CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in açıklamasıyla gündem olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘danışmanı’ Emin Şen, bakanlıkta ‘basın müşaviri’ olarak çalıştığını ve ihaleler aldığını kabul etti. Şen, ayrıca tepki çeken eski tweet’lerinin de ‘ironi’ olduğunu savundu.
CHP’li Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Şen ve ve ‘Ebabil Harekatı’ adlı gruba dikkat çekmişti.
Şen’in 4 Ekim 2016’dan itibaren bakan danışmanı olduğunu belirten Özel, “Emin Şen, Süleyman Soylu’yla il il dolaşıp trollük dersleri verdiği kişidir” deyip Şen’in aldığı ihaleleri de anlatmıştı. Özel, Şen’in Jandarma ve Emniyet’in resmi Twitter hesabına erişimi olduğunu da söylemişti.
Şen ve bakanlık, iddiaların doğru olmadığını savunmuştu. Ayrıca Özel, Şen’e ait olduğu belirtilen ‘Eminimsi’ adlı Twitter hesabından 2010’da atılan “Anıtkabir 2023’te yakılacak” tweet’in ekran görüntüsünü paylaşmış ve Soylu’ya istifa çağrısında bulunmuştu.
Aynı hesaptan ayrıca “AKP ve Fethullah Güven’i barıştıralım” ve “Fethullah Güven geri gelecek” tweet’leri de atılmıştı.
‘Devlet memuru değilim’
Gazeteci İsmail Saymaz, Seda Selek moderatörlüğündeki ‘Perdenin Önü Arkası’nda Şen’le görüşmesini anlattı. Saymaz’ın aktardıkları şöyle:
“‘Devlet memuru değilim’ dedi. Ben de o halde İçişleri Bakanlığı sitesindeki ‘müşavir’ ifadesini nasıl açıkladığını sordum. Karmaşık bir cevap verdi. Özgür Özel’in elindeki ekran verisinin 2014 yılına ait olduğunu, 2016 yılından sonra danışman diye anıldığını ifade ediyor. ‘Üretildi mi o zaman’ diye sordum, hayır üretilmemiş. Bir tarihte bugün ya da bir tarihte kendini bakan müşaviri olarak tanıtmış ya da öyle aktarmışlar.
Hiçbir yaşamında devlet memuru değilmiş. Devlet memuru olmadığı halde bakan müşaviri olarak yazılmış. En azından yayınlanan SGK kayıtlarına göre devlet memuru değil. Ama müşavirlik bir devlet memurluğu olduğu için kendisini müşavir olarak mı tanıttı diye düşünüyor insan. Bunu açıklayamadı.”
Ama Süleyman Soylu’nun uzun yıllardan bu yana sosyal medya danışmanlığını yapıyor, bugün de hala. ‘Sekiz bin kişiye maaş vermiyorum’ diyor, ‘Ebabil’le bir ilişkim yok sadece takipçisiyim’ diyor. ‘Ebabil gibi grupların parayla çalıştığını düşünmüyorum’ dedi.
50-100 bin liralık ‘küçük’ ihaleler almış
Şirketleri sordum. 360’la biten şirket. O dört şirketten ikisinin kendisine ait olduğunu, bir tanesinin kardeşine ait olduğunu, birininse kendisiyle hiç ilişkisinin olmadığını söylüyor. Kendisine ait olan şirketlerden 360 olan, kamudan çok sayıda ihale almış, yarım milyar civarında. Yüksek meblağda ihale almış. İhale aldığı kamu kurumları belli. TÜBİTAK, Jandarma Genel Komutanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi bakanlıklardan ihale almış.
‘Sizin pozisyonunuz devletten çok sayıda ihale almanızı sağlamış’ dedim, reddetmedi. Ama ‘Aldığım ihaleler küçük küçük ihaleler, 50 bin lira, 100 bin lira’ diyor. Sosyal medya eğitimleri, sosyal medya sorumluluğuna ilişkin çalışmalar gibi kampanyaları ajanslarından aldığını söylüyor. Ancak diyor ki, ‘Ben jandarma ya da emniyetin sosyal medya hesaplarını kullanmıyorum.’ Bu iddianın doğru olmadığını söylüyor, benimle ilgisi yok diyor.
Bir diğeri Genç Siviller’le beraber ortak bir şirket kurduğu iddiası. Doğru diyor, ‘Ben Genç Siviller ile iki sene kaldım. Orada Neslihan Oğur ve Mücteba Kılıç ile orak işler kurduk ama onlar bir buçuk iki ay gibi bir sürede ayrıldılar. Şirket o sürede hiçbir ihale almamıştı’ diye savundu.
Tweetlerini sordum, bunların aslında ‘bazı paylaşımlara yönelik ironik cevaplar, alay edici cevaplar olduğunu’ söyledi.”