Rusya’da 2011 yılında feminist punk grubu Pussy Riot’ı kuran Nadya Tolokonnikova, Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ‘kaçık’ olarak niteledi ve onunla güzellikle muhatap olunamayacağını vurgulayarak, “Kendi halkına ateş açabilir” dedi.

2012’de bir kilisede Putin’in gitmesinin istendiği bir ‘punk duası’nı seslendirdikten sonra iki grup arkadaşıyla iki yıl hapis cezasına çarptırılan, açlık grevi yapan Tolokonnikova, nerede olduğunu açıklamadan, Zoom aracılığıyla Britanya’da yayımlanan Guardian gazetesine röportaj verdi.
Tolokonnikova ve hapisten çıktıktan sonra kurduğu bağımsız medya kuruluşu Mediazone geçen yıl Kremlin tarafından ‘yabancı ajan’ ilan edilmişti.
Zoe Williams’ın sorularını yanıtlarken, “Hep anarşisttim. Sınırların ve ulus devletlerin meraklısı değilim” diyen Rus aktivist, Ukrayna’nın işgalinin başladığı 24 Şubat sonrasında kripto para dünyasının temsilcileriyle işbirliği yaptı. ‘UkraineDAO’yu (DAO’nun açılımı merkezi olmayan otonom organizasyon) oluşturdular. Ukrayna bayrağı formatındaki NFT sayesinde beş günde 7,1 milyon dolar bağış topladılar. Para Ukrayna ordusuna destek veren ‘Come Back Alive’ adlı organizasyona iletildi.
‘Trajedileri sadece izlemek dünyaya zarar verir’
Tolokonnikova, “Ben ve kripto işindeki arkadaşlarım bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük ve harekete geçtik. Felaket ve trajedileri sadece izlemek ve hiçbir şey yapmamak dünyaya zarar verir” diyerek böyle zamanlarda insanı ancak aktivizmin ayakta tutacağını vurguladı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine çok üzülen ve her gün ağlayan Tolokonnikova’ya göre olup biten gerekli ve mantıklı değil. Küresel dünyanın yaşananlara kayıtsız kalmasına da kızgın: “İnsanlar Putin’i desteklemediklerini ifade ettikleri açıklamalar yapıp onunla iş yapmaya devam edecekler. Hiç kimse Avrupa ve Miami’de kendilerini gösteren Rus oligarkların nasıl zengin olduğunu irdelemedi.”
‘Diktatörler nezaketi zayıflık olarak algılar’
2014’te Britanya’da parlamentoya, ABD’de Senato’ya seslendiklerini anımsatan ve insanların diktatörlerin ne kadar tehlikeli olduğunu unuttuğunu belirten Tolokonnikova şöyle devam etti: “Çoğu kişi Putin’le nasıl konuşmaları gerektiğini sordu.
Onlara mümkün olduğu kadar sert davranmalarını tavsiyet ettim. Onunla güzellikle, iyilikle konuşamazsınız. Diktatörler nezaketi zayıflık olarak algılarlar.”
Rus aktivist ve şarkıcının ülkesindeki Ukrayna’da yaşananlarla ilgili fikir beyan etmeye yönelik kısıtlamaya da isyanı var: “Putin birkaç gün önce yeni bir yasayı onayladı. Yasaya göre Ukrayna’daki savaşı tartışmanın cezası 15 yıl hapis. Aslında, ‘Savaş’ bile diyemiyorsunuz. ‘Özel askeri operasyon’ demek zorundasınız.”

Cezaevindeyken ve sonrasındaki çalışmalarıyla ABD’li şarkıcı Madonna, ABD’nin eski first lady’si ve dışişleri bakanı Hillary Clinton’ın desteğini kazanan Tolokonnikova ağır bir depresyon geçirmiş ve bunun sebebiyet verdiği travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle hala ilaç kullanıyormuş. Cezaevine girerken geride bırakmanın çok zor olduğunu söylediği kızı şimdi 14 yaşında ve sosyal demokratmış.
‘Oligarklar Ukrayna’ya destek verdi’
Tolokonnikova, ülkesinde değişim için milyonlarca kişinin ayaklanıp sokağa çıkması ve Putin gidene kadar ayrılmaması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bu tabii çok tehlikeli bir şey. Putin bir kaçık. Kendi halkına, kendi insanlarına ateş açabilir. O nedenle herkesin neden sokakta olmadığını gayet iyi anlıyorum. Değişim için bir zorlama da Putin’in en yakın çevresinden gelebilir. Ben gerçekten Putin’in kendi mezarını kazdığını düşünüyorum. Ona yakın bazı oligarklar Ukrayna’ya destek veren açıklamalar yaptı ve savaşa çıktı. Bu kayda değer bir şey çünkü 20 yıldır hiç olmamıştı.”
Navalni’nin başa geçmesini istiyor
Tolokonnikova’nın Putin’in yerine geçmesini tercih ettiği isimse 2007’de beri tanıdığını söylediği, cezaevindeki muhalif lider Aleksey Navalni. Ona göre Navalni zeki, insanları bölmek istemeyen daha iyi sosyal programları olan, ülkenin kaynaklarını eşit paylaştırabilecek ve en önemlisi Putin’le hiç ilgisi olmayan bir isim!