• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Gazeteci Sedef Kabaş'tan 8 Mart mektubu: Bu düzene sizce ne denmeli?

08/03/2022 12:34

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yazdığı mektupta “Hakkını arayan kadınları cezasız bırakmayan bu düzene ne denmeli” diye sordu.

Fotoğraf: AA

Kabaş, 14 Ocak’ta katıldığı TELE 1’deki ‘Demokrasi Arenası’ isimli programda, “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” dedikten sonra ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklanmıştı.


8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne cezaevinde giren Kabaş, kadınlara seslendiği bir mektup yazdı.

‘Canlı yayından değil, cezaevi hücresinden sesleniyorum’

Kabaş, Halk TV sitesinde yayımlanan mektubu şöyle: “Yıllarca 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde, hatta öncesi ve sonrası dahil neredeyse bir hafta süresince davet edildiğim nice konferans, çalıştay, seminer, envai çeşit organizasyonda ya da katıldığım yayınlarda sayısız konuşma yaptım. Önemserim bugünü. Kadınların yaşadıkları zorlukları güncel verilerle ortaya koymak, daha önemlisi kadının gücünü ve yapabileceklerini anlatmak açısından bir fırsat olarak görürüm. Bu yıl ise size bir toplantı salonundan ya da canlı yayından değil, bir cezaevi hücresinden sesleniyorum.

‘Hangisi daha zor bilemedim’

Ülkemde kadın olmak zor (ama) ülkemde gazeteci olmak da zor. Hatta hangisi daha zor bilemedim. Ama kesin olan şu ki hem kadın hem gazeteci olmak katmerli zorluk (yaşamak) anlamına geliyor. Bir de üstüne ‘özgür olmak’ gibi bir derde sahip iseniz üç beyazdan daha tehlikelisiniz!

Şöyle düşünüyorlar: Bir gazeteci çıkıp utanmadan gerçekleri yazıp, kötü gidişatı eleştiren konuşmalar yapmaya cüret ediyor. Üstelik bunu yapan bir kadın gazeteci, kendini ne sanıyor? Hatta sormayın, daha beteri var. Haddini aşıp, kadın-erkek eşitliğinden, laiklikten, yargının bağımsız, medyanın özgür, iktidarın denetlenebilir olması gerektiğinden falan bahsediyor. Edepsize bak. Bir de bu fırsatta cumhuriyet değerlerine sahip çıkalım, Atatürk’ün vizyonundan şaşmayalım gibi laflar ediyor… Bildiğiniz ‘suçlu’ bu.

‘Bu düzene sizce ne denmeli?’

Zihniyet bu olunca gözünün üstünde kaşın var misali bir atasözünden ‘cumhurbaşkanına hakaret ettin’ ithamında bulunmak elbette farz oluyor. Saray güdümlü medyanın aleni hedef göstermesi, trollerin ana avrat küfretmesi, linç etmesi, gece yarısı gözaltına alınmak, ifadem dahi tamamlanmamışken iktidar yetkilileri tarafından (arka arkaya) koro halinde ‘suçlu’ ilan edilmek, tutuklanıp hapsedilmek, hakkında 250 bin TL tazminat davası açılması savunma hakkı dahi tanımadan 12 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle iddianame yazılması aslında tahakküm etme hırsı içinde kıvranan eril, faşist, siyasetin dışa vurumu. Böylesi azgın saldırganlığın sebebi malum kitlenin kültürel kodlarının kadın düşmanlığından beslenmesi. Kadına yönelik şiddetin şizofrenik boyuta eriştiği, neredeyse Allah’ın her günü kadınların evde, işyerinde, hastanede, takside, yol ortasında herkesin gözü önünde fütursuzca ve canice katledildiği bir dönemde kadınları koruma altına alan uluslararası İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede bir imza ile hukuka aykırı şekilde iptal etmek sizce neyin göstergesidir? Kız çocuklarını eğitimsiz, genç kızları mesleksiz, kadınları kimliksiz, şiddet gören kadınları korumasız, hakkını arayan kadınları ise cezasız bırakmayan bu düzene sizce ne denmelidir?

Kaldığım cezaevinde yaygın söylem şu; ‘Sedef hanım, burada adam öldürenler yatıyor’. Yani kadın öldürenler dışarıda serbest dolaşıyor anlamındaki sitemlerini böylesi bir ironi ile dile getiriyorlar. Çoğu yine kendi ifadeleri ile ‘erkek mağduru’. Konuşabildiklerimin arasında sistematik şiddetten bunalıp kocasını öldüren, kıskançlık krizleri geçiren ‘sevgilisi’nin hışmından kendisini korumak için bıçağa sarılan uyuşturucu satma suçunu ‘hayat arkadaşı’ adına üstlenen (sen suçu üslen ben seni sonra kurtaracağını deyip, ortadan kaybolan), babasının zulüm düzeyine varan baskısından, dayağından, çaresizce kaçıp sokaklara düşen var. Yürekleri yandı, hayalleri paramparça…

Yine de güneş her gün doğuyor, iki sıcak sohbet ile yüzü gülüyor, kadın kadının merhemi oluyor. Geldiğim ilk günden beri kadın dayanışmasının sahici örneklerini yaşattılar bana. Siyasi yelpazenin en sağından en soluna (kadar) ideolojileri birbirine zıt kadınlar aynı saygı ve sevgi ile kucakladıkları beni. Bozuk sisteme baş kaldıran, hakkını arayan, sesini yükselten bir kadına ‘helal olsun’ diyerek, sahiplendiler.”

Tutuklu gazeteci Sedef Kabaş’a 12 yıl 10 aya kadar hapis talebi

‘Erdoğan’a hakaret’te bugün: Sedef Kabaş ve Fırat Sakar’a 250 bin TL’lik dava

Sedef Kabaş için AYM’ye başvuru

AKP’den Sedef Kabaş çıkışı: CHP nefret söylemiyle kendini ayrıştıramadı

Gazeteci Kabaş’ın tutukluluğuna itiraz reddedildi

Kabaş’ın tutukluluğuna itiraz: Bakan Gül yargıyı etkiledi

RTÜK’ten Tele1 ve Fox TV’ye ceza: Lisans iptaline kadar gidebilir

Akşener: İktidarın amacı Sezen Aksu ve Sedef Kabaş üzerinden halkı korkutmak

TBB’den sonra İstanbul Barosu’ndan Sedef Kabaş tepkisi: Tutuklama adeta bir ön infaz yöntemine dönüştürüldü

Çelik, Kabaş’ın sözlerini ‘Erdoğan’a nefret söylemi’ olarak gördü

Gazeteci Sedef Kabaş’ı tutuklayan hakim kıdemsizmiş; Kavala’yı da tutuklamış

Kılıçdaroğlu ve Akşener’den Sedef Kabaş’a destek

Gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Dört il için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), dört ilde gök gürültülü sağanak yağış bekliyor.

ABD'de kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu

ABD Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ülkedeki kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu getiren emri imzaladı.

Jennifer Lopez'e kendi fotoğraflarını paylaştığı için telif hakkı davası

Şarkıcı ve oyuncu Jennifer Lopez, bir partide çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşınca fotoğrafçı ve fotoğraf ajansı telif hakkı davası açtı.

HSK'ya beş yeni üye seçildi

Meclis Genel Kurulu’nda Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) beş yeni üye seçildi

Uluslararası Booker Ödülü'nü Hint yazar Banu Mushtaq kazandı

2025 Uluslararası Booker Ödülü’nü Hint yazar Banu Mushtaq ‘Heart Lamp’ kitabıyla kazandı.

Bahçeli, 'sanal yağ krizi'nde CHP'yi sorumlu tuttu
'Fiyatları etkileyenlere' vergi incelemesinden sonra şimdi de ek ceza

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 759 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Emin Çölaşan: Türkiye köşeyi dönmek üzere idi!

Nuray Babacan: Başta CHP'liler olmak üzere yapılan siyasi operasyonların durması gerekiyor

Fatih Yaşlı: Meclis'in yeniden açılmasıyla birlikte iktidar yeni anayasayı gündeme getirecektir

Alaattin Aktaş: Enflasyon tahminini sabit tutmak, politika faizinin aşağı çekilebileceğinin bir işareti

Taha Akyol: Cumhurbaşkanına, performansını beğenmiyorum diyerek istediği an atama yetkisi verildi

Eren Keskin: Silahların susuyor olması ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin de kaldırılması anlamına gelmeli

Abbas Güçlü: LGS ve YKS benzeri sınavlar sadece bilgiyi ölçen sınavlar değil

Abdulkadir Selvi: Küçük partilerden AK Parti ve CHP'ye geçişlerin artması bekleniyor

Elif Çakır: 'Allah aşkına neden Türkiye'nin yolsuzluk belası'ndan kurtulması için niye iki çift laf edilmiyor?

Erdal Sağlam: 'Gençlik açısından hiç bu kadar kabus bir dönem yaşanmamıştı' diyebiliriz

Fikret Başkaya: Bizde diplomalılara 'aydın' deniyor…

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×