• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Gezi davasında hüküm haftaya pazartesi açıklanacak

22/04/2022 17:19

CANAN COŞKUN

canancoskun@diken.com.tr

@canancoskun

Gezi Parkı eylemlerini finanse ettiği suçlamasıyla aralarında 1634 gündür tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın ve Taksim Dayanışması bileşenlerinin bulunduğu sanıkların yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlar okundu: “Adınız Cengiz Holding, Kolin, Mak-yol, Limak, Kalyon ise adalet limanı sığınacağınız son limandır, ama adınız Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay ise adı ağırlaştırılmış müebbettir, işte dava bu, söyleyecek başka bir şey yok.“

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın karar duruşması olması bekleniyordu. Bu nedenle duruşma salonu hayli kalabalıktı. Duruşmayı pek çok demokratik kitle örgütünün temsilcisi ve milletvekilleri takip etti.


Osman Kavala, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılırken, tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi de salonda hazır bulundu. 

Kavala’nın konuşması:

Duruşmada, sanıklar savcı Edip Şahiner’in esas hakkındaki mütalaasına karşı yanıt verdi. Kavala’nın konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

  • Mütalaada Gezi protestoları sırasındaki ölümlere, “Birçok vatandaşımız yaşamını yitirdi” şeklinde tek bir cümleyle yer verilmiş. Protestolarda birçok vatandaşımız yaralandı ancak birçok değil birkaç yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu birkaç yurttaşımızın kim olduklarını belirtmeye ve hayatlarını nasıl kaybettiklerini anlatmaya gerek duyulmaması ölümleri sıradanlaştırıyor, adeta mala verilen zararın uzantısı haline getiriyor.
  • Mütalaada anlatılmayan acı gerçek; Ethem Sarısülük’ün gösteri sırasında polis kurşunuyla, Abdullah Cömert ve Berkin Elvan’ın başlarına isabet eden gaz fişekleriyle, Zeynep Eryaşar, Selim Önder, Serdar Kalakal ve İrfan Tuna’nın yoğun biber gazına maruz kalmalarının etkisiyle ve Ali İsmail Korkmaz’ın polis memurlarının da karıştığı fiziki saldırı sonucu hayatlarını kaybettikleridir.
  • Bugüne kadar yapılmış bilimsel nitelikli araştırma ve değerlendirmelerin hiçbirinde Gezi Olayları’nın Hükümet’i devirmeye yönelik önceden planlanmış ve yabancı güçlerin desteğiyle yürütülmüş olduklarına dair bir tez öne sürülmemiştir. 
  • Gezi Parkı’na bir masa, bir hoparlör, poğaça ve eczaneden alınan ağız maskeleri götürerek kalkışmanın maddi ihtiyaçlarını karşılamış olduğum, iki kişiyle birkaç telefon görüşmesi yaparak aralarında siyasi partilerin de bulunduğu 70’e yakın kuruluşun oluşturduğu Taksim Dayanışması Platformu’nu yönlendirmiş olduğum da saçmalık düzeyinde bir iddiadır.
  • Gezi Parkı’ndaki yapılaşma projesine açıkça karşı çıktım, bu projenin durdurulması için çaba gösterdim, kamuoyuna yönelik açıklamalara ve bu amaçla yapılan toplantılara katıldım. Çalışma ofisim Gezi Parkı’na bitişik konumda olduğu için çeşitli defalar orada bulunma ve birçoğu hiçbir örgütle ilişkisi olmayan gençleri gözlemleme fırsatı buldum. Barışçıl biçimde ve etik değerlere bağlı kalarak sürdürdükleri nöbeti, Gezi Parkı’na sahip çıkma duyarlılıklarını takdir ettim, kullanmaları için parka bir masa ve hoparlör götürdüm. Gezi Parkı’nda fidan ekme etkinliklerine de bizzat katıldım. Hiçbir faaliyetimi perde arkasına gizlemeye gerek duymadım.
  • Hükümeti devirmek için planlanıp sahneye konduğu iddia edilen Gezi olaylarında, 15 Temmuz darbe girişiminde, bu kadar önemli roller oynadığına inanılan birisinin (George Soros) sorgulanmaması, faaliyetleri, işbirliği yaptığı kişiler hakkında bilgi temin etmek için bir çabaya girilmemiş olması savcılık mesleğinin doğasına aykırıdır, ciddi bir görev ihmalidir.
  • Hayatımın dört buçuk yılını kaybettikten sonra teselli bulabileceğim şey, yaşadıklarımın yargıdaki sorunlarla yüzleşilmesine katkıda bulunması ve benden sonra yargı karşısına çıkacak olanların daha adil bir muamele görmeleri ihtimalidir.

Taksim Dayanışması’ndan ortak yanıt

Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay esas hakkındaki mütalaaya karşı ortak bir yanıt verdi. Ortak metinden öne çıkan kısımlar şöyle:

  • Gezi’yi büyüten ve kitleselleştiren Taksim Dayanışması veya bireysel katılımcıların sosyal medyadaki destek çağrıları değil, toplumsal gerilimi artıran polis şiddeti ve dönemin hükümetinin bu gerilimi yatıştırmaktan uzak açıklamalarıydı.
  • Gezi direnişi fonla parayla açıklanamaz; Gezi süresince tüm ihtiyaçlar imece usulü karşılandı. Emekliler evden yoğurt kapları içerisinde börekler getirdi, ucuzluk marketlerinden öğrenci harçlıklarıyla alınmış meyve suları servis edildi.
  • Tepkilerin sadece Taksim’de değil, tüm Türkiye’de büyümesinin nedeni, anılan provokasyonun birinci elden sorumlusunun, polis şefleri, onları bu görevlere getirenler ve “Emri ben verdim” diyenler olduğu açık.
  • Biz bu davayı reddediyoruz! Biz, amansızca bu ölümlere ve yaralanmalara neden olanların adil bir şekilde yargılandığı günleri de göreceğiz. 
  • Bu iddianame ve esas hakkında mütalaa akla, vicdana sığmıyor, adalet barındırmıyor, bilime dayanmıyor, insan olmanın gereklerine saygı duymuyor. Gezi Parkı protestolarına katılan milyonlarca insan, yurttaşlık haklarını savunuyordu. Bu, her bir yurttaşın sorumluluğudur, biz sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz için yargılanıyoruz.

‘Kallavi bir özür bekliyorum‘

Davanın sanıklarından Hakan Altınay da şunları söyledi:

“Kimi suça teşvik ettim, hangi suç aletini savundum? Kimse tek delil olmadan böyle bir suçlama yapamaz. Buna izin vermek, itiraz etmemek Türk milletine hakarettir. İddia makamı çevrilmiş araba resimleri koymuş. Ben mi çevirdim arabaları, çevirin mi dedim? Yazıklar olsun. Sadece beraatımı talep etmiyorum, kallavi bir özür bekliyorum.“

‘Sonu şaşırtan metin’

Sanık Çiğdem Mater de “Sizler hukuki ve ahlaki olarak bağlı olduğunuz ve savunmak zorunda olduğunuz Anayasa’ya aykırı davranamazsınız. Bir sinemacı olarak çok senaryo okudum ama bu kadar sonu şaşırtan bir metin okumadım” diye konuştu.

‘Param olsa maske dağıtırdım‘

Sanık Mine Özerden’se “Benim Gezi’yi fonlamak için aracı olduğum iddia ediliyor. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Yeterli param olsa gerekli kapsamlı gaz maskesi alır herkese dağıtırdım” dedi. 

Hakan Altınay’ın avukatı Tora Pekin, telefon tapelerinin ‘zehirli ağacın meyvesi’ olarak nitelendirilen 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının takipsizlik kararından alıntı yaparak şunu söyledi: “Kararda ‘Adalet limanı insanların sığınacağı son limandır’ demişler. Adınız Cengiz Holding, Kolin, Mak-yol ise adalet limanı sığınacağınız son limandır, ama adınız Mücella Yapıcı, Can Atalay ise adı ağırlaştırılmış müebbettir, işte dava bu, söyleyecek başka bir şey yok.“

Avukatların beyanı tamamlanmadığı için davaya 25 Nisan Pazartesi günü devam edilecek. Heyetin pazartesi günü davada hükmü açıklaması bekleniyor.

Kavala’nın tutukluluğu devam

Kavala’nın tutukluluğu devam: Hüküm 22 Nisan’da açıklanabilir

AİHM, Kavala’yla ilgili ihlal takvimini duyurdu

Gezi/çArşı davası: Kavala’nın tutukluluğu devam; dosyalar ayrıldı

Osman Kavala’ya insan hakları ödülü

Kavala’nın tutukluluğu devam

Erdoğan’dan Kavala çıkışı: AİHM ve Avrupa Konseyi ne demiş, bizi ilgilendirmiyor

‘Hukuksuzluğun özeti’: Kavala, Avrupa Konseyi kararını önemli buldu

Yaptırımlara bir adım kaldı: Avrupa Konseyi, Kavala dosyasında ikinci adımı attı

Gezi/çArşı davası: Kavala’ya yine tahliye çıkmadı

Kavala: Beni mahkeme beraat ettirdi ama ‘onun’ kafasında beraat etmedim

Aylık inceleme: Kavala’ya yine tahliye yok

Avrupa Konseyi’nden Türkiye’ye Kavala için 19 Ocak’a kadar süre

Türkiye’ye ‘Kavala yaptırımları’ masada

Osman Kavala: Tutuklama süreci sivil topluma uyarı

ABD ve Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye Osman Kavala tepkisi

Af Örgütü’nden Kavala açıklaması: Avrupa Konseyi ihlal prosedürünü başlatmalı

Prof. Dr. Ayşe Buğra: Savcılar hakkında iddianame yazılan kişiye soru sormuyor

Kavala’ya yine tahliye yok

Hapiste 1500 gün: Kavala, 29 Kasım’a kadar çıkmazsa yaptırım süreci başlıyor

Demirtaş ve Kavala kararlarını uygulamayan Türkiye’yi neler bekliyor?

Demirtaş’tan sonra Kavala: AİHM bir dönemi mahkum ediyor

AİHM, Türkiye’nin Kavala’nın tahliye kararına itirazını reddetti

AİHM’den Osman Kavala kararı: Derhal serbest bırakılmalı

Kavala: Her şeye rağmen ülkemizde adaletin geleceğine inanıyorum

Kavala: Adaletin yüzünü göreceğim günü bekliyorum

Kavala: Erdoğan yönetimi siyasi muhalifleri ortadan kaldırmakla meşgul

Kavala: Dava sürecim hukuksuzluk tiyatrosuna dönüştü

Kavala’dan mektup: Gelinen noktada iyimserliğimi koruyabilmem mümkün değil

Kategori:Diken özel

SON HABERLER

Atletico Madrid öfkeli: Arsenal rakibine su vermedi

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde bugün oynanacak Arsenal-Atletico Madrid maçı öncesinde soyunma odasında su krizi çıktı. İspanyollar öfkeli.

'21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü': 28 gazeteci hapiste

Bugün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü. Şu an itibariyle 28 gazeteci hapiste.

Rekor: Arap tayı 'Hızlı Yasin' 10,5 milyon liraya satıldı

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) açık artırmasında Arap tayı ‘Hızlı Yasin’ 10,5 milyon liraya rekor bedelle satıldı.

EA, The Sims Mobile'ı kapatıyor

ABD merkezli oyun şirketi Electronic Arts (EA) The Sims Mobile’ı önümüzdeki yıl kapatacak.

Özel'den nadir toprak elementi kanunu teklifi: Erdoğan var mısın, yok musun?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Erdoğan’a çağrımdır nadir toprak elementlerinin sadece devlet tarafından işleneceğinin, hammadde olarak satılamayacağının, Türkiye’de değerini bulması için kanun teklifini komisyona sunuyoruz. Var mısın, yok musun?” dedi.

Sayıştay kararına rağmen: Rektörlüğe kesilen cezayı yapı şirketine ödettiler
'Hem suçlu hem güçlü': YK Enerji, söktüğü zeytinleri savunanları savcılığa verdi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 912 gündür hapiste

YAZARLAR

Kıbrıslı Türkler yıllardır tepeden inşa edilen vesayet düzenini sandıkta çökertti

Mete Hatay

Kıbrıs'ta kim kazandı, kim kaybetti?

Cenk Mutluyakalı

Görünmeyen iletişim: Kokuyla konuşan zihin

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Ah ödüller vah ödüller!

Ayhan Tinin

Sohbeti seven dikenine katlanmaz

Mustafa Alp Dağıstanlı

Büyük restorasyon ve Zizek'in 'utanmazlığı'

Göksun Yazıcı

5 bin yıllık ekmeğin izinde

Nazlı Pişkin

GÜNÜN 11’İ

Mehmet Şakir Örs: Hemen hiçbir ülkede asgari ücret bizdeki kadar önem taşımaz

Ümit İnatçı: Yalnızlık ne mutlak bir iyilik ne de kaçınılması gereken bir kötülüktür

Fehmi Koru: Yalnızca Ersin Tatar kaybetmedi, AK Parti iktidarı da kaybeden tarafta

Ayça Söylemez: Kokain veya meth gibi maddelerin tehlikesine odaklanmışken, fentanil 'yan tehlike' olarak karşımızda duruyor

Haluk Şahin: İşe bak, 2025 yılında da Kıbrıs yazısı yazmak varmış!

Ali Akay: 18'nci İstanbul Bienal'inde karşımıza bir ayağı eksik sıkıntılı bir dünya ortamı çıkıyor

Kamil Tekin Sürek: Devletlerin silahlanmaya ayırdıkları bütçe sürekli artıyor

Alaattin Aktaş: Ekim aylarının klasiği, enflasyon oranının yüksek gelmesidir

Orhan Uğuroğlu: Yerel seçimde öyle bir Osmanlı tokadı yedi ki, sesi sarayın tüm odalarında yankılandı

İbrahim Kiras: Türkiye'nin mevcut siyasi yapısı AB'yle iş birliğinin derinleştirilmesine müsait değil

Soner Yalçın: Kıbrıs'taki sandıktan gayrimeşru işlere duyulan öfke çıktı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×