Bir şube müdürünün tutuklanması nedeniyle ‘skandal dolandırıcılık’ soruşturmasına adı karışan Denizbank’ın açıklamasına avukat Rezan Epözdemir’den yanıt geldi.
Epözdemir, açıklama için, “Hukuki açıdan dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir” dedi. Avukata göre Denizbank, hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor.
Ne olmuştu?
12 Nisan’da haberturk.com’da ‘5 milyon dolarlık dolandırıcılık iddiası’ başlığıyla yayınlanan haberde bir işadamının suç duyurusu üzerine ‘özel bir bankanın bir şube müdürü’nün ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlamasıyla tutuklandığı yazıldı. Suç duyurusuna göre müdür, işadamını ‘özel bir fon’dan yararlandırma sözüyle kandırıp 5 milyon dolar dolandırmıştı.
Soruşturmanın izini süren Diken, çarpıcı bilgilere ulaştı. Bu bilgiler ışığında 20 Nisan’da ‘Skandal dolandırıcılık: Yazılan, buzdağının ucu bile değil’ başlığıyla yayınladığımız haber özetle şöyleydi:
*haberturk.com’un haberinde adı anılmayan ‘özel banka’ Denizbank’tı. Tutuklanan kişi de yıllarca Denizbank’ın Florya ve Levent Büyükdere şube müdürlüğünü yapmış Seçil Erzan’dı.

*Dolandırıcılık tek bir işadamıyla sınırlı değildi. Erzan, gözüne kestirdiği müşterilerini arayıp az sayıda seçkin ismin yararlandığı ‘özel bir fon’dan dem vuruyor, o isimleri referans gösterip ‘fon’a katılmaya ikna ediyordu. Böylece onlarca, belki de yüzlerce kişiden on milyonlarca dolar para toplamıştı.
*haberturk.com’un haberinde ‘ünlü teknik direktör’ diye anılan kişi Fatih Terim’di. ‘Spor camiasında bazı isimler’ diye anılan kişilerden birkaçı ise Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Semih Kaya’ydı.

*Bu isimler, haberturk.com’un haberinde dendiğinin aksine dolandırılmak istenmemişti, düpedüz dolandırılmıştı.
*5 milyon dolar, dolandırılan toplam paranın yanında devede kulaktı. Örneğin, ‘spor camiasından bazı isimler’den sadece birinin hiç edilen parası yaklaşık 7,5 milyon dolardı.
*Dahası bu isimlerden bazılarının eşi dostu, aile mensupları da dolandırılmıştı.
*Dolandırıcılık ‘fon’la sınırlı değildi. Erzan, bir şekilde temin ettiği ‘imza’sını kullanarak en az bir kişiye haberi olmaksızın yüklü miktarda ‘kredi’ kullandırtmıştı. Söz konusu kişinin şu an tam olarak bilemediği miktarda kredi borcu var.
*Haberimizle ilgili olarak Denizbank’ın iletişim yetkilisinden aldığımız açıklama ise şöyleydi: “Olay adli makamlara yansıdı. Savcılığın olayla ilgili gizlilik kararı var. O yüzden açıklama yapamıyoruz.”
Ertesi gün, yani 21 Nisan’da çıkan Gazete Oksijen’in ‘80 milyon dolarlık ‘Fatih Terim Fonu’ vurgunu’ başlıklı haberinde de banka adı verilmeden şunlar aktarıldı:
*Soruşturmayı İstanbul Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz yürütüyor.
*Erzan’ın tutuklandığı günden bu yana dosyaya onlarca şikayet dilekçesi girdi. Toplam rakam yaklaşık 80 milyon dolar.
*Soruşturmayı asayiş değil organize suçlarla mücadele şubesi yürütüyor, bu da emniyet birimlerinin örgütlü bir yapılanma olasılığını araştırdığını gösteriyor.
*Erzan, dolandırıldığından kuşkulanıp artık ‘fon’dan çıkmak isteyen işadamına (haberturk.com’un haberindeki işadamı) banka ibaresini taşıyan 3,5 milyon dolar ve 1 milyon 523 bin dolarlık belge de göndermiş.
Denizbank’tan resmi açıklama

Diken’in haberinde adı açık olarak yazılan Denizbank, 24 Nisan akşamı sessizliğini bozdu.
Bankanın resmi sitesinden yayınlanan açıklamada, söz konusu ‘para işlemleri’nin, şube dışında, kayıt dışı ve nakit olarak yapıldığı, bankanın sisteminde hiçbir izi bulunmadığı, bankaya ait bir doküman ibraz edilemediği öne sürüldü.
Buna karşılık ‘süreçle ilgili yargı makamlarının alacağı karar doğrultusunda gereğinin yapılacağı’ kaydedildi.
Avukata göre bankanın açıklaması ‘mesnetsiz’
Bankaya Selçuk İnan’ın da avukatlığını yapan Rezan Epözdemir’den yanıt geldi. Metin şöyle:
Denizbank A.Ş. tarafından kamuoyuna yapılan açıklamanın içeriği açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir.
Şöyle ki,
- Müşteki mudi müvekkiller tarafından Denizbank A. Ş.’nin Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’ne yapılan ödemelerin tamamı banka içerisinde ve bizatihi şube müdürünün odasında gerçekleştirilmiştir.
- Yapılan ödemelere ilişkin bankanın kaşesi ve şube müdürünün ıslak imzası ile antetli kağıda yazılı gerekli resmi belgeler alınmıştır.
- Halihazırda tutuklu bulunan Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü S. E., bankanın kurumsal bir fonunun olduğunu, bu kurumsal fonun Denizbank’ın adı geçen iki yöneticisi tarafından yönetildiğini ve fonun başında bu iki ismin olduğunu mudi müvekkillere söylemiş ve müvekkillerden parayı Denizbank A. Ş.’nin kurumsal fonuna yatırılmak üzere tahsil etmiştir. Bu husus, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürüyen dosyadaki şüpheli ifadesi ve müşteki mudi müvekkillerin beyanları ile sabittir.
Gelinen aşama itibariyle söz konusu eylemlerin;
- a) Ceza Hukuku bakımından; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160/1-2 maddesinde yer alan ‘Bankacılık Zimmeti’ suçu olduğu dosya kapsamı ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin yerleşmiş, kemikleşmiş içtihatları ile sabittir.
- b) Özel Hukuk bakımından; bankanın tüzel kişilik olarak; müşteki mudi müvekkillerin zararlarının tamamından 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde yer alan ‘yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk’ ve 66. maddesinde yer alan ‘adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu’ uyarınca sorumlu olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı kararları ile tartışmaya yer vermeyecek kadar aşikârdır.
Denizbank AŞ.’nin yapmış olduğu kamuoyu açıklaması; dosya münderecati, deliller, olayın gerçekleşme biçimi ve ifadelerle örtüşmemektedir. Maddi gerçeklerle örtüşmeyen söz konusu açıklama, Denizbank A.Ş. yöneticilerini hukuki ve cezai sorumluluktan; Denizbank A. Ş.’yi ise tüzel kişilik olarak hukuki sorumluluktan kurtarmak amacıyla yapılmıştır.
Tarafımızca hukuki ve cezai yolların yanı sıra BDDK nezdinde gerekli idari yollara da başvurulmuştur.
Denizbank A.Ş. tarafından yapılan mezkûr açıklamaya istinaden işbu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur ve an itibariyle hukuki, idari ve cezai süreç devam etmektedir. Maddi gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır.
Gereği kamuoyu bilgilerine saygılarımızla sunulur.
Arda Turan ve Emre Belözoğlu ifade vermişti
Soruşturmada son olarak Arda Turan ve Emre Belözoğlu dün mağdur sıfatıyla ifade vermişti.
Diken’in öğrendiğine göre Arda Turan son altı ayda 7,5 milyon dolarının, Emre Belözoğlu ise bir buçuk ayda 4,2 milyon dolarının dolandırıldığını söyledi. İki isim savcıya ‘delil‘ler de sundu.
Dolandırılan isimler arasındaki teknik direktör Fatih Terim’in de bu hafta içinde savcılığa suç duyurusunda bulunması bekleniyor.
Dosya Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz’da. Soruşturmayı yürüten savcı ise Ebru Baran Celep.
Kaldırılan haber
Bugun Sabah gazetesinin internet sitesinde çıkan bir haberde eski Galatasaraylı futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak ve kardeşi Emrah Çolak’ın da aynı savcıya mağdur sıfatıyla ifade verdiği, üç ismin Erzan’ın yanısıra Denizbank’ın iki üst düzey yöneticisinden de şikayetçi olduğu, dahası ifadeler üzerine söz konusu yönetecilerin ifade vermek üzere savcılığa getirilmesi için harakete geçildiği belirtilmişti. Ancak haber kısa süre sonra kaldırıldı.