FURKAN KARABAY
@FurkannKarabay
Menajer Ayşe Barım’a hangi gerekçelerle 30 yıl hapsi talep edildi?
Birçok ünlünün menajerliğini yürüten ID Danışmanlık’ın kurucu ortağı Ayşe Barım’ın ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçundan 30 yıla kadar hapsi istenen iddianame mahkemeye gönderildi.

Peki Barım ne dedi ne yaptı da böyle bir cezayla karşı karşıya?
İstanbul başsavcılığınca hazırlanan 172 sayfalık iddianamenin ilk 63 sayfasında, Gezi eylemleri anlatıldı. Ardından Gezi davasından ve tutuklu film yapımcısı Çiğdem Mater ve insan hakları aktivisti Osman Kavala’dan bahsedildi.
Devamında, ID Danışmanlık’la ilgili bilgiler ve çalıştığı oyuncular aktarıldı.
‘Gezi Parkı Olaylarına katılan oyuncular’ başlıklı bölümde, 18 oyuncunun Gezi eyemlerine katıldığına ilişkin görüntü ve sosyal medya paylaşımlarına yer verildi.
Suçlama gerekçeleri şunlar:
- Ayşe Barım’ın eylemler sırasında çekilmiş fotoğrafları
- Emre Erciş’in sosyal medya paylaşımı (Erciş söz konusu paylaşımında aralarında ID Danışmanlık’la çalışanların da bulunduğu bazı oyuncuların Gezi Parkı’ndaki basın açıklamasının video kaydını aktarmıştı. Video, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuyla alakalı‘ bulundu)
- Barım’ın, o dönemin etkin isimlerinden oyuncu Mehmet Ali Alabora’yla yaptığı konuşma (Konuşmada Barım’ın darbeye teşebbüse yönlendirdiği öne sürüldü)
- Barım’ın menajerliğini yaptığı oyuncuların, Türkiye’deki orman yangınları sırasında ‘HelpTurkey’ etiketiyle yaptığı paylaşımlar
- Barım Çiğdem Mater ve Osman Kavala’yla telefon görüşmeleri (içerik verilmedi)
Ne olmuştu?
TV100 yazarı Fuat Uğur, 27 Eylül 2024’te bazı yapım şirketleri ve ajanslara ‘kartelleşme ve piyasadaki hakimiyetlerini kötüye kullanma’ gerekçesiyle baskın yapıldığını yazdı.
Aylar sonra birçok ünlü oyuncunun menajerliği yapan ID İletişim’in kurucu ortağı Ayşe Barım ilk olarak sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla gündeme geldi.
8 Ocak’ta Rekabet Kurulu, kast ajanslarının ‘Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal edip etmediğine dair araştırması neticesinde elde edilen bilgi ve belgeleri yeterli bulup 21 şirkete soruşturma açtı. Bu şirketler arasında ID İletişim de vardı.
10 Ocak’ta İstanbul başsavcılığı re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatarak Barım’ın yurt dışına çıkmasını yasakladı. Üç gün sonra Barım’ın yurt dışına çıkması yasaklandı.
Başsavcılık, 26 Ocak’ta Barım hakkında yazılı ve görsel basındaki iddiaları esas alarak bu sefer ‘Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu’ gerekçesiyle re’sen soruşturma başlattı.
Barım 27 Ocak’ta gözaltına alındı. Aynı gün, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçlamasıyla tutuklanması istendi. Başsavcılığın sevk yazısında, Gezi eyemleri için, ‘dönemin meşru hükümetini ortadan kaldırma amacına yönelik ve amaca matuf elverişli eylemleri barındıran kalkışma hareketi’ dendi.
Barım 27 Ocak gecesi 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı.
Süreçte menajerliğini ID İletişim’in yaptığı birçok oyuncunun ifadesi alındı.
Barım’ın avukatı sulh ceza hakimliğine başvurarak tutukluluğa itiraz etti. Hakimlik itirazı reddederek Barım’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Barım’ın avukatı bunun üzerine müvekkilinin tutukluluğuna yeniden itiraz ederek bu sefer Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
17 Şubat’ta asliye ceza Mahkemesi, Barım hakkında tahliye kararı verdi. Ancak İstanbul başsavcılığı, Barım tahliye edilmeden karara itiraz etti. Başsavcılığın talebini yerinde bulan ağır ceza mahkemesi, Barım’ı yeniden tutuklama kararı aldı.
29 Nisan’da (bugün) İstanbul başsavcılığı Barım’ın ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçundan 30 yıla kadar hapsi istenen iddianameyi tamamlayıp İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.