Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve 44 tabip odası, Rize’nin İkizdere ilçesinde açılmak istenen maden ocağına karşı ortak bir bildiriyle köylülerin direnişine destek verdi.

İşkencedere Vadisi’nde açılmak istenen taş ocağına karşı köylüler 22 gündür eylemde.
“On altı milyon tondan fazla taş çıkarmak amacıyla kurulmak istenen taş ocağı, dünyada öncelikli olarak korunması gereken 200 ekolojik bölgeden biri olan İkizdere Vadisi’nin bir kolu olan İşkencedere Vadisi’ndedir” denilen TTB’nin internet sitesindeki bildiride şunlar kaydedildi:
“Bölge, ‘doğal sit nitelikli koruma alanı’ ve kısmen ‘doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak tescil edilmiş durumdadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Termal ve Kış Turizmi Yeni Destinasyonu’ olarak da belirlenen vadide, bakanlık tarafından ‘örnek yayla’ modeli uygulanmasına karar verilmişti.
İşte bu doğal güzellikleriyle ilgi çeken İkizdere Vadisi’ndeki turizmin getireceği çevre sorunları tartışılırken, şimdi daha büyük bir yıkım; iki tane birden taş ocağı, bölgede pandemi günlerinin sokağa çıkma kısıtlamaları da fırsat bilinerek kurulmak isteniyor. İnşaat şirketinin ağaçları kesmesine engel olmak isteyen İkizdereliler gözaltına alınıyor, üzerlerine göz yaşartıcı gaz sıkılıyor ve sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettikleri gerekçesiyle İkizdere halkına para cezası uygulanıyor.”
Anayasa’nın 56’ncı maddesi hatırlatıldı
‘Anayasa’nın 56’ncı maddesinin kendilerine verdiği yasal hakları kullanarak; ağacıyla, kuşuyla, yaban hayatıyla, suyuyla çevrelerine ve sağlıklı bir ortamda yaşama haklarına günlerdir sahip çıkan tüm İkizderelilerin bu haklı direnişinin’ desteklendiği ifade edilerek şöyle devam edildi: “Taş ocaklarının açılmadan önce her aşamasında halkın katılımının sağlanmasını, bütüncül ve gerçek boyutuyla çevresel etki değerlendirmesinin yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca çevresel etki değerlendirmesiyle birlikte, gerçekleştirilmek istenen projenin toplum sağlığı üzerine yaratacağı potansiyel etkileri ölçmek için ‘sağlık etki değerlendirmesi’ yöntemi, ülkemizde de yasal yapıya kavuşturularak uygulanmalıdır.
Bugün İkizdere’de olanlar; bu zor pandemi günlerinde insanımız can derdindeyken, ülkemizin her tarafında sürdürülen, para uğruna çevre talanı ve yıkımı projelerinin tipik bir örneğidir. Türk Tabipleri Birliği olarak; yaşam alanlarını ve yüzyıllardır bölgede hüküm süren yabanıl hayatı, her türlü baskıya direnerek savunmak için nöbet tutan İkizdereliler ile dayanışma içindeyiz. Vadiye giren iş makinelerinin derhal geri çekilmesini, İşkencedere Vadisi’nde taş ocağı kurulmasından vazgeçilmesini ve bölge halkına pandemi kısıtlamalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle uygulanan tüm cezaların iptal edilmesini istiyoruz.”
İkizdere’de ne oluyor?
Geçen yıl Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İyidere sahiline yapılması planlanan lojistik liman için ihaleye çıkıldı. İhaleyi 1 milyar 719 milyon lira karşılığında iktidara yakınlığıyla bilinen Cengiz İnşaat ve Yapı&Yapı AŞ ortaklığı kazandı.
Projede deniz dolgusu öngörülüyor. Bu nedenle ham madde temini için taş ocakları ve bağlantı yoluna ihtiyaç var.
Ham madde ihtiyacının karşılanabilmesi için İşkencedere Vadisi’nde bulunan Cevizlik ve Gürdere köylerinde 17 adet parsel için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Karar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 19 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.
21 Nisan’da iş makinelerinin faaliyeti geçmesi üzerine yöre halkı direnişe geçti ancak jandarma engeliyle karşılaştı.
Cengiz İnşaat halkın direnişi üzerine topu bakanlığa atarak, “Ham maddenin temin edilmesi planlanan İkizdere Cevizlik Taş Ocağı, bakanlık tarafından seçilmiştir” ifadelerini içeren bir açıklama yaptı.
Taş ocağı çevresine hem takviye jandarma konuşlandırıldı hem demir kapı çekildi. Ancak yöre halkı direnişi sürdürmekte kararlı.
Köylüleri ikna için ilçeye giden bakan Karaismailoğlu, protestoyla uğurlanmış, sonra da halkın kandırılmaya çalışıldığını öne sürmüştü.