CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Bir şube müdürünün tutuklanması üzerine patlak veren ‘skandal dolandırıcılık’ soruşturmasında Denizbank şikayetçi olarak ifade veren dört isim hakkında ‘tefecilik’ suçlamasında bulundu.

Söz konusu isimler eski Galatasaraylı futbolcu Selçuk İnan ve Emre Çolak, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak’ın kardeşi Emrah Çolak.
Diken hem şikayetçilerin ifadelerine, hem avukatlarının suç duyurusuna hem de bankanın bu ifadelere karşılık savcılığa sunduğu savunma ve suçlamaların yanısıra yaptığı suç duyurusuna ulaştı.
Ne olmuştu?
Denizbank’ın Levent Büyükdere şubesinin başındaki Seçil Erzan, 11 Nisan’da ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlamasıyla tutuklanmıştı. Erzan, Galatasaray camiasından tanınmış isimler dahil onlarca müşterisini bir ‘fon’ üzerinden yüksek getiri vaadiyle on milyonlarca dolar dolandırmakla suçlanıyor.
İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında 28 Nisan’da Erzan’ın kuzeni Nazlı Can, Çorlu’da bir otomobil bayisinin satış müdürü Ali Yörük ve kardeşi Atilla Yörük tutuklanmış, şüpheliler ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’e iştirakle suçlanmıştı.
Ne dediler?
Soruşturma kapsamında araştırılan konulardan biri, Erzan ile müşterilerinin para alışverişlerini nasıl ve nerede -özellikle şubede mi yoksa dışarda mı- yaptığı.
Denizbank bugüne kadarki iki açıklamasında alışverişlerin şube dışında yapıldığını savunmuş, kamera kayıtlarında aksi yönde bir bulguya rastlanmadığını bildirmişti.
Buna karşılık avukatlığını Rezan Epözdemir’in üstlendiği Selçuk İnan, Emrah Çolak ve Musa Mert Çetin, Diken’in ulaştığı savcılık ifadelerinde, aksini öne sürdü. İnan 3 milyon 685 bin, Emrah Çolak 3 milyon 212 bin, Musa Mert Çetin de 75 bin doların tamamını Erzan’a şubede, odasında teslim ettiğini söyledi.
Görüntü, Çolak’ın ifadesiyle çelişiyor
Ancak Denizbank’ın başsavcılığa ve mali şubeye sunduğu kamera kayıtlarından biri Çolak’ın ifadesiyle çelişiyor.
Diken’in izlediği görüntü, 11 Ocak 2023 saat 14:10 sularında çekilmiş. Kayıtta, Levent Büyükdere şubesinde Emrah Çolak, şubedeki hesabından çektiği parayı (ifadesine göre 3 milyon 212 bin dolar) bir banka görevlisinden çuval içinde teslim alıyor. Şubenin giriş katında panelle çevrili bir bölmede para iki çantaya koyuluyor ve Ali Yörük’e teslim ediliyor. Yörük, parayla birlikte bankadan ayrılıyor.
Yani, Çolak’ın parayı Erzan’a ve odasında teslim ettiği iddiası boşta kalıyor.
El yazısıyla düzenlenmiş ‘belge‘
Şikayetçiler, savcılığa maddi kayıplarının ‘delil’i olarak bazı ‘belgeler’ de sundu. Ancak bu ‘belgeler’in üçü Denizbank antetli değil.
‘Denizbank A.Ş. Levent Büyükdere Cd. Şb.’ kaşesi basılı ‘belgeler’ bilgisayar çıktısı ve ‘bakiye’, ‘vade’, ‘nominal’, ‘stopaj dahil nominal’ ve ‘nominal vade tarihi’ yazılmış, kaşenin üstünde de paraflar bulunuyor.
Emrah Çolak tarafından ‘delil’ olarak snulan bir ‘belge’ el yazısıyla yazılmış.

Selçuk İnan adına düzenlenmiş Denizbank antetli belgenin başlığı ‘Vadeli işlem talimat ve işlem sonuç formu.’
Altı ay boyunca Erzan’a ulaşamamışlar
Selçuk İnan, Musa Mert Çetin ve Emrah Çolak’ın ifadelerinde dikkat çeken bir ifade de üçünün de Erzan’a ‘altı ay boyunca’ ulaşamadığını belirtmesi.
Üç ismin onca para teslim ettiği bir şube müdürüne uzunca bir süre ulaşamayınca neden banka yöneticileriyle temasa geçmediği sorusu bir yana savcılığa sunulan ‘deliller’ arasında Erzan ile Musa Mert Çetin arasında 24 Şubat 2023, 8 Mart 2023, 10 Mart 2023 ve 12 Mart 2023’te geçen WhatsApp konuşmaları yer alıyor.
Çetin, Erzan’a 24 Şubat’ta “Bugün o ödeme yapılmalı kesinlikle Seço. Artık sisteme hiç güvenim kalmadı ve acayip korkuyorum. Bu işe girerken hiç böyle konuşmamıştık. Tadımız büyük kaçar” diyor.
Erzan, “Öyle konuşma. Her şey net” diye yanıt veriyor.

Çetin, 8 Mart’ta Erzan’a “Seço çok üzülerek söylüyorum ama en azından elimde bir kağıt olsun ben kendim içinde bir kağıt istiyorum canım zaten en baştan beri sen diyodun kağıt vereyim diye bende istiyorum canım” diye yazıyor.
Erzan, “Mert’cim konuşuruz nasıl istersen öyle olur” diye yanıt veriyor.

Diğer bir konuşmadaysa Çetin, Erzan’a, “Sana karşı saygımı kaybetmek kalbini kırmak istemiyorum. Ya sen bizden ne istedin yaa. Bize bu stresi niye çektiriyorsun ya yazık günah değil mi ya canımdan bezdim yalanlardan bezdim” diye yazıyor.
Erzan, “Bezdirmedim. Gel buraya. Sinir etme beni” diye karşılık veriyor.

Çetin, 12 Mart 2023’te Erzan’a “Allahtan valörü cumaydı ve normalde sen pazartesi sabah 11-12 demiştin ben Romanya’da olduğum için akşam gelebilirim anca dedim. Yarın bütün gün senin Seço. Sabahtan hallet nolur akşama bırakma, parayı alınca bana resmini atarsın çünkü parasız benim de gelmemi gerektirecek bir durum kalmadı boşuna yorulmayayım Göktürk’e…” diye yazıyor.
Erzan karşılık olarak yolladığı iki ses kaydında şunları söylüyor:
“Merto, ben dün konuştum, netleştim. Bizim sisteme düşmüş, hesaba düşmesi için uyum biraz soru soracak, ondan ben ayırtma işlerini falan yapacağım, sabahtan 11.30’a yetişmez, biliyorum ben ne zaman yetişeceğini. Sisteme düştüğünü teyit ettim ya artık rahat içim. Ben yarın onu götürmeye gidemem ki zaten sabahtan falan. Ayrıca sen geldiğinde mutlaka mutlaka onu götürmemiz lazım. Çünkü ben onun lojistiğini tek başıma yapmam hem zor, zorluktan ziyade gelecek saati biliyorum ben, yani sisteme düştüğünü teyit ettim.”

Avukata göre zimmet suçu işlendi
Avukat Rezan Epözdemir, dört müvekkilinin ifadeleri ve sundukları ‘delil’lerden hareketle hazırladığı 19 Nisan 2023 tarihli suç duyurusunda Seçil Erzan’ın yanısıra Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’yu da ‘şüpheliler’ arasında saydı.
Epözdemir, gerekçesini ‘hukuki değerlendirme’ başlığı altında, ‘bu suçun sadece Seçil Erzan tarafından işlenmesinin mümkün olmaması’na bağladı.
Epözdemir, böylelikle ‘nitelikli bankacılık zimmeti’, ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarının işlendiğini savunarak üç şüphelinin de tutuklanıp tüm malvarlıklarına el konulmasını istedi.

Bankadan karşı hamle
Bu suç duyurusuna karşılık adı geçen Denizbank yöneticileri da avukat aracılığıyla savcılığa 4 Mayıs 2023’te beyanatta bulundu.
Dilekçede, suç duyurusunda Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun söz konusu suçlara iştirak ettiğine dair bir delil bulunmadığı, şikayetçilerin alacaklarını Erzan ve suç ortaklarından tahsil etme umudu kalmadığı için bu iki yöneticiyi haksız biçimde suçladığı, dolayısıyla ‘iftira‘ ve ‘bankacılık‘ suçu işlediği belirtildi.
Dilekçede şöyle bir bilgiye de yer verildi: Fatih Terim ve Selçuk İnan dahil bazı şikayetçiler ‘skandal dolandırıcılık’ ortaya çıktıktan sonra Hakan Ateş’le ofisinde görüşmüş. (Seçil Erzan, savcılığa 2 Mayıs’ta verdiği ek savunmada bazı haberlerde ‘Fatih Terim fonu’ olarak adlandırılan ‘fon’a Fatih Terim’in herhangi bir dahlinin bulunmadığını, ‘mutat bankacılık işlemlerinin ve hesaplarının yönetimi ve idaresi dışında Terim’le herhangi bir bankacılık ilişkisi tesis etmediğini’ belirtmişti. Dolayısıyla Terim’in ‘fon’ üzerinden değil hesapları üzerinden dolandırıldığı tahmin ediliyor). Görüşmede dolandırılan paraların ödenmesinin mümkün olup olmadığı sorulmuş. Hakan Ateş ise işlemleri ‘bankacılık dışı işlemler’ olarak niteleyip bankanın herhangi bir ödeme yapamayacağını söylemiş.
Şikayetçilerin ifade ve suç duyurusundaki ‘çelişkiler’e ve ‘delil’ olarak sunulan ‘kağıt parçaları’na dikkat çekilen dilekçede son olarak İnan, Çolak kardeşler ve Çetin’in ‘fahiş’ sözünün bile yetersiz kalacağı yükseklikte faiz geliri elde etmek uğruna ‘tefecilik’ suçu işlediği savunularak haklarında bu yönde soruşturma açılması istendi.