HDP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, işe iade talebiyle başladıkları açlık grevinde iki ayı geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna dikkati çekmek için Avrupa Konseyi’ne mektup yazdı: “İki eğitimcinin sağlık durumu şu anda kritik bir aşamada. Türk makamlarıyla iletişime geçin.”

Fotoğraf: DHA
Gülmen, ‘FETÖ’ iddiasıyla açılan soruşturma gerekçesiyle Selçuk Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılmış, 6 Ocak’ta yayınlanan 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
Özakça da Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu’ndaki sınıf öğretmenliği görevinden 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilmişti.
Gülmen ve Özakça, 10 Mart’ta Ankara’da açlık grevine başlamıştı.
‘Hukuksuz şekilde açığa alındılar’
Kerestecioğlu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’e Gülmen ve Özakça’nın durumuna ilişkin ‘Türkiye’de açlık grevindeki iki eğitimci için eylem çağrısı’ başlıklı bir mektup gönderdi.
Avrupalı yetkililerin darbe girişiminin ardından ihraç edilen yaklaşık 150 bin kamu çalışanının sorunlarına çözüm bulmak için gösterdikleri çabalarını takdir ettiklerini ifade eden Kerestecioğlu, ‘muhalif oldukları için’ ihraç edilen çalışanlar hakkında adli ve idari soruşturma olmadığına vurgu yaptı.
Kerestecioğlu, kamu çalışanlarının darbe girişimi ya da Gülen Cemaati’yle bağlantılarının somut olarak ortaya koyulmaya dahi gerek duyulmadığını savunarak, ‘Kamu Emekçileri Sendikası’na (KESK) bağlı sendikalara üye olan çok sayıda kamu emekçisinin, barış, demokrasi sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüklerini, grev haklarını kullandıkları için hukuksuz bir şekilde açığa alındıklarını’ yazdı.
‘İnceleme komisyonu kurulmadı’
Anayasa Mahkemesi’nin olağanüstü halde (OHAL) çıkarılan kanun hükmünde kararnameleri (KHK) denetleme yetkisi olmadığını duyurmasına değinen Kerestecioğlu, OHAL’deki hak ihlallerini inceleyecek komisyonun halen kurulmadığına dikkati çekti.
Darbe girişiminin ardından KHK’larla ihraç edilen akademisyen sayısının 4811 olduğunu, bunlardan 378’inin ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzaladığını belirten Kerestecioğlu, çoğu kamu görevlisi 37 kişinin intihar ettiğini hatırlattı.
‘Kritik aşamadalar’

Gülmen ve Özakça. (Fotoğraf: Dihaber)
Sözü mektubun konusu Nuriye Gülmen ve Özakça’ya getiren Kerestecioğlu, ikilinin 9 Kasım 2016’da ‘İşimi geri istiyorum’ diyerek Ankara’da oturma eylemine başladıklarını, polislerce defalarca darp edilerek gözaltına alındıklarını kaydetti.
Kerestecioğlu, Gülmen’in ABD merkezli CNN televizyonu tarafından geçen yılın ‘önde gelen sekiz kadını’ arasında gösterildiğini bildirdi.
Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Açlık grevlerinin 57’nci gününde ise 4 Mayıs 2017 günü, bilimsel çalışmalarıyla uluslararası düzeyde tanınan pek çok ‘barış akademisyeni’ de Gülmen ve Özakça’ya destek olmak amacıyla bulundukları kentlerde süreli-dönüşümlü açlık grevine başladıklarını kamuoyuna duyurmuşlardır. Bir ülkenin akademisyenlerinin, eğitimcilerinin açlık grevine başlaması o ülke için büyük bir ayıptır. İki eğitimcinin sağlık durumu şu anda kritik bir aşamadadır ve bu mektubu da size arkadaşlarının özel isteği üzerine yazmaktayım. Gülmen ve Özakça’nın durumları hakkında Türk makamlarıyla iletişim kurmanızı sizden rica ediyorum. Bu müdahaleniz, açlık grevindeki eğitimciler ile ilgili devlet makamları arasında grevin sona erdirilmesi ve bu kişilerin işlerine geri dönmelerine yönelik gerekli diyalogun oluşturulmasına yardımcı olabilir. HDP Grup Başkanvekili olarak, bu amaçla başlatacağınız herhangi bir girişimle sizinle işbirliği yapmaktan memnuniyet duyacağımı belirtmek isterim.”
Partinin internet sitesinde, Özakça ve Gülmen’in durumu hakkında Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin de bilgilendirildiği bilgisi verildi.