Anayasa Mahkemesi (AYM) 500’den fazla erişim engelleme ve içerik çıkartma başvurusunda ‘ifade özgürlüğü ihlali’ kararı verdi. Bu başvuruların 118’iyse Diken’in.
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, AYM’nin Diken’le ilgili pilot kararı referans alarak ihlal kararı verdiğini söyledi.

2017’de internet ortamındaki içerikleri zapturapt altına almak amacıyla çıkarılan 5651 sayılı Kanun‘un kişilik haklarıyla ilgili 9’uncu maddesi sık sık sansüre bahane ediliyor. Bu madde gerekçe gösterilip basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olarak herhangi bir haber ya da sosyal medya paylaşımı için erişim engelleme ve içerik kaldırma kararı çıkartılabiliyor.
Diken (Keskin Kalem AŞ) ve İFÖD 10 Mayıs 2018’de söz konusu maddenin ifade ve basın özgürlüğünü ihlal etttiğine ilişkin bireysel başvuruda bulunmuş, AYM, başvuruyu haklı bularak 27 Ekim 2021’de pilot karar vermişti. Hak ihlallerinin yapısal sorundan kaynaklandığını belirten AYM, ‘pilot karar usulü’nün uygulanmasına, ‘yapısal sorunun giderilmesi için keyfiyetin TBMM’ye bildirilmesine’ hükmetmişti.
Karar 7 Ocak 2021’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
AYM şimdi de bu pilot kararı referans alarak 500’den fazla içeriğe getirilen erişim engeli kararının ‘ifade özgürlüğü ihlali olduğuna’ hükmetti.
Profesör Akdeniz kararla ilgili X hesabından şunları yazdı:
* Anayasa Mahkemesi bugün tebliğ ettiği Abdullah Kaya ve Diğerleri kararı ile 500’den fazla erişim engelleme & içerik çıkartma başvurusunda ifade özgürlüğü ihlali kararı verdi. Karar Keskin Kalem pilot kararına istinaden verildi. Bazı detayları açıklamaya çalışacağım.
* Öncelikle, Anayasa Mahkemesi, tüm ilgili vekillere parça parça tebliğ ettiği listelerle toplam başvuru sayısını gizlemiş oldu. Biz İfade Özgürlüğü Derneği ekibi olarak bize gönderilen listelerden toplam sayının 500’den fazla olduğunu görebiliyoruz.
* Anayasa Mahkemesi’nin 500’den fazla ihlal kararı vermiş olduğu birleştirilmiş dosyada yer alan başvurulardan 350’den fazlası İfade Özgürlüğü Derneği hukuk ekibi tarafından yapılmış başvurular. Bu başvuruların tarihçesi 2014’e kadar gidiyor.
* Dolayısıyla, birleştirilmiş ihlal kararı içinde 2014’ten 2023’e kadar uzanan uzun bir yelpaze ver. Bu başvuruların bir kısmının içeriğini daha sonra açıklayacağım. 23 tanesi İfade Özgürlüğü Derneği’nin @engelliweb duyuruları hakkında. @DikenComTr‘nin 118 tane başvurusu da var.
* Anayasa Mahkemesi, işin kolayına kaçmış, 10 sene beklettiği başvuruların içeriğine de girmeden ifade özgürlüğü ihlali vermiş. Bir kesim AYM’i alkışlayacaktır fakat benim açımdan pek de alkışlanacak bir tarafı yok bu şekilde alınan kararın.
* Şöyle ki AYM, pilot kararını dahi gecikmeli olarak uyguladı. Bir yıl bekleyeceğim dedi, iki yıl bekledi. 9. maddeyi iptal etti ama uygulamasını 10 Ekim 2024 tarihine bıraktı. Dolayısıyla sulh ceza hakimleri Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde de karar vermeye devam edecek.
* Sonuç, bir nevi Pirus Zaferi..
AYM’nin 27 Ekim 202 tarihli pilot kararında öne çıkanlar şöyleydi:
- Erişim engeli usulünün kapsamı hukuki ve yeterli açıklıkta olmalı.
- Erişim engeli için acil toplumsal ihtiyaç zorunluluğu getirilmeli.
- Kamu makamların müdahale sınırı ortaya konulmalı.
- Keyfi uygulamalara yol açmayacak güvenceler oluşturulmalı.
- Erişim engelli kararları istinaf ve temyiz denetimine açılmalı.
- Sulh ceza hakimlikleri erişim engeli kararlarına son çare olarak başvurmalı.
Pilot karar nedir?
Pilot karar, bireysel başvurunun yapısal bir sorundan kaynaklandığının saptanması ve sorunun başka başvurulara da yol açacağının öngörülmesi halinde veriliyor. Bu yöntemde birden fazla başvuru için tek bir ilke kararı alınıyor.
9’uncu madde
AYM’nin iptal ettiği madde şöyle:
İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı
MADDE 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.
(2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.
(4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.