Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilmelerinin ardından işlerine dönmek için açlık grevine giren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya destek amacıyla bir günlük açlık grevine giren ‘barış akademisyenleri’nden Esra Mungan, “Onlarla o açlığı paylaşmak, bütün OHAL koşullarına rağmen her insanın görevidir. ‘Kral çıplaktır ve bu yanlıştır’ demek gerekir” dedi.

Fotoğraf: ilerihaber
‘Barış için akademisyenler’ girişiminden bir grup akademisyen, kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edildikten sonra açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek vermek için birer günlük dönüşümlü açlık grevine başlamıştı.
‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzaladığı için ‘terör propagandası yaptığı’ gerekçesiyle tutuklanan ve sonrasında serbest bırakılan Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, destek eyleminin ilk açlık grevcisi.
Dihaber’e konuşan Mungan, eyleme başka şehirlerden ve yurtdışından da destek olduğunu ifade ederek, Gülmen ve Özakça’nın durumunu şöyle aktardı: “KHK özgürlükleri yok eder ve işlerini elinden alır, diyoruz. Yaşamdan yanayız. Bu iki insanın eylemi 60’ıncı gününde. Semih Özakça 15 kilo kaybetmiş durumda. Nuriye Gülmen’de kilo kaybı yaşamış durumda. Biz, ölümlere yeter diyoruz. Bizim barış bildirimizde oydu. Biz ölüm güzellemesini de istemiyoruz. İktidar ölümü güzelleyen bir dilden konuşuyor, biz buna karşıyız.”
‘Kral çıplaktır demek gerekir’
Girdiği açlık grevini ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisiyle özdeşleştiren Mungan, “Barış bildirisine nasıl o imzayı attıysam bu da öyle bir şey. Yanlış bir şeyin yanlış olduğunu ifade edebilmek gerekir. Gece yarısı bir KHK ile öğretmenlerin, genç akademisyenlerin işten atılması kabul edilemez. Onlarla o açlığı paylaşmak, bütün OHAL koşullarına rağmen her insanın görevidir. Kral çıplaktır ve bu yanlıştır demek gerekir. Bunu yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
İhraçlarla üniversitelerin bilimden uzaklaştığını da ifade eden Mungan, bunun Türkiye için telafisi çok güç bir kayıp yarattığının altını çizdi: “Şu an ihraç edilen hocalar, inanılmaz kaliteli hocalardır. Öğrenciler o hocaların derslerinden mahrum kalmış durumda. Bu o çok büyük bir kayıptır. Türkiye’de YÖK’e rağmen şaşırtıcı derecede evrensel düzende bilim üretimi var. Bu potansiyelin altına dinamit bırakıldı. Bu Türkiye için muazzam bir kayıptır.”