikron alacak anlamına gelir” dedi.
Özlü, iki senaryoyu şöyle özetledi:
İyi senaryo
“Zaman içinde hızlı biçimde, Omicron hâkim hale gelir ve daha az hastalık yaparsa yani virülansı düşük ise bizim iki yıldır beklediğimiz ‘sıradan bir enfeksiyona dönüşür’ senaryosu gerçekleşmiş olacak. Omicron her yere yayılacak ama ağır hastalığa ve ölümlere neden olamayacak. Aşılı ya da aşısız kişilerde ölüme neden olmazsa iyi senaryo gerçekleşmiş olacak.
Kötü senaryo
Ama eğer bu mutasyon hızlı bulaşma özelliğini kazanmışken, virülansı da artmışsa yani hastalık oluşturma gücü değişmemiş ya da artmışsa, o zaman yeniden küresel bir dalgalanma ortaya çıkacak, hasta sayısı artacak, ölümler artacak demektir. Bu kötü senaryo.
‘Anlaşılana kadar daha fazla dikkat etmeliyiz’
Bu senaryolardan hangisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini anlamamız için bilgiye ihtiyaç var. İlk gelen bilgilere göre, kliniğinin hafif seyrettiği görülüyor. Önümüzdeki bir-iki hafta içinde ne olacağı belli olacaktır. Bu mutasyon daha kolay bulaşacağı için maske, mesafe konusuna önem vermeliyiz, kapalı alanlara girmemeliyiz. Hatta her şey anlaşılana kadar her zamankinden fazla dikkat etmeliyiz.”
Bilim kurulu üyesi Yiyit: Zaman gerekiyor
Varyantla ilgili henüz ölüm bildirilmediğini vurgulayan Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ise şunları kaydetti: “Bir kişinin hastalığa yakalanıp ağırlaşması ve sonunda ölmesi yaklaşık bir-iki ay sürebiliyor. Yani bu varyantın öldürücülük oranını anlamak için zaman gerekiyor. Virüslerin tabiatında mutasyonlar var. Ama bizim o varyanttan korkmamız için yaygın olup olmayacağını ve öldürücü olup olmadığını görmemiz gerekiyor. Daha önce corona virüste Sars ve Mers salgınları oldu. Mutasyonlarla tehlikesiz hale geldiler. Öldürücü olsa bile aşılanma oranı çok önemli. Aşılanırsak hastalığı daha hafif geçireceğiz.
‘Covid-19 bizi hep şaşırttı’
Bu mutasyon hâkim varyant haline gelir ve mevsimsel bir hastalık haline dönerse, pandeminin hayatımızdan çıkma ihtimali olabilir. Covid-19 bizi her zaman şaşırttı, her zaman da şaşırtabilir. Şu an en büyük cesaret tedbirli olmaktır. Yapmamız gereken maske, mesafe kuralına sıkı sıkı sarılmaktır. Hastalığın çok hızlı bulaşıyor olması bizi temkinli ve tedbirli olmaya itiyor, ölüm olmaması ise umutlarımızı yeşertiyor.”