Mersin Mezitli’deki polisevi saldırısından sonra ‘büyük bir kumpas’la karşı karşıya olduklarını söyleyen CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Suç üstünde yakalandınız. Suç işleri bakanı bu suçüstü durumu örtmek için kendi seviyesinden genel başkanımıza hakaretler ederek başka gündem yaratmaya çalışıyor” dedi.
Mersin’in Mezitli ilçesinde dört gün önce polisevine uzun namlulu silahlarla ateş açılmıştı. Polisler, saldırganlara karşılık vererek iki kişiyi öldürmüştü. Saldırıda bir polis hayatını kaybederken biri de yaralanmıştı. İçişleri, saldırıyı düzenlediği belirtilen Dilşah Ercan’ın çıkan çatışmada öldürüldüğünü öne sürmüştü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan saldırıyla ilgili CHP ve HDP’yi hedef almış, AKP’ye yakın medya ve sosyal medya hesaplarından Dilşah Ercan’ın isminin CHP’nin tutuklu gazeteciler raporunda yer aldığına dair paylaşımlar gelmişti.
İddialara ilişkin konuşan CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, 2012 yılında gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu olduğunu söyleyen 188 kişiye mektup yazdıklarını, bunların arasında Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Hikmet Çiçek, Yalçın Küçük, Nedim Şener, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu gibi isimlerin de yer aldığını söylemişti.
Saldırıyı üstlenen PKK’nın açıklamasında ‘Zozan Tolan’ kod adlı Ercan’ın bu eyleme katılmadığı, saldırıyı düzenleyen ‘Sara Tolhildan‘ kod adlı Dilara Ürper’le ‘Rûken Zelal‘ kod adlı Emel Feremez Hisên olduğu belirtilmişti.
Kılıçdaroğlu bunun ardından, “Çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın” diye iktidara seslenmiş, Bakan Soylu, saldırganı ‘taksicinin teşhis ettiğini’ söylemiş, iki saldırgandan birinin parmak izinin teşhis edildiğini kaydetmişti.
‘Bu raporun nasıl hazırlandığı ve ne söylediği netti’
ANKA’nın aktardığına göre CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şunları dedi:
* Terörü kınadık ve sustuk. Ardından İçişleri Bakanlığı saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birinin ismini açıkladı ve ardından da bu medyaya CHP’nin bundan 10 yıl önce kamuoyuyla paylaştığı bir raporda isminin geçtiğini servis ettiler. Bunun üzerinden iktidar partisinin siyasetçileri, havuz medyası ve bu yönlendirmeye kapılan medya organları CHP’yi eleştirmeye, saldırmaya başladılar.
* Bunun karşısından durumumuz çok netti, bu raporun nasıl hazırlandığı ve ne söylediği netti. Bizim açımızdan herhangi bir sorun yok.
* Cumhurbaşkanı çıktı ve ülkenin ana muhalefet partisine milli güvenlik sorunu, dedi. Bunu söylediğinizde bir başka aşamaya geçmiş oluyorsunuz. Bunu söylemek mecburiyetindeydik, saldırganın kimliği hakkında ilk günden beri genel başkanımıza, Mersin milletvekillerimize, Mersin Adliyesi’nden ve polisinden verilen bilgiler, saldırganın kimliği henüz teşhis edilmedi ancak verilen kimlikle de parmak izi filan uyuşmadı.
* Büyük bir kumpasla karşı karşıyayız. Bundan 20 gün önce Sayın Veli Ağbaba’ya halen aktif görevde olan bir kamu görevlisi ‘Dikkat edin, bir hazırlık var. Sizi ve sizin üzerinizden partinizi PKK ile ilişkilendirecekler’ dedi. Veli Ağbaba bunu partinin yetkili kişileriyle paylaştı.
‘O kimliği tespit etmiş değiller’
* Biz Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, savcıya inanırız. Açıklayın kardeşim, açıklayın. Ama açılanabilecek durum yok. Çünkü şu anda bile o kimliği tespit etmiş değiller. Kimliğin o kişi ile uyuşmadığı yönünde bir sürü kriminal done var elinde.
* 20 gün önce bize bildirilenler, son 10 gündür bize yapılanlar, patlamadan hemen sonra ortaya çıkan ve aslında maksatlı bir çarpıtma olduğu gösterilen ve dört gündür sürdürülen algı operasyonu.
* Ne yapmaya çalışıyorsunuz beyler? Suç üstünde yakalandınız. Suç işleri bakanı şu anda bu suçüstü durumu örtmek için kendi seviyesinden genel başkanımıza hakaretler ederek filan başka gündem yaratmaya çalışıyor. Hadi oradan.
* Şimdi doğruları konuşmak, gerçekleri konuşmak ve bu rezaleti görmek lazım. Herkes şunu beklesin, Kemal Bey bunu zaten söylüyor. Seçimler yaklaştıkça, bunlar bunu gördükçe, tırnakları koltuğa geçirmek için her türlü devlet imkanını partileri lehine kullanacaklar. Her türlü provokasyona hazır olun. Biz hazırız, buradayız, dimdik ayaktayız. İlk gün ne dedim, alnınızı karışlarım.