Rus yazar Mihail Şişkin, ne NATO’nun ne de Ukrayna’nın ülkesini Putin’den kurtarabileceğini, bunu Rus halkının kendisinin yapması gerektiğini savundu.
Britanya’da yayımlanan Guardian için yazı kaleme alan Şişkin, Rus televizyonlarında bombalanan Ukrayna kentlerinin, ölen çocukların gösterilmediğinden yakınırken savaşı protesto eden cesur insanların dövülüp tutuklandığını anımsattı. Büyük protesto gösterileri olmamıştı, çoğu Rus’un camlarına işgalin sembolü haline gelen ‘Z’ harfini asarak savaşı desteklemeleri onun içini acıtıyordu.
Bugünlerde TV kanallarında ünlü Ukraynalılara ateş de etseler, haksız da olsalar savaş zamanında insanın kendi ülkesi aleyhine konuşmaması gerektiğni savunan Rus oyuncu Sergey Bodrov’la yapılan bir röportajın yayınlanması bir başka can sıkıcı durumdu.
Rusya’da çok az sayıda kişinin demokratik bir toplumda yaşamaya hazır olduğunun, çoğunluğun bu ‘patrimonyal’ sistemde yaşamaya boyun eğdiğinin altını çizen Rus yazar, “Ama bu, varolmaları, hayatta kalmaları için tek stratejiyse onları suçlayabilir misiniz? Sessiz kalmayanlar cezaevine gidiyor ya da göç ediyor” dedi.
‘Diktatör mü köle toplumu, köle toplum mu diktatörü yaratır’
Rusya’da demokratik bir toplum yaratmaya yönelik 1917 ve 1990’lardaki iki girişimin başarısız olduğunu anımsatan Şişkin şu soruları yöneltti: “Bir diktatörlük ve bir diktatör mü köle toplumu yaratır yoksa bir köle toplum mu bir diktatörün ve diktatörlüğün doğmasına neden olur? Yumurta ve tavuk gibi. Bu kötü döngü nasıl kırılabilir? Yeni bir Rusya nasıl başlar?”
Almanların geçmişleriyle ilgili sorunları çözmeyi, işlenen suçlarla yüzleşmeyi öğrendiğini belirten Şişkin şu ifadeleri kullandı: “Ama onların yeniden doğuşu askeri bir hezimet üzerine kuruldu. Rusya’nın da böyle Nazi hükümetinin teslim olduğu an gibi bir ana, bir belirleyici ana ihtiyacı var. Rusya’da yeni, demokratik bir başlangıç bedel ödemeden, işlenen suçları kabul etmeden olmaz. Rusya’da, ‘Stalinsizleştirme’ veya Komünist Parti için Nürnberg mahkemeleri olmadı. Şimdi Rusya’nın kaderi ‘Putinsizleştirme’ye bağlı. Duyarsız, ilgisiz davranan Almanlara 1945’te toplama kampları gösterildiği gibi Ruslara da yıkılan Ukrayna kentleri, ölen çocukların cansız bedenleri gösterilmeli. Biz Ruslar açıkça suçumuzu kabul etmeli ve af dilemeliyiz.”
‘Rusya Federasyonu parçalanır’
“Ne NATO ne de Ukrayna Rusya’da ‘Putinsizleştirme’yi sağlayabilir. Biz Ruslar ülkemizi kendimiz temizleyip toparlamalıyız. Savaştan sonra dünya Ukrayna’ya yeniden inşa edilmesi için yardım edecek. Rusya ise ekonomik anlamda mahvolmuş olacak” diyen Şişkin, Rusya Federasyonu’nun parçalanacağını, Çeçenleri başka halkların takip edeceğini savundu.
İmparatorluk fikrinin akıllardan ve gönüllerden ‘kötücül bir tümör’ gibi çıkarılması gerektiğinin altını çizen Rus yazar ancak o zaman yeni devletlerin reform yaparak kurulabileceğini ifade etti.
“Demokrasi olgun bir demokratik toplum olmadan oluşabilir mi” diyen Şişkin, geleceğin güzel Rusya’sının temelinin özgür seçimlerle atılacağını vurguladı (bu muhalif lider Navalni’nin mottosu).
Şişkin yazısını şöyle tamamladı: “Ama bu seçimleri kim hangi kurallara göre düzenleyecek? Putin’in kurallarına göre seçim düzenleyen aynı on binlerce öğretmen mi? Gerçek bir özgür seçimde ‘Ukraynalı faşistler’e karşı savaşan ‘vatansever’in değil demokratik muhalefette yer alan ‘ulusal vatan haini‘nin seçileceğine inanabilir miyiz? Yüce gönüllü bir çar bekleyen bir toplum birkaç saat içinde sorumlu seçmenlere dönüşemez. Demokratik reformları kim yapacak peki? Putin yönetiminde yolsuzluk ve suçla lekelenen yetkililerin yeni bir devlet kurmalarına izin verilemez.
‘Rusya’nın Nürnberg’i…
Dünya bir ‘Rusya Nürnberg’i istiyor. Ama Rusya’da bu yasal süreci kim organize edip işletebilir? Kim suçları ortaya çıkarıp suçluları cezalandırabilir? Biri Putin’i kaldırıp yerine oturabilir ama yolsuzluğa bulaşmış milyonlarca yetkili, parayla tutulmuş polis ve itaatkar hakimleri bir anda nasıl değiştirebiliriz?
Rusya’nın önünde uzun, sancılı bir yeniden doğuş süreci var. Tüm bu yaptırımlar, yoksulluk, uluslararası anlamda dışlanmışlık bu süreçte karşılaşabileceğimiz en kötü şey olmayacak. Rus halkının içinde bir yeniden doğuş olmazsa durum daha da kötü olur. Putin belirti, hastalığın kendisi değil.”