• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Akademisyen Gülmen'in direnişi 101'inci gününde: Halayımız, haklılığımızın ifadesi

17/02/2017 15:13

 

“İşimi istiyorum” şiarıyla 9 Kasım’dan bu yana Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde eylem yapan Nuriye Gülmen’in direnişi 100’üncü günü geride bıraktı.

Fotoğraf: Dihaber


Gülmen, hakkında ‘FETÖ-PDY’ iddiasıyla açılan soruşturma gerekçesiyle Selçuk Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılmıştı.

9 Kasım’dan bu yana Ankara Yüksel Caddesi’nin önündeki İnsan Hakları Anıtı önünde oturma eylemi yapan akademisyen, OHAL’in kaldırılmasını, işten atılan ve açığa alınan ‘devrimci demokrat kamu emekçilerinin’ göreve iade edilmesini, ‘keyfi ve hukuksuz işten atmalara’ son verilmesini, 13 bin ÖYP’li araştırma görevlisinin kadro güvencesinin geri verilmesini ve iş güvencesi talep ediyor.

Gülmen’e bir süredir ihraç edilen öğretmenler Semih Özakça, Acun Karadağ ve 2000 yılında Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda kolu kopan, kamuda görevliyken ihraç edilen Veli Saçılık eşlik ediyordu.

Fotoğraf: Twitter / @NuriyeGulmen

Dün Gülmen ve ‘davadaşları’nın direnişi 100’üncü gününe girmişti. Eylemlerine halayla ve sloganlarla devam eden direnişçilere polis bir kez daha saldırdı.

Gülmen, dün yaşananları anlattığı, ‘Yasadışı Halay Çekmek Bizim İşimiz: 100. Gün’ adlı bir yazı kaleme aldı. Gülmen, 100’üncü gün güncesinde, “Yasadışı halay çekmeye devam edeceğiz. Bugün, onların ‘yasadışı’ dediği haklarımızı korumazsak, yarın nefes almamızı yasadışı ilan edecekler, biliyoruz. Halayımız, direncimizin, haklılığımızın ve umudumuzun ifadesidir” dedi.

Gülmen’in kaleminden 100’üncü gün güncesi şöyle:

“Yine yasadışı eylem yapmayı başardık. Elimizde dövizimizle anıtın önünde oturmaktan, 100 kişiyle birlikte halay çekmeye devletin ‘yasal’ sınırlarını epey genişlettik. Artık anıtın önünde oturmak, slogan atmak, pankart asmak, imza toplamak ve sınırlı sayıda insanla halay çekmek yasal (her an yasadışı ilan edilme ihtimali ile birlikte). Ama 100 kişiyle halay çekmek yasadışı. Polis fezlekesindeki ifade şöyle: “100 kişiyle birlikte halay çekmek suretiyle yaptığınız yasadışı eylem”.

Dün, direnişin 100’üncü gününde, 100 kişilik, umudumuz, direncimiz kadar güçlü bir halay kuralım, demiştik. Etkinliklerimiz öğle saatlerinde başladı. Alanı farklı dekore ettik. Dövizlerimizi panolara yapıştırdık. Direnişin 100’üncü gününü ifade eden ayrı bir panomuz vardı. Bir de, ziyaretçilerimizin direnişle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade edebilecekleri bir pano hazırladık. Türkiye genelinde devam eden altı direnişten fotoğrafların olduğu bir pankart hazırlamaya başladık. Ziyaretçilerimizle birlikte pankartı boyadık, işledik.

Uzatırlarsa müdahale ederiz

Saat 17:00’da halay için hazırlanmaya başladık. Direnişçiler olarak konuşmalarımızı yaptık. Müzik de hazır olunca halayımızı kurduk. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba halaya başlarken ziyarete geldi. Polislerin Veli Ağbaba’ya “Beş dakika göstermelik bir şey yapsınlar, uzatırlarsa müdahale ederiz” dediklerini duydum. 10 dakika kadar halay çekebildik. Sonra anons yapmaya başladılar. Ne dediklerini tam olarak duymadım. Ama karşılığında, halay çekmeye devam edeceğimizi, on dakika halaya tahammüllerini olmadığını söyledim. Slogan atmaya başladık. Halaya devam ettik.

Çevik kuvvet polisleri alanda herkese gaz sıkarak sürmeye başladı. Bir kısmımız Yüksel’den Selanik Caddesi’ne doğru, diğer kısım Konur’a doğru sürüldü. Hemen tekrar alanda toplandık, slogan atmaya başladık. Polis müdahalesinden sonra, bizim hiçbir çağrımız olmamasına rağmen insanların tekrar alana gelmesi, toplanması çok güzeldi. Anıtın önünde oturan küçük bir kalabalık vardı.

Yerlerde sürüklendik

Sonra birden bir polis amiri, kaçanların hepsini yakalayın diye bağırmaya başladı. Çevikler yanımızdan geçerek, Selanik’e doğru koşmaya başladılar. Kafelere girerek insanları gözaltına almaya çalışıyorlardı. Sonra birden yüzümüze gözümüze gaz sıktılar. Acun’un “Ölüyorum” diye bağırdığını duydum. Acun’u kurtarmaya çalışan 4-5 kişi zincir halinde gözaltına alındık. Deniz Acun’la ikimize yapıştı, polis Deniz’in boğazına sarılınca, Deniz’in oğlu Dağsu polislere müdahale etmeye çalıştı. Bizi birbirimizden koparmaya çalışırken bir süre yerlerde sürüklendik. Sonra gözaltı aracına götürüldük. Gözaltı aracında tartışmalar devam etti. Deniz Dağsu’nun yüzünün halini görünce polislere bağırmaya başladı. Polisler ona müdahale etmeye çalıştılar, polisin Deniz’i ittirdiğini görünce biz de müdahil olduk. Toplamda 11 kişiydik. Gece 12 gibi hastaneden salıverildik.

Acun’u ölümden halkımız kurtardı

Acun hem kalp, hem astım hastası. Yakın mesafeden gaz sıkılınca fenalaştı. Biz götürüldükten sonra hekim ve sağlıkçı arkadaşlar ilk müdahaleyi yapmışlar. Sonra ambulansla hastaneye götürüldüğü haberi geldi. Neyse ki, hastanedeki müdahaleden sonra normale döndü. Hep Çayan Birben ve Metin Lokumcu geliyor aklıma. Astım hastası biri için, yakından gaz sıkılması ölüm demek. Acun’u ölümden halkımız kurtardı. Biz gözaltına alındıktan sonra Acun’u polise vermemişler. Halk, tek sığınağımız, tek güvencemiz. Bu halkın evladı olmaktan onur duyuyoruz.

İrademiz kazandı

Müdahaleden sonra insanlar dağılmamış. 18:00’da destekçilerimiz, bizim yerimize, açıklama yaparak eylemi sonlandırmışlar. Sevgili Murat Çeşme ve Nevin Koçoğlu konuşma yapmış. Bu haberi alınca ne kadar gönendiğimizi anlatamam. Sert müdahaleye, gaza, gözaltına rağmen eylemimiz sloganlarla, açıklamayla bitti. İrademiz kazandı. Biz kazandık.

Yarın nefes almamızı yasadışı ilan edecekler

Yasadışı halay çekmeye devam edeceğiz. Bugün, onların ‘yasadışı’ dediği haklarımızı korumazsak, yarın nefes almamızı yasadışı ilan edecekler, biliyoruz. Halayımız, direncimizin, haklılığımızın ve umudumuzun ifadesidir. Halka çağrı yaparken, omuz başımızda olun, ayak seslerimiz yeryüzüne yayılsın, demiştik.

Direniş dostları bizi yalnız bırakmadı. Ayak seslerimiz Yüksel’den yeryüzüne yayıldı. Yüksel’i dolduran dostlar, elimizi tutan ellerinize, mendil tutan parmaklarınıza, halayın ritmiyle yere vurduğunuz ayaklarınıza sağlık. Sizleri çok seviyoruz, hiç unutmayın.

Bugün halayla başlıyoruz eyleme. Herkese selam ve sevgiler.”

‘İşini geri isteyen’ akademisyen Nuriye Gülmen: Sonuç almazsak açlık grevine başlayacağız

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara resen soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Axios: ABD, İran füzelerinin savunulmasında İsrail'e yardım etti

İran’ın füze saldırılarının püskürtülmesinde ABD’nin İsrail’e destek verdiği öne sürüldü.

Netanyahu, İran halkını rejime karşı ayaklanmaya çağırdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İran halkının özgürlükleri için zalim ve baskıcı rejime karşı ayağa kalkmasının zamanı gelmiştir” dedi.

Atom Enerjisi Ajansı: İran'daki Natanz nükleer tesisinde sızıntı var

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail’in hedef aldığı İran’ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi.

İranlı yetkili: İntikamımız daha yeni başladı

Reuters’a konuşan üst düzey bir İranlı yetkili, “İntikamımız daha yeni başladı. Komutanlarımızı, bilim insanlarımızı ve halkımızı öldürmelerinin bedelini ağır ödeyecekler” dedi.

'Taksim camisi' için ilk kazma vuruldu
'Berbat' karikatürü nedeniyle yayıncısının kapattığı Gırgır'a resen soruşturma

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 782 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek ne yapmaya çalışıyor gerçekten?

Mustafa Mutlu: İsrail'in arkasında ABD var

Zülal Kalkandelen: VELA, Mersin Limanı'ndan kolayca ayrıldı

Yalçın Karatepe: Raflarda ithalat, tarlada iflas, hanede açlık varken neyin büyümesi bu?

Çiğdem Toker: Milletin canı burnundayken Şimşek'in 'program çalışıyor' ezberi ziyadesiyle sıktı

Zeynep Aktaş: Son bilançolara göre Koç Holding'in esas faaliyet kârı yıllıklandırılmış verilerle yüzde 79 azaldı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×