ANIL CAN TUNCER
@tunceranil
aniltuncer@diken.com.tr
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı sonrası muhalefetteki belirsizlik sona ererken, borsadaysa ‘rahatlama rallisi’ yaşandı.
Diken’e konuşan ekonomist Özlem Derici Şengül, borsada 5500-5600 seviyesinin eşik olduğunu belirterek ”Bu direnç aşılırsa 6000’e doğru bir hareket görülebilir” dedi. Şengül, seçime doğru ‘düzeltme’ gelebileceği uyarısını da yaptı.
Ekonomist Tunç Şatıroğlu’ysa borsanın 5700 seviyesine çıkabileceğini ancak devamının gelmeyeceğini düşünüyor. Şatıroğlu, kredi risk primlerindeki düşüşle ilgili ”Hangi riskte azalma var” diye sordu.
2022’de Ukrayna-Rusya Savaşı’nın enerji fiyatlarını tırmandırmasıyla dünya genelinde enflasyon dalgası yaşandı. Türkiye’deyse durum, yanlış politikalarla daha kötü bir hal aldı. Enflasyon son 24 yılın rekorunu kırdı.
Enflasyona karşı varlıklarını korumak isteyen vatandaşlarsa borsa, döviz, altın gibi araçlara hücum etti.
Geçen yıl borsa, reel getirisiyle yatırımcıları enflasyona karşı koruyan tek araç oldu. Borsanın yeni yılın ilk ayındaki seyriyse dalgalıydı. Ardından deprem geldi.
Depremler sonrası ölümler ve yıkımlarla boğuşan Türkiye’de borsa ilk iki gün düşüşlere rağmen açık bırakıldı ve bölgedeki 400 bine yakın yatırımcı mağdur edildi.
Atılan adımlarla düşüşün önüne geçilmeye çalışılırken, son olarak Türkiye Varlık Fonu, Ziraat Portföy aracılığıyla borsaya para akıtmaya başladı.
Geçen haftanın son işlem gününde muhalefetteki gelişmelerin etkisiyle yüzde 4’ün üzerinde sert düşen BIST-100 endeksi, Ziraat Portföy’ün 4,31 milyar liralık alımıyla tutundu. Dün millet ittifakının krizi aşması borsayı yukarı döndürdü. Hatta Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) bile düşüşe geçti.
Borsadaki yükselişte iktidarın ‘dostu’ Suudi Arabistan’dan gelecek 5 milyar dolar da etkili oldu.
Peki bundan sonraki süreçte seçime kadar borsayı neler bekliyor?
‘Rahatlama rallisi’
Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül, muhalefetin adayının belli olması sonrası borsada bir ‘rahatlama rallisi’ yaşandığını söyledi: ”Borsayla ilgili yılbaşından beri önemli eşikler yurt dışındaki düzeltmeler ve seçim belirsizliğiydi. İki tarafta da bu önemli belirsizlikler aşıldı. ABD Merkez Bankası’yla ilgili belirsizlik ön planda olabilir ama anladığımız kadarıyla Türkiye’deki politik risk daha ağırlıklı olarak fiyatlanıyor. O yüzden bugün itibariyle ‘rahatlama rallisi’ görüyoruz. Seçim döneminde İmamoğlu’nun dava süreci gibi restleşmeler veya millet ittifakı içinde tartışmalar görmezsek borsada 5500’ün üzerini de gördüğümüz bir ralliye doğru gidiyor olacağız.”
‘Seçim öncesi düzeltme gelebilir’
Şengül, 5500-5600 seviyesinin eşik olduğunu belirterek seçim öncesi bir ‘düzeltme’ riskine dikkat çekti: ”Seçime çok az kala risk almak istemeyen kesim belki bir düzeltme hareketine girişebilir ama bu bence martın konusu olmayacaktır. O yüzden de tamamen politik taraftaki bu istikrara bağlı olarak -sonuçta adaylar artık belli- bu net görünümü bozacak bir şey olmadığı sürece ralli devam edecektir. Ama seçim öncesinde anketlerin seyrine göre, yine anketler birbirine yakın giderse. Seçim riskini almak istemeyecek yatırımcının düzeltmesini görebiliriz.
‘6000’e doğru bir hareket görülebilir’
Teknik analizlerden anladığımın 5500-5600 bir eşik seviyesi. Bu direnç aşılırsa 6000’e doğru bir hareket görülebilir.
Borsa genellikle taraf tutmaktan ziyade belirsizliği sevmiyor. Bugün açık ara AKP önde olsaydı borsada bir satış yaşanacağını zannetmiyorum. Muhalefet açısından da bu geçerli. Tabii farklı gruplar pozisyonlar alabilir. Ancak endeksi sürükleyecek şey belirsizliğin az olması.”
‘Piyasa dinamiği ‘alım’ yönünde olabilir’
Varlık Fonu’nun müdahalesine çok ihtiyaç kalmayabilir. Belirsizliğin azalmasıyla yatırımcılar borsada olacaktır. Alternatif az, onun için borsada pozisyon almak isteyecektir yatırımcılar. Düşmesi durumundaysa Varlık Fonu aracılığıyla piyasaya müdahaleler söz konusu olabilir. Ben bunu seçime yakın zamanda beklerim. Mart ve nisan ortasına kadar piyasanın kendi dinamiğinin ‘alım’ yönünde oluşacağını düşünüyorum.”
Şatıroğlu: Devamını beklemiyorum
Ekonomist Tunç Çatıroğlu‘ysa BIST-100 endeksinin 5700 seviyesine yükselişini sürdürebileceğini belirtse de devamını beklemiyor.
Şatıroğlu, tabloyu şöyle özetledi: ”Genel durumda seçime giderken belirsizlikler nedeniyle borsanın en iyi ihtimalle yatay gitmesi veya biraz düşmesi beklenir. Şimdi bizde borsa belli bir seviyeye geldiği zaman (5000) alımlarla destekleniyor. Ziraat Yatırım çok yüklü bir yatırım yaptı. Nette 4 milyar 200 milyon liralık bir alım yaptılar. Bireysel emeklilik sistemiyle desteklemek istediler. Buraya depremden sonraki o kapanıştan sonra sürekli bir fon akışı başladı. Ancak diğer yandan yabancıların yükselişleri satış fırsatı olarak görüp sattıklarını da görüyoruz.
Bu durumda borsa 5700’e doğru yükselişini sürdürür. Ancak belirsizlikler ortadan kalkmadığı için yeni bir zirve görmeyiz diye düşünüyorum.”
‘Kimin kazanacağı netleşirse yükseliş görebiliriz’
Şatıroğlu, seçimi kimin kazanacağının netleşmesi durumunda borsada yükseliş yaşanabileceğini belirterek ‘faiz’ ve borsa ilişkisine değindi: ”Yeni bir hükümet gelecekse faizlerin de artması gerekir. Ülkede moral olur ancak faizlerin artması durumunda borsadan para çıkışı yaşanmasını bekleriz. Yani çok iyi olmaz. Ancak yeni hükümet yabancıya ve piyasaya güven verici önlemler attıktan sonra para girişleri olursa o zaman borsada çok yukarıda zirveler görebiliriz. Ancak ilk başta olumlu hava kısa sürede negatife dönebilir. Çünkü faizler artmak zorunda.”
‘Hangi riskte azalma var’
Kredi risk primlerindeki düşüşün dünkü gelişmelerle ilgili olmadığını belirten Şatıroğlu’na göre ‘risklerde’ azalma yok: ”Aslında başka ülkelerde de kredi risk priminde (CDS) azalma vardı birkaç gündür. Mesela Brezilya’da vardı böyle bir düşüş. Genel bir şey. Tabii ki Türkiye’de moralleri yükselten bir şey olması iyi. Ama CDS’teki düşüşü de tamamen buna bağlamamak gerekir. ‘Hangi riskte azalma var’ dersek… Doların durumu belli. Kur korumalı mevduat diye orada bekleyen saatli bir bomba var… Diğer yandan enflasyonla mücadelenin çok yüksek bir faturası var. Kim gelirse gelsin enflasyonla mücadele, bedel ödenmeden olabilecek bir şey değil. Orada da şimdi kuraklık var, gıda enflasyonu da daha da artabilir bu durumda. O riskler de azalmış değil. Yani 25-30 senedir görülmeyen bir manzara var siyasette ve insanlara moral oldu. Özellikle de cuma günkü yaşananlardan sonra. Ama ekonomik olarak bakıldığında risklerde bir azalma yok. Dolayısıyla bu yükseliş devam edip 5700’e kadar gelebilir. Ama ondan sonra daha fazla devam etmesini beklemiyorum.”