Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilmelerinin ardından işlerine dönmek için 71 gündür açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, destek eylemlerine katılanların gözaltına alınmaya devam etmesi halinde, Yüksel Caddesi’nde 24 saat ‘nöbet tutacaklarını’ duyurdu.

Fotoğraf: Dihaber
Gülmen, ‘FETÖ’ iddiasıyla açılan soruşturma gerekçesiyle Selçuk Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılmış, 6 Ocak’ta yayınlanan 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
Özakça da Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu’ndaki sınıf öğretmenliği görevinden 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
İki eğitimci Yüksel Caddesi’nde 120 günlük direnişin ardından İnsan Hakları Anıtı önünde açlık grevine başlamıştı. Bugün, Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin 71’inci günü.
Gülmen ve Özakça için anıt önünde destek eylemi yapanlar, neredeyse her gece gözaltına alınıyor. Son müdahale ise 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece geldi.
Tekerlekli sandalyeyle geldiler
Gülmen ve Özakça, bugün Yüksel Caddesi’ne sağlık durumları nedeniyle tekerlekli sandalyeyle geldi.
Dihaber’in aktardığına göre dün akşam polisin aldığı pankart yerine ‘OHAL haklarımıza ve iş güvencemize saldırıdır, işimizi geri istiyoruz’ yazılı pankart açıldı.
Açlık grevindeki Nuriye Gülmen, şimdiye dek 27 kere gözaltına alındıklarını ifade ederek, “Şimdi kazandığımız alanı kazandığımız yeri bizden almaya çalışıyorlar biz buna izin vermeyiz” dedi.
Gülmen, eylem alanının kendileri için önemli olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: “Açlık grevinin ilk 50 gününe kadar 24 saat beklediğimiz bu alanı bizden almaya çalışıyorlar. Burası bizimle bütünleşmiş, Semih ve benim evimiz olmuş. Evet artık evde dinlenmemiz gerektiği için gün boyu burada olamıyoruz, evde dinlenmemiz gerektiği için burada duramıyoruz.”
’24 saat nöbet’ dedi, çağrı yaptı
Polis müdahalelerinin devam etmesi halinde 24 saat nöbet tutacaklarını aktaran Gülmen, çağrı yaptı: “Herkesi burayı sahiplenmeye davet ediyoruz. Burayı bizden ayrı görmesinler burası direniş alanımız Yüksel Caddesi’ni herkes sahiplenmeli. Eğer burada kalabalık olursa bu saldırıların önüne geçebiliriz.”
Şair Behramoğlu’ndan destek
Eyleme destek veren şair Ataol Behramoğlu, gözaltılara tepki gösterek “Sizin ekibinizden ya da sizin mesleğinizden işsiz bırakılan meslektaşlarınızdan kaç tanesi bunu hak etmişti, kaç tanesi gerçekten suçluydu?” diye sordu.
‘Türkiye’de artık hukuk, demokrasi, hak ve adalet diye bir şeyin olmadığını savunan’ şair, şunları söyledi: “Yemek yiyip gelmenin verdiği utancı taşıyorum. Utancımın nedeni buraya gelmeden yemek yedik, gidip tekrar yemek yiyeceğiz. ‘Zıkkım olsun’ diyesim geliyor, utanıyorum.”
Behramoğlu, konuşmasının ardından Sivas katliamı için yazdığı ‘Yangın Yeri’ şiirini okudu.
CHP’li vekil Erdoğan’a seslendi
CHP’nin akademisyen vekili Gaye Usluer de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslendi: “Nuriye ve Semih’in durumundan rahatsız olmak için hekim olmaya gerek yok, insan olmak yeterli. Başka ülkelerdeki olaylarla ilgili nokta koyma çabasında olan ancak nokta koymadan gelen cumhurbaşkanına sesleniyorum: Yüreğinizdeki taşları çıkarın, atın, insan olmayı deneyin, bu zulme son verin.”
Eyleme CHP’li vekiller Ali Şeker, Sibel Özdemir, Mustafa Akaydın, Şenal Sarıhan, Ali Akyıldız, Orhan Sarıbal, Zülfikar Tümer ile şair Ahmet Telli, Abdullah Nefes, sanatçı Haluk Çetin ve Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı.