Rusya’da, coğrafya öğretmenliği yapan Kamran Manafli, Instagram hesabından, “Devlet propagandasını yansıtan biri olmak istemiyorum” diye yazdı; geri adım atmayınca işinden oldu.
Manafli yalnız değil. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘özel askeri operasyon’ diye nitelediği, 24 Şubat’ta başlayan işgali ‘işgal’ ya da ‘savaş’ diye nitelemek devletin tezine karşı çıkmak ‘cesaret istiyor.’ Hem gazeteciler hem de diğer bireyler için.
Savaşa karşı çıktığını ifade edenler Manafli gibi işinden olabiliyor, gözaltına alınabiliyor. Ailelerde, özellikle genç ve kendilerinden büyük kuşaklar arasındaki görüş ayrılıkları çatışamalara, parçalanmaya neden oluyor.

BBC, Manafli ve işinden olan iki başka ismin yaşadıklarını aktardı. Onlar ‘Putin’in özel askeri operasyon çizgisinden çıktıkları için’ ekmeğinden olanlara sadece birkaç örnek…
Başkent Moskova’da, çalıştığı okuldaki bir personel toplantısında Manafli ve diğer meslektaşlarına öğrencilere Ukrayna’da yaşananları nasıl anlatmaları gerektiği söylendi; yani devletin çizgisinden ayrılmamaları!
‘Kendime ait görüşüm var’
Toplantı sonrasında -ülkesinde Instagram’a erişimin yasaklanmasından birkaç gün önce- devlet propagandası yapmak istemediğini şöyle dile getirdi: “Benim kendime ait bir görüşüm var. Çoğu öğretmenin var ve nedir biliyor musunuz? Devletin görüşüyle aynı değil.”
Paylaşımdan iki saat sonra okulun müdür aradı ve hemen silmesini ya da işten ayrılmasını istedi. Silmedi ve istifa edeceğini bildirdi. Tek seçenek bu gibi görünüyordu. Ertesi gün eşyalarını almak için okula gittiğinde içeri alınmadı.
Onu gören öğrencileri destek vermek ve uğurlamak için dışarı çıktı. Bu kez de biri polisi arayıp ‘izinsiz yürüyüş’ düzenlediği yönünde ihbarda bulundu. Sonunda eşyalarını aldı ve ayrıldı.
Ertesi gün okul müdürü çağırdı. Sosyal medya hesabında neden siyasi görüşünü açıkladığı konusunda ‘resmi açıklama’ istedi. Bunu reddeden ve iistifa ettiğini söyleyen Manafli’ye durumun değiştiği, ‘işten kovulduğu’ söylendi.
‘Ahlaka aykırı’ davranmış
‘Ahlaka aykırı’ davranış gerekçe gösterilmişti kovulması için. Manafli şahsi görüş beyan etmenin ahlakla ne ilgisi olduğuna bir türlü anlam veremezken velilere yollanan mesajda sözleşmesinin kurallarını ihlal ettiği belirtildi.
Manafli birçok kişi gibi ülkesini terk etmeyi tercih etti.
İşgal başladıktan sonra özellikle Moskova ve St. Petersburg’da binlerce kişi savaş karşıtı gösterilere katıldı, durdurulması için imza topladı, erişim engellenmeden önce sosyal medyadan sesini duyurdu. Kremiin’in yanıtı sert oldu. Gösteri yapan binlerce kişi gözaltına alındı; ‘Operasyon’la ilgili ‘yalan haber’ yapan ve yayanlara 15 yıla kadar hapis cezası öngören yasayı onaylayarak toplum ve gazeteciler üzerindeki baskıyı iyice arttırdı.
‘Artık susamazdım’

Baskı artsa da bir zincire ait iki sinemanın müdür Katya Dolinina için de susmak zordu. O zamana kadar görüşünü kendisine saklayan biri olmuştu hep. Hükümet karşıtı gösterilere katılmamıştı. Ama işgal başladıktan sonra sektörde çalışan arkadaşlarından olup bitene karşı çıktıklarını ifade eden bir açık mektup gelince tereddüt etmeden imzaladı.
İşini çok sevdiğini ve kaybetmek istemediğini anlatan Dolinina, “Bu operasyonun derhal durdurulması gerektiğini ve yapılanın doğru olmadığını düşünüyordum ve artık susamazdım” dedi. Mektuba imza attıktan sonra patronu aradı. “İmzanı çek ya da istifa et” dedi. İstifa etmese kovulacaktı. İstifa etti çünkü öyle yapmasa gelecekte başını ağrıtacak bir kovulma nedeni uydurulacağını biliyordu.
Her şey birkaç saat içinde olup bitti; artık işsizdi. Yöneticisi ve patronu son buluşmada, “Gittiğin için üzgünüz” dese de Dolinina samimi olduklarından emin değil.
“Kremlin gibi düşünmeyen herkes bu ülkeyi terk etmiyor” diyen Dolinina, ülkede kalacaklarını, hala umutlarının olduğunu ve pes etmeyeceklerini dile getirdi.
‘Hükümetin görüşünü benimsemeyen devlette çalışamaz’

İşgal başladığında tatilde olan çocuk doktoru Anna Levadnaya, o gün Instagram’da üzerinde barış güvercini olan bir uçak pencecresi fotoğrafı paylaştı ve ekledi: “Hepimiz için korkuyorum. Şİddet ve saldırıyı ben seçmedim.”
Ailesinin Ukrayna’daki köklerinden de bahseden Levadnaya, ‘bu cehennemin bir an önce sona erdirilmesini’ istedi. 2 milyon takipçisi vardı ve mesajın çalıştığı, Moskova’daki devlete ait tıp merkezindeki yöneticisine ulaşması uzun sürmedi.
Birkaç gün sonra arkadaşları arayıp merkezin müdürünün 100’ü aşkın meslektaşının önünde onun görüşlerini kınadığını, ağır ifadeler kullandığını öğrendi. Ona video yolladılar. Müdüre göre Levadnaya dünyada olup biten konusunda daha doğru bilgilendirilseydi ‘özel askeri oparasyon’a karşı çıkmazdı!
“Utanç verici bir durum. Hükümetin görüşünü desteklemeyenlerin devlet tarafından yönetilen kurumlarda çalışamayacağını net bir şekilde ortaya koymuştu” diyen Levadnaya müdüründen kısa süre sonra telefon aldı.
İstifa etmesi söylendi. Aksi takdirde kovulacaktı. Tek satırlık istifa mektubunda ‘çalışmaya devam etmesinin mümkün olmadığını’ yazdı. Levadnaya’ya göre büyük tartışma yaratan Covid-19 aşıları bile bu savaş kadar nefret tohumu ekmemişti insanların arasına, toplumda kocaman bir bölünme var ve herkes yalnızca kendi gerçeğine inanıyor.