MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden dolayı tüm üniversitelerin uzaktan eğitime geçtiğini duyurdu. Diken’e konuşan akademisyen, veli ve öğrenciler karara tepkili.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden dolayı Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 9 Şubat’ta üniversitelerin ikinci bir duyuruya kadar bahar döneminin ertelendiğini duyurmuştu. Bugün de Erdoğan, üniversitelerde yaza kadar uzaktan eğitime geçildiğini bildirdi. Bu kapsamda Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtları depremzedelerin kullanımına açılacak.
Diken’e konuşan akademisyen, veli ve öğrenciler karara tepki gösterdi.
‘Toptan yaklaşım yanlış’
Diken’e konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, depremden etkilenmeyen şehirlerin ve öğrencilerin de olduğuna dikkat çekiyor.
Say, bu yaklaşımı ‘yurtlara sadece masrafsız tahsis edilebilecek bina olarak bakmanın, eğitimi de (online uygulamanın sakıncalarını, staj, laboratuvar gereksinimini düşünmeden) ikinci-üçüncü plana atmanın sonucu’ olarak değerlendiriyor.
Akademisyen Banu Aykın Köylüer de toptancı yaklaşımın yanlış olduğunu, ‘oldu bitti’yle karar alınmaması gerektiğini söylüyor. Köylüer, açılamayacak durumdaki üniversitelere ne yapılması gerektiğinin akademik bir komisyonla beraber fikir tartışmasıyla planlanması gerektiğini söylüyor.
Öğrenciler de, ‘ilk vazgeçilen şeyin eğitim olmaması gerektiğini’ söylüyor. Öğrenciler, toptancı yaklaşımdan ziyade gerekli çalışmalar doğrultusunda farklı yerler için farklı çözümler geliştirilebileceği dile getiriyor.
‘Depremzedeler için çözüm değil’
Köylüer, uzaktan eğitimin depremzede öğrencilerin yararına olmadığını söylüyor. Akademisyen, depremzedelerin her şeylerini kaybettiklerine dikkat çekiyor. Buna uzaktan eğitim için gerekli bilgisayar araç ve gereçleri de dahil. Uzaktan eğitim için gerekli altyapı da çökmüş durumda.
Ayrıca Köylüer bu süreçte öğrencilerin akranlarıyla beraber olmasının normal hayata dönmeleri ve yaralarını sarmaları için önemli olduğunu vurguluyor.
Köylüer, uzaktan eğitim yerine öğrencilere belli bir zaman süre, kayıt dondurma hakkı gibi olanakların sağlanması ve yurt, kira veya benzeri bir borcu varsa devletin üstlenmesi gibi çözümler sunulmasının daha doğru olacağını söylüyor.
Cem Say da depremzedelerin bilgisayar gibi araç ve gereçlerini depremde kaybettiğini söylerken KYK yurtlarının teknik altyapısının yeterli olmadığını düşünüyor: “Topluca yurtlara yerleşip orada birçok kişi başka başka derslere bağlanmaya kalksa yurdun internet altyapısı buna yetecek mi, hiç sanmıyorum.”
Öğrenciler de, depremzedelerin kalabileceği düzgün bir yerin, internet altyapısının ve bilgisayar gibi temel ihtiyaçlarının gözetilmediğini yani depremzedelerin uzaktan eğitime ulaşamadığını söylüyor. Öğrenciler ayrıca, depremzede olmasa bile bu süreçte herkesin kötü etkilendiğini ve arkadaşlarıyla bir arada olmalarının kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacağını söylüyor. Bazı öğrenciler de pandemi döneminde uzaktan eğitimi yürütecek şartlara sahip olmadığı için okulunu dondurduğunu anlatıyor. Bu öğrenciler yine aynı durumla karşılaşmaktan endişeli.
Yeniden evlere kapanmak yanlış
Akademisyenler, pandemi tecrübesini hatırlatıyor.
Say: “Pandemideki uygulamanın hem öğretim kalitesi hem de üniversitenin öğrencilerde yaratması istenilen diğer etkilerin yaratılamaması nedeniyle büyük hasar verdiğini gördük. Şimdi tam toparlanırken bir kez daha bu yola gidilmesi o kuşağı yeniden mağdur edecek.”
Köylüer de yeniden evlere kapanmanın yanlış olduğunu belirtiyor. Uzaktan eğitimin zorunlu olmadığı ve esnek planlandığı zaman verimli olduğunu da ekliyor.
Bunun haricinde yurtlarla yıllık anlaşma yapıp para harcayan, ev kiralayan, staj yapan ve çalışan bir sürü öğrenci var. KYK yurdunda kalıp çalışan ve staj yapan öğrenciler de var.
Aynı zamanda bir veli olan Köylüer, sene başında çocuğu için sene sonuna kadar ücreti ödemek şartıyla bir yurtla anlaştığını belirtiyor.
Öğrenciler de uzun süren pandemi döneminin ardından yeni yeni yüz yüze eğitime adapte olmuşken yeniden evlere tıkılmanın doğru olmadığını düşünüyor.
KYK’lar aileler için uygun değil
Köylüer, Ankara’daki KYK yurtlarının kötü olduğunu ve temizlik, hijyen, kişisel alan gibi sıkıntıların olduğunu söylüyor. Akademisyen, aynı şekilde İstanbul’daki öğrencilerinin de para buldukları takdirde eve çıkmak istediğini söylüyor: “Öğrenciler kalamazken çoluk çocuklu aileler nasıl kalacak?”
Köylüer, geçici barınma için yeteri kadar boş ev, misafirhane, otel olduğunu söylüyor. Say da aynı şekilde buna dikkat çekiyor. Ailelerin buralara yerleştirilmesinin daha doğru olacağı ve bunun için herkesin yurtlardan çıkartılmaması gerektiği görüşündeler.
Öğrenciler de birçok KYK yurdunun tuvalet, mutfak gibi alanlarının yeterli olmadığını ve bu nedenle ailelere uygun olmadığı görüşünde. Öğrenciler ayrıca, hükümetin sadece KYK yurtlarına el koymak için bu kararı aldıklarını savunuyor. Öğrenciler, bu kadar çok boş yer varken faturanın öğrencilere kesilmesine tepkili.