Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te yaşayan Rus yazar ve podcast yayıncısı Sergey Faldin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da kendi mezarını kazdığını ve bunun kendisi gibi gençler için teselli olduğunu ifade etti.

Britanya’da yayımlanan Guardian gazetesi için bir yazı kaleme alan Faldin, Rusya’nın başkenti Moskova’da olup bitene karşı bir direniş olmamasının halkın Ukrayna’da yaşananları umursamadığı anlamına gelmediğini, sosyal medyada çok sayıda Rus vatandaşının, “Bu noktaya nasıl geldik. Bu çılgınlık” söyleminde mesajlar paylaştığını anlattı. Rus oldukları için suçlu hissedenler, pasaportunu yakarken görüntüsünü paylaşanlar vardı. Faldin de, “Ben Rusum ama Putin benim devlet başkanım değil” yazmıştı.
Dört günde 5 bin 200’ü aşkın kişi tutuklandı
Rusya’da insanların korktuğunu bu nedenle sokağa çıkma cesaretini gösterenlerin sayısının az olduğunu belirten Faldin’e göre işgalin ilk gününde, Rusya’da, “Savaş istemiyorum” yazılı dövizlerle sokağa çıkan 1000’e yakın kişi tutuklandı. Bu sayı OVD-info verileri dikkate alındığında dördüncü günün sonunda 5 bin 200’ü aştı.
“Bir arkadaşım protestocularla aynı sokakta yürüdüğü için cezaevinde kaldı, sosyoloji profesörü Grigori Yudin Moskova’nın merkezinde tutuklandı ve polis otobüsünün arkasında dövüldü” diyen Faldin, adını sayamayacağı kadar çok yeni polis ekibinin olduğunu, 18 yaşın altında çocuk, hamile kadın ayrımı yapmadan dövüp sorguya götürdüklerini anlattı. Eski bir KGB ajanı baştayken ülke kocaman bir cezaevi gibi işliyordu!
‘Putin akli dengesini yitirdi’
Bu savaşın anlamsız olduğunu düşündüklerini, Putin’in yanlış tarih notlarını kullandığını, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının yasını tuttuğunu belirten Faldin şöyle devam etti: “Sosyal medyada, ‘Buraya nasıl geldik’ sorusunu yöneltenlere verilecek doğru yanıtın Putin’in akli dengesini yitirmiş olduğudur. Bunun ne zaman ve neden olduğunu bilmiyorum. Belki yaşı. Belki pandemi sürecindeki izolasyon onun kendisini, bırakacağı mirası sorgulamasına neden olmuş olabilir.”
İşgal başladığında Dubai’de olan Faldin ve Ukraynalı eşi, Putin’in konuşmasını dinlemeye başlamış ancak 20 dakika sonra TV’yi kapatmışlardı. Özel bir askeri operasyon ne demekti? Bu gerçekten 3’üncü Dünya Savaşı’nın deklarasyonu muydu?
“Hiçbir zaman seçmediğimiz bir devlet başkanının teatral performansı bizi dehşete düşürdü. Rusya’da çoğu kişinin ona inandığı düşüncesinden daha da çok nefret ettik” diyen yazar kendisi gibi 1990’larda dünyaya gelen, SSCB döneminde yaşamamış ‘Yeni Ruslar’la, SSCB dönemini görmüş yaşı büyük Ruslar arasında görüş ayrılığı olduğunun altını çizdi.
‘Biz, onlara karşı’
Faldin şöyle devam etti: “Büyük sorun Rusya’da tutarlı bir ideoloji yok. Dünyayı yorumlamaya, algılamaya dair ortak yol yok. Bunların yerine ‘biz, onlara karşı’ gibi basit bir düşünce hakim oldu. Bu fikri satmak kolay ve oy da kazandırıyor. Putin’in son 10 yılda ısrarla kullandığı ajanda bu. Ukrayna’nın tarihi Rusya’nın parçası olup kendisini NATO’ya satan bir düşman olduğunu veya dünyada herkesin ABD’nin kuklası olduğunu söylüyor. Bu fikirler bulaşıcı. Rusya’daki insanlar size, ‘TV’de söylenenler doğru sen yanlışsın, herhalde CIA ajanısın’ diyebilir. Çoğu kişi korku içinde yaşıyor ve söylenenlere inanmaları daha kolay. Kalabalığın dışında durmaksa özgürlüğünüze mal olabilir.”
Dünyanın farklı bölgelerindeki kendisinden genç arkadaşlarının şaşırmadığını, hükümetlerinin yaptıklarından dolayı hayal kırıklığı ve utanç duymaya alışık olduklarını, başlarını sallayıp “Ne bekliyordun ki” dediklerini ve çok zaman önce gurur duydukları bir hükümet ve ülkeye sahip olma umudunu yitirdiklerini ifade eden Faldin yazısını şu sözlerle tamamladı:
“Afganistan’la Sovyetler’in savaşını hatırlamadan edemiyorum: 15 bin Rus ölmüştü. Dokuz yıl savaşıldı. Annem bana eski sınıf arkadaşlarının, tanıdıklarının tabutlar içinde geldiğini anlatırdı. Leonid Brejnev’e (1964-1982’de SSCB’yi yönetti) ekonomiye mal olan anlamsız bir çabaydı. Aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin yıkılmasına neden olan etkenlerden biriydi.
‘Gıdasız kalan tolere etmez’
Tarihe bu kadar düşkün olan Putin bilmeden kendi mezarını kazıyor. SWIFT’ten çıkarılan, AB, ABD ve Britanya’nın yaptırımlarıyla karşı karşıya olan Rusya birkaç yıl sonra aşırı zor zamanlar geçirir. Öyle olduğunda da insanlar korkmaz artık. Tarih bize bir şey öğretiyorsa o da insanların -Ruslar kadar sabırlı ve azimli olanların bile- gıdasız kalmayı tolere edemeyeceğidir. Para bitince Putin’e ayrılan süre de biter. Ve biz, Rusya’nın yeni genç kuşağı, bekleyeceğiz.”