MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), eğitim-öğretimin uzaktan devam edeceğini ama uygulamalı programların yüz yüze olacağını açıkladı. Bir hafta önce de “Üniversiteler tamamen uzaktan” denmişti. Bu süreçte üniversiteler ne yapacağını şaşırmışken, öğrencilerin kafası karışık.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden dolayı YÖK 9 Şubat’ta üniversitelerin ikinci bir duyuruya kadar bahar döneminin ertelendiğini duyurmuştu. 11 Şubat’ta da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üniversitelerde yaza kadar uzaktan eğitime geçildiğini açıklamıştı. YÖK de birkaç saat sonra Erdoğan’ın dediklerini duyurmuştu.
Bu kapsamda Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtları depremzedelerin kullanımına açılacak.
Akademisyen, öğrenci ve velilerse bunun depremzedeler için çözüm olmadığından ve yeni mağduriyetler oluşturacağından dolayı karara karşı çıkıyor. Birçok siyasi de bu kararı eleştirmiş, Eğitim-Sen dava açmıştı.
YÖK Başkanı Erol Özvar’sa dün, şu an için sadece uygulamalı programların yüz yüze devam edeceğini, hibrit eğitiminse nisanda değerlendirileceğini açıklamıştı.
Ancak, herkesin kafası karışık.
YÖK’ten bir haftada iki ayrı açıklama
YÖK, ilk olarak 11 Şubat’ta, Erdoğan’ın “Üniversiteler uzaktan eğitime geçti” açıklamasını resmi olarak duyurmuştu. Hemen ardından birçok KYK yurdu apar topar boşaltılmış, öğrenciler tahliye edilmişti. Ev kiralayan veya özel yurtta kalan öğrenciler de masraf yapmalarına rağmen memleketlerine dönmek zorunda kaldılar. Hatta özel yurtlar bile boşaltılmaya başlamıştı.
Bu açıklamadan bir hafta sonra yani dün, YÖK Başkanı Özvar ‘uygulamalı programların’ yüz yüze olduğunu, diğer bölümlerin uzaktan devam edeceğini açıkladı.
YÖK’ün sonradan yayımladığı metindeyse yüz yüze eğitim verecek programlar şöyle açıklandı: “Eğitimlerine ‘Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği’ uyarınca devam eden programlardaki (tıp, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, veterinerlik, mühendislik vb.) öğrenciler ile öğretmenlik uygulamasını alacak öğrenciler…”
YÖK’ün ‘vb.’ ifadesi de ‘net olunmaması nedeniyle’ tepki çekti.
Üniversiteler ne yapacağını şaşırdı
Üniversitelerse birbirinden farklı yöntemler izliyor. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi, YÖK’ün 11 Şubat’taki açıklamasından iki gün sonra hibrit sisteme geçeceğini duyurmuştu.
ODTÜ, ilk açıklamaya bağlı kalarak eğitimin uzaktan devam edeceğini söylemeye çalışmıştı. Dün öğrencilere atılan e-postadaysa ‘çalışmaların devam ettiği’ belirtildi. ODTÜ’nün bu açıklamaları dalga konusu oldu.
İTÜ de ilk olarak, 11 Şubat’ta Erol Özvar’ın YÖK açıklamasını paylaştığı tweet’ini paylaşmıştı. Dünse, eğitimin uzaktan olacağını ama ‘Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği’ kapsamındaki derslerin yüz yüze olacağını açıkladı. Tam olarak hangi derslerin yüz yüze olacağını belirtmedi.
Kafalar o kadar karışık ki örneğin 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Yavuz Ünal, dün, isteyen öğrencilerin yüz yüze, isteyen öğrencilerinse uzaktan eğitim alabileceği bir sistemle eğitim-öğretime devam edeceklerini Twitter’dan açıklamıştı. Tweet’ini sonrasında sildi.
İstanbul Üniversitesi’yse 11 Şubat’taki açıklamaya balıklama atlayarak ‘uzaktan eğitimde ne kadar başarılı olduklarını’ anlatmıştı. Bu da öğrencilerden tepki çekmişti. Dün de açıklamasını YÖK’ün açıklamasıyla beraber ‘revize’ etti.
Diğer üniversitelerde de benzer durum söz konusu. Üniversitelerin geneli YÖK’ün ilk açıklamasıyla her şey uzaktan deyip, YÖK’ün yeni açıklamasıyla ‘yeni planlamalar’ yapmakla uğraşıyor.
Bu süreçte belki de tek hazırlıklı üniversite Trakya Üniversitesi oldu. Dün, hangi bölümlerin ve hangi sınıfların yüz yüze, hangilerinin uzaktan olacağını detaylı bir şekilde açıkladı. Tabii içerik öğrencileri ve akademisyenleri memnun etmeyebilir.
Ayrıca, YÖK eğitim-öğretim 20 Şubat’ta başlayacak dedi ama her üniversitenin başlama tarihi farklı.
En büyük kafa karışıklığı öğrencilerde
Bu süreçte en büyük kafa karışıklığı öğrencilerde.
Önce ani bir kararla üniversiteler ikinci bir duyuruya kadar ‘tatil’ edildi. Sonra “Uzaktan eğitim yapılacak” dendi. Yurtlarda kalanlar apar topar çıkartıldı, öğrenciler memleketlerine dönmek zorunda kaldı. Konaklama için fazladan para harcayanlar, iş ve staj planını yüz yüze eğitime göre planlayanlar ne yapacağını şaşırdı.
Dün de uygulamalı programların yüz yüze olacağının duyurulmasıyla kafa karışıklıkları iyice arttı. Öğrenciler “Şimdi benim bölüm uzaktan mı yüz yüze mi” sorusunun cevabını aramaya çalıştı. Öğrenciler buna göre yeni planlar yapacak, konaklama arayışına geçecek.
Üniversitelerin de bu konuda hazırlıklı olmaması ve YÖK gibi net olmayan açıklamalar yapması öğrencilerdeki kafa karışıklıklarını da artırıyor. Üniversitelerin ve bölümlerin nasıl bir yol izleyeceğini, hangi derslerin yüz yüze ya da çevrimiçi olduğunu hızlıca belirleyip duyurması gerekiyor.
Bunun haricinde uzaktan eğitime karşı olan öğrencilere yapılanlar da endişe yaratıyor. Sosyal medyada düşüncelerini dile getiren ve Space odalarında konuşan öğrencilerdeyse “Uzaktan eğitime karşı çıktım diye gözaltına alınır mıyım” endişe var. Sosyal medya üzerinden uzaktan eğitime karşı olan öğrencilere saldıranlar, öğrencilerin toplandığı Telegram grubunu sabote etmeye çalışanlar bulunuyor. Nitekim dün de Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü önünde uzaktan eğitimi protesto ettiği için 22 öğrenci gözaltına alınmıştı.