Hükümet yetkilileri, kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilmelerinin ardından işlerine dönmek için 73 gündür açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın durumunu ‘masaya yatırdıklarını’ belirtti.

Fotoğraf: Reuters
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre AKP İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı İbrahim Aydemir, grupta alınan ortak karar gereği konuyla ilgili açıklama yapmayacaklarını dile getirirken, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP’li Nurettin Yaşar ise komisyonda kolektif bir karar almadıklarını kaydederek, “Vicdanen rahatsız olduğum bir konu” dedi.
‘Haklarını hayatta kalarak aramalılar’
Ancak Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinin İçişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu’nun gündeminde olduğunu söyleyen TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP milletvekili Said Yüce, “Bu tepkiyi koyan arkadaşlara tavsiyem o dur ki, biraz da sabırla ve mutlaka hayatta kalarak haklarını aramalılar. Açlık grevi bir çare değil ve yol değil” diye konuştu.
‘Açlık grevi dini değerlere aykırı’

Fotoğraf: Dihaber
Açlık grevi eylemini ‘dini değerlere aykırı’ diye niteleyen Yüce, “Açlık grevi gibi eylemler hem bizim inançlarımıza hem değerlerimize uygun şeyler değildir. Başka şeyler yapabilirler. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır. Rızkı da veren Allah’tır. Allah’ın verdiği rızık, bazen orada olmaz burada olur. Kadere teslim olmak ve tevekkül etmek lazım. Allah muhafaza o insanlar hayatlarıyla bunu ödeseler, bu Allah’ın da hoşuna gitmeyen bir şeydir” dedi.
‘İlgili merciler çalışıyorlar’
Gülmen ve Özakça için hükümet yetkililerinin çalıştığını belirten AKP’li vekil şunları söyledi: “Gülmen ve Özakça özelinde ilgili merciler çalışıyorlar. Durumları mutlaka fark edildi ve konuşuluyor, bundan emin olsunlar. İlgili bakanlar ve bürokratlar onların ismi üzerinde konuyu mütaala ettiler, ‘Nasıl çözebiliriz, doğrusunu kamuoyuna nasıl anlatabiliriz’ diye tartıştılar. Biz de geçen hafta hem Sayın Canikli ile, hem ilgili bakanımızla, hem de İnsan Hakları Komisyonu Başkanıyla konuyu uzun uzun konuştuk.”
‘Başka şeylere alet olmayın’
Eğitimcilere ‘devlete güvenme’ ve açlık grevinden vazgeçme çağrısı yapan Yüce, “Emin olsunlar ki, biz de onlar mutlaka kurtulsun istiyoruz. Ama başka şeylere alet olmamak lazım. Onlar ve onları destekleyenlerin de grevden vazgeçip dialog yöntemini seçmesi çözümü hızlandırmaya sebep olur” dedi.
Özakça: Ekmekle terbiye etmek dine aykırı değil mi?
Yüce’nin sözlerine tepki gösteren Özakça, “Bir insanın ekmeğiyle terbiye edilmesi dinimize aykırı değil mi? Hiçbir sorgu sual olmadan insanlar bir gecede kapının önüne koyuluyor. Zalimlik varsa ona karşı bir şey yapılması dinen de uygundur diye düşünüyorum. Ayrıca tevekkül kaderine razı gelmek değil ki. Tevekkül, yapılması gereken her şeyi yaptıktan sonra bekleyişe geçmektir” dedi.
Gülmen: Allah’ın karşısında bunun hesabını verebilecekler mi?
Gülmen ise şu ifadeleri kullandı: “Bizlerin vücudunda her geçen gün onların ihmalkarlığından, bize kulaklarını tıkamasından ötürü hasar oluşuyor. Mesela dinen buna nasıl bakıyorlar? AKP milletvekillerinin her biri bunun sorumluluğunu taşıyor. Müslüman olanlara sorayım, bu sorumluluğu alabilecekler mi? Allah’ın karşısında bunun hesabını verebilecekler mi?”
‘Adalete nasıl güvenebiliriz?’
Meselenin devlete güvenme ya da güvenmeme meselesi olmadığını ve hükümetin yasal zeminde hareket etmediğini söyleyen Özakça, “Bu ortamda adalete nasıl güvenebiliriz? Biz işten atılmış insanlarız ve sesimizi çıkarmak istiyoruz ancak karşılığında dövülerek yaka paça gözaltına alınıyoruz. Bu ortamda nasıl bir güvenden bahsedebiliriz?” dedi.
Özakça, şöyle devam etti: “200 bine yakın dosyayı bir komisyonun nasıl inceleyeceği sorusu insanları kaygılandırıyor ve durum insanlara ‘Sıranızı bekleyin’ diyor. Fakat bizim için bekleyecek bir zaman kalmadı. Çünkü açlığımız devam ediyor.”
73 gündür açlık grevindeler
Gülmen, ‘FETÖ’ iddiasıyla açılan soruşturma gerekçesiyle Selçuk Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılmış, 6 Ocak’ta yayınlanan 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
Özakça da Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu’ndaki sınıf öğretmenliği görevinden 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
İki eğitimci Yüksel Caddesi’nde 120 günlük direnişin ardından İnsan Hakları Anıtı önünde açlık grevine başlamıştı. Bugün, Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin 73’üncü günü.