Mersin’de bir polisin hayatını kaybettiği diğerinin de yaralandığı saldırıyı PKK üstlenirken, saldırganlar arasında adı geçen Dilşah Ercan’ın bunda yer almadığı belirtildi.
Mersin’in Mezitli ilçesinde pazartesi akşamı polisevine yaklaşan bir araçtan inen kişilerce buradaki polislere uzun namlulu silahlarla ateş açılmış, polisler, saldırganlara karşılık vererek iki kişiyi öldürmüştü. Saldırıda bir polis hayatını kaybederken biri de yaralanmıştı.
AKP il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, HDP ile CHP’ye şöyle yüklenerek hedef göstermişti: “Bunları takip ederseniz ya HDP’ye, ya CHP’nin gazeteci diye kabul ettiği gruplara ya da Batı ülkelerine çıkar. Yapılan her terör saldırısında dökülen kanların izi vardır. Aynı durum Batı için de gereçlidir. Yılan kendisine uzanan eli de sokar. Teröristlerin yeri mahkemeler ve hapishanelerdir. Komşularımızdan başlayarak tüm ülkelerden hiçbir ayrım yapmadan gerekli tedbirleri almalarını bekliyoruz.”
Erdoğan’ın yanısıra AKP’li vekiller ve onlara yakın medya tarafından saldırganlardan birinin isminin medya raporunda yer alması gerekçesiyle CHP hedef gösterilmişti.
CHP, saldırının sorumluları hakkında suç duyurusunda bulumuş, iktidar yakın medya ve siyasilere dikkat çekilen açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi’ni haksızca itham etmek, iftiralara maruz bırakmak, terör örgütleriyle yan yana göstermek, teröristlerin korunduğu haksız algısını yaratmak elbette yaptırımsız kalmayacaktır” denmişti.
HPG: ‘Zozan Tolan’ eylemde yer almadı
ANF’nin haberine göre PKK’nın silahlı kanadı HPG bir açıklamayla saldırıyı üstlendi. Açıklamada İçişleri Bakanlığı’nca saldırıda yer aldığı belirtilen ‘Zozan Tolan’ kod adlı Dilşah Ercan’ın bu eyleme katılmadığı kaydedildi.
Açıklamada, saldırıyı gerçekleştirenlerin ‘Sara Tolhildan‘ kod adlı Şırnak doğumlu Dilara Ürper ile ‘Rûken Zelal‘ kod adlı Suriye’nin kuzeyindeki Rojava doğumlu Emel Feremez Hisên olduğu belirtildi.
Saldırıyı düzenleyenlerin de fotoğraflarının paylaşıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “AKP-MHP hükümeti, Zozan Tolan (Dilşah Ercan) arkadaşımızın bu eylemde yer almadığını bilmesine rağmen bilinçli şekilde arkadaşımızın ismini vermiş, ailesine ve farklı çevrelere karşı baskı aracı olarak kullanmak istemiştir. Zozan arkadaşımızın bu olayla herhangi bir ilgisi yok.”