• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Kayyım' yer açıyor: Boğaziçi'nde arşiv merkezi apar topar kapatıldı

03/09/2022 13:29

MEHMET BARAN KILIÇ

@MehmetBaranKl

barankilic@diken.com.tr

Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘kayyım’ yönetim, kurumsal hafıza ve Türkiye’deki arşivcilik çalışmaları için önemli bir yeri olan Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’ni apar topar kapattı ve merkezin bulunduğu binadaki diğer birimleri başka yere kaydırdı. İddiaya göre, bina lojman olarak kullanılacak.

Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi binası.

Yönetim, Güney Kampüs’te bulunan Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’ni aldığı bir kararla kapatarak kütüphaneye bağladı. Merkezin bulunduğu binada Bizans Araştırmaları Enstitüsü ve Müşteri İç Görü Merkezi de bulunuyordu. Bu iki merkez, Kuzey Kampüs’e taşındı. Binaysa şu an acele bir şekilde boşaltılıyor. İddiaya göre, bina lojman olarak kullanılacak.


Diken’e konuşan merkezin idari sorumlusu Cengiz Kırlı, kısa bir süre önce de Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü görevinden alınmıştı.

‘Apar topar binayı boşaltın dendi’

Kırlı, çarşamba kendilerine yazılı olarak merkezin yürütme kurulunun lağvedildiği ve dolayısıyla kapatıldığını bildirildiğini, olayı da bu şekilde öğrendiklerini söyledi.

Yönetim, aynı gün öğleden sonra da iki saat içerisinde binanın anahtarlarını talep etti ve acilen boşaltılmasını istedi.

Kırlı, merkezin bu şekilde boşaltılmasının arşivlere zarar vereceğini belirterek, şunları söyledi: “Merkezde bir sürü arşiv belgesi, bilgisayar ve tarayıcı var. Kocaman bir teknik altyapı bu. Bunlar mobilya değil yani mobilya taşır gibi bunları taşıyamazsınız. Bunun için de süre gerekiyor. Perşembe sabahı kütüphaneyle konuştum, nasıl taşınacağını ve diğer detayları anlattım. Sonra da anahtarları teslim ettim. Doğru dürüst bir devir teslim olmadı. Bina şu an boşaltılıyor.”

Kırlı, karardan kimsenin haberi olmadığını söyleyerek, “Merkezin neden kapatıldığıyla ilgili bir gerekçe verilmedi. Merkez kapatılarak kütüphaneye bağlandı. Bu karardan ne bizim ne de kütüphanenin haberi vardı” dedi.

‘Bina, muhtemelen lojman yapılacak’

Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’yle beraber iki birimin daha kullandığı binanın lojman olarak kullanılacağıyla ilgili iddialar var. Binanın, hukuk ve iletişim fakültelerine veya yeni kurulan enstitülere tahsis edileceği de konuşuluyor.

Kırlı, iddialarla ilgili şunları kaydetti: “Lojman olarak kullanılacağına dair duyum aldık ama ortada resmi bir belge yok. Bina, fakültelere veya enstitülere vermek için çok küçük. Ders işlemek, bölüm başkanlıklarını buraya taşımak mümkün değil. Bina yüz yıldan eski. Yeni bir yapılaşma da uygun değil. Binanın lojman olarak kullanıldığı dönemler de oldu. Muhtemelen lojman olarak kullanılacağı iddiası doğru.”

Geçtiğimiz aylarda İstanbul Matematik Bilimleri Merkezi’nin binası boşaltılmış ve lojmana dönüştürülmüştü.

Kırlı, yönetimin muhtemelen merkezden ve binadaki diğer birimlerden haberi dahi olmadığını ve tek amaçlarının binayı boşaltmak olduğunu söylüyor. İşleyen süreçten de bu anlaşılıyor. Ayrıca, 30-40 civarında uygulama araştırma merkezi de Kuzey Kampüs’te çeşitli odalara taşındı. Bunun amacı da okulda ‘yer açmak.’

‘Kadrolaşma devam edecek’

Kırlı, bir süre önce Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü görevinden alındı. Kırlı, müdür olduğundan dolayı senatonun yani okulla ilgili kararların alındığı üniversite organının bir üyesiydi. Görevden alındığı için senatodaki görevi de son buldu.

Kırlı, Atatürk Enstitüsü’ndeki görevine son verilmesiyle Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’nin kapatılmasının ayrı ayrı değerlendirmenin gerektiğini söyledi.

Kırlı şöyle konuştu: “Enstitü müdürlüğü akademikti. Müdür olduğumdan dolayı senato üyesiydim. Yaptığım muhalefetten, yönetimin yanlışlarını göstermekten dolayı görevden alındım. Görevden alınmasam da senatonun kompozisyonu değişmeyecekti yani çoğunluk zaten onlardaydı ama her yere kendine yakın insanları atayarak kadrolaşmaya çalışıyorlar. Şimdiyse bölüm başkanlarını aynı şekilde değiştirmeye çalışacaklar. Ünal Zenginobuz’un başına gelenleri bu şekilde yorumlayabiliriz. Hocaları görevden uzaklaştırıyorlar kendilerine yakın olanı atamak, kadrolaşmak için.”

Kırlı, Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’nin kapatılmasını farklı değerlendirdi: “Enstitü müdürlüğünden beni alırken kim olduğumu biliyorlardı yani muhalefet ettiğim için beni görevden aldılar. Ama, yönetimin merkezden ve binada bulunan diğer birimlerden haberi olduğunu dahi düşünmüyorum. Dolayısıyla benim de burada olduğumu bilmiyorlardı. Yönetimin amacı binayı boşaltmak. Binayı gördüler, burada kim var diye baktılar, sonra da binayı boşalttılar.”

‘Merkez, kurum hafızası ve arşivcilik açısında önemliydi’

Kırlı, merkezin önemi ve geçmişiyle ilgili de konuştu. Kırlı, merkezin kurum hafızası ve Türkiye’deki arşivcilik çalışması için önemli olduğunu söyledi.

Kırlı şunları dedi: “Boğaziçi’nin 1863’e kadar yani Robert Koleji’nin kuruluşuna kadar bir geçmişi var. Merkez, okulla ilgili belgeleri topladı ve kataloglandırdı. Robert’le ilgili belgeler Colombia Üniversitesi’ndeydi ve merkez, dijital olarak bu belgeleri Türkiye’ye getirdi. Okulla ilgili yurt dışından bir sürü belge getirildi. Okulda eski hocaların, vefat etmiş hocaların notları, mektupları ve çalışmaları bulundu. Onlar derlendi ki bunların başka örneği yok. Merkez, kurum hafızasının inşa edilmesi için önemliydi.”

Kırlı, merkezin sadece okul için Türkiye için de önemli olduğunu belirtiyor: “Özel bağışlar da aldık. Örneğin Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun arşivini aldık. İlk kadın arkeolog Jale İnan, Adalet Ağaoğlu, Nazilerden kaçan Alman hocalar ve çok daha fazla kişinin özel arşiv bünyemizde. Bunları kataloglara ayırdık, dijitalleştirdik ve ücretsiz olarak araştırmacılara açtık. Anahtar kelimelerle kolayca istediğinize ulaşabilirsiniz. 20-25 bin civarında belgeden söz ediyoruz.”

Kırlı, ayrıca merkezin arşiv çalışmalarıyla ilgilenen birim ve merkezlerin toplandığı konferanslar düzenlediği ve insanların birbirinden haberdar ettiklerini söyledi.

‘Kurum güvenirliği zedeleniyor’

Kırlı, özel arşivlerin ayrı bir öneminin olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Osmanlı tarihçisi olan Kırlı’ya göre, devlet arşivlerine gittiğiniz zaman vergiler gibi resmi evraklara ulaşıyorsunuz ancak bir mektup ve hatıra defteri gibi çalışmalara rastlamak tarihçilere ayrı kapılar açıyor. Kırlı, “Herkesin evinin tavan arasında bu tarz çalışmalar bulunuyor atalarına ait. Aile, bazen merak ediyor bakıyor bazen de orada kalıyor. Bunlar eski yazılarda oluyor ve nitelikli kişilerin okuması gerekiyor. Bu tarz çok fazla arşiv bağışı aldık” dedi.

Kırlı, insanların özel arşivini bağışlamak için kurumlara güvenmesi gerektiğini ve kendilerinin de bu güveni yarattıklarını söylüyor. Kırlı, “Kütüphanedeki arkadaşlar iyi niyetli. Onlar, arşivlerin değerinin farkında ki bu işe başladığımızda onlardan yardım aldık. Ancak, kurum güvenirliliği ayrı bir şey. Tepeden inme bir kararla apar topar merkezi kapatırsanız güven zedelenir ve insanlar da arşivini bağışlamaktan çekinir. Mesela bağışçılar beni arıyor size bağışlamıştık arşivleri ne oluyor diye. İnsanların güvenini zedeleniyor. Ayrı bir merkezin bulunması kurumsal kimlik açısından önemli” dedi.

‘Merkez, uzun süredir mali yetersizliklerle boğuşuyor’

Kırlı, merkezin 2013’te kurulmaya başladığını ve 2015’te resmen kurulduğunu belirtti. Kırlı da dokuz yıldır merkezde gönüllü olarak çalışıyor. Kırlı, kendisinin bu işten maddi veya akademik olarak çıkarının olmadığını, tamamen gönüllü çalıştığını söyledi.

Kırlı, 2017-2018 döneminde İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan bir proje aldıklarını ve ona yakın çalışanın istihdam edildiğini söyledi. Şu anki çalışmaların büyük bir bölümü de o dönemde yapıldı. Çalışanlar, devam etmek istedi ama bütçe yetersizliğinden dolayı ayrılmak zorunda kaldı. Merkez, 2018’den beri okul yönetiminden düzgün bir bütçe alamıyor. Çalışmalar gönüllük esasına göre ilerliyordu.

‘Arşivlerle ilgilenecek personel atanması lazım’

Kırlı, her şeye rağmen kütüphanenin arşivlerin değerini bildiğini ama bunun yeterli olmadığını söyledi. Kırlı’ya göre, kütüphane büyük bir yapı ve mevcut personel arşivlerle ilgilenmesi zor. Arşivlerle ilgilenecek filolojik yetkinliklere sahip kişilerin alınması gerekiyor çünkü belgelerin içinde Osmanlıca, İngilizce, Fransızca ve Latinceden belgeler var.

Kırlı, “Arşivlerin kütüphaneye bağlanması çalışmaları nasıl etkiler bilemiyorum. Sadece ümit ediyorum ki arşivlerle ilgilenecek kişiler işe alınır” dedi.

Kırlı, son olarak kararı ‘hoyratça bir karar’ olarak nitelendirirken o kadar emek verilen bir yerin teşekkür bile edilmeden boşaltılmasının kendisini yaraladığını söyledi.

Boğaziçili öğrencileri döven güvenlik görevlisine kampüste lojman verildi

‘Kayyım’ kararı: Boğaziçi’nde ülkenin tek matematiksel araştırma merkezine kilit

Boğaziçi Atatürk Enstitüsü’nde seçilmiş müdürün görevden alınmasına protesto

Boğaziçi’ne ‘adrese teslim’ ilanla atanan akademisyenden senatoya hızlı geçiş

Boğaziçi Atatürk Enstitüsü’nde seçilmiş müdürün görevden alınmasına protesto

Boğaziçi’nde muamma sürüyor: Haberimizi gören iletişim fakültesi siteye erişimi kesti

Boğaziçi Üniversitesi’nde iletişim fakültesi muamması

‘Kayyım rektör’ kendini dekan atadı

Profesör Akdeniz: Boğaziçi’ndeki iki yeni fakülte ‘Truva atı’ görevi görecek

Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi’ne iki yeni fakülte: İletişim ve hukuk

Boğaziçili akademisyenler: Yönetim kurulu artık kayyımların elinde

TBB, Boğaziçi’ne hukuk fakültesi açılması kararını Danıştay’a taşıdı

Boğaziçi’nde ‘kadrolaşma’ tam gaz: Adrese teslim ve bölümden onaysız ilanlar

Boğaziçi’nde tüm bölümler ‘ağır kadrolaşma tehdidi’ne karşı ayakta

TBB, Boğaziçi davalarına hukuki destek verecek

Boğaziçi’nde görevden alınan dekanların yeri rektör ve yardımcılarıyla dolduruldu

Boğaziçili akademisyenler: Üç dekanın neden görevden alındığı hala açıklanmadı

Boğaziçi’nin seçilmiş temsilcilerinden dekanların görevden alınmasına tepki

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden görevden alınan dekanlara bir destek de sosyal medyadan

Boğaziçi mezunlarından ‘kayyım’a tepki: Seçilmiş dekanların görevden alınmasını kınıyoruz

Boğaziçili akademisyen, üç dekanı görevden alan ‘kayyım’ın ‘izlediği yolu’ anlattı

Boğaziçi’ndeki üç dekan ‘disiplin suçu’ gerekçesiyle görevden alınmış

Boğaziçi’nde ‘kayyım’ darbesi: Seçilmiş üç dekan görevden alındı

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

BAE ve Suriye, Tartus Limanı için 800 milyon dolara anlaştı

Suriye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Tartus Limanı için 800 milyon dolarlık (yaklaşık 31,1 milyar lira) anlaşma imzaladı.

TÜİK'e göre gençler hem işinden memnun hem de mutlu

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre genç nüfus oranı yüzde 14,9’a gerileyerek 1940’tan bu yana kaydedilen en düşük seviyeye indi.

Trafiğe 188 bin araç daha

Trafiğe nisanda 192 bin 983 araç daha kaydedilirken 3 bin 978 aracın kaydı silindi. Böylece toplam kayıtlı araç sayısı 188 bin 5 arttı.

Trump'ın 11'inci torunu dünyaya geldi

ABD Başkanı Donald Trump’ın 11’inci torunu dünyaya geldi.

Büyükçekmece Belediyesi'ne 'yolsuzluk' soruşturması: Kemal Şahin tutuklandı

Büyükçekmece Belediyesi’nde ‘yolsuzluk yapıldığı’ iddiasına ilişkin soruşturmada işadamı Kemal Şahin tutuklandı.

Erdoğan'la Putin, 'Şanghay' toplantısını görüştü
Oyuncu ve aktivist Jane Fonda kansere yakalandığını duyurdu

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×