Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), tutuklu menajer Ayşe Barım’ın tansiyon değerlerinin normal olmasına rağmen hastaneye sevk edilmek istendiğini ama kendisinin yazılı beyanla bunu kabul etmediğini duyurdu.

Aralarında birçok gazeteci ve oyuncunun da bulunduğu isimler, hatta bizzat avukatı Barım’ın fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını yazmıştı.
CTE, Barım’ın fenalaştığını doğruladı ama hastaneye sevki iddialarınıysa yalanladı.
CTE’nin açıklaması şöyle:
* Adı geçen, 19.04.2025 tarihinde akşam saatlerinde yaptığı görüşmenin ardından kendisini iyi hissetmediğini ve dinlenmek istediğini belirtmiş, yapılan kontrollerde ve ölçülen tansiyon değerlerinde herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesine rağmen tedbiren hastaneye sevk edilmek istenmiş, ancak kendisinin yazılı beyanla bu teklifi kabul etmemesi üzerine sevk işlemi gerçekleştirilememiştir. Sonrasında yapılan kontrollerde ve aralıklarla ölçülen tansiyon değerlerinde de sağlık durumunda olumsuz bir gelişme gözlemlenmemiştir.
* Tutuklunun sağlık durumu, ilk kabul muayenesinden itibaren hem kurum revirinde hem de hastanelerin ilgili polikliniklerinde düzenli olarak takip edilmekte ve gerekli tedaviler eksiksiz şekilde sağlanmaktadır. Kurum hekimi değerlendirmeleri doğrultusunda yapılan hastane sevkleri planlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
* Kamuoyunda yer alan, tutuklu Emine Ayşe Barım’ın ‘hastaneye kaldırıldığı’ ve ‘tedavisinin yapılmadığı’ yönündeki asılsız ve art niyetli haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tutuklunun sağlık durumu ilgili tüm birimler tarafından yakından izlenmekte, gerekli müdahaleler ivedilikle yapılmaktadır.
Ne olmuştu?
TV100 yazarı Fuat Uğur, 27 Eylül 2024’te bazı yapım şirketleri ve ajanslara ‘kartelleşme ve piyasadaki hakimiyetlerini kötüye kullanma’ gerekçesiyle baskın yapıldığını yazdı.
Aylar sonra birçok ünlü oyuncunun menajerliği yapan ID İletişim’in sahibi Ayşe Barım ilk olarak sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla gündeme geldi.
8 Ocak’ta Rekabet Kurulu, kast ajanslarının ‘Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal edip etmediğine dair araştırması neticesinde elde edilen bilgi ve belgeleri yeterli bulup 21 şirkete soruşturma açtı. Bu şirketler arasında ID İletişim de vardı.
10 Ocak’ta İstanbul başsavcılığı re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatarak Barım’ın yurt dışına çıkmasını yasakladı. Üç gün sonra Barım’ın yurt dışına çıkması yasaklandı.
Aynı başsavcılık, 26 Ocak’ta Barım hakkında yazılı ve görsel basındaki iddiaları esas alarak bu sefer ‘Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu’ gerekçesiyle re’sen soruşturma başlattı. Barım ertesi gün ‘hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklandı.
Bu süreçte menajerliğini ID İletişim’in yaptığı birçok oyuncunun ifadesi alındı.
Barım’ın avukatı sulh ceza hakimliğine başvurarak tutukluluğa itiraz etti. Hakimlik itirazı reddederek Barım’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Barım’ın avukatı bunun üzerine müvekkilinin tutukluluğuna yeniden itiraz ederek bu sefer Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
17 Şubat’ta Asliye Ceza Mahkemesi, Barım hakkında tahliye kararı verdi. Ancak İstanbul başsavcılığı, Barım tahliye edilmeden karara itiraz etti. Başsavcılığın talebini yerinde bulan Ağır Ceza Mahkemesi, Barım’ı yeniden tutuklama kararı aldı.