Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin her türlü engele rağmen sabırla ve kararlılıkla sürdürdüğü AB’ye (Avrupa Birliği) tam üyelik süreci, yapıcı bir yaklaşımla teşvik edilmelidir” dedi.

Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşında üstlendiği arabulucu konumun Batı’yla arasındaki ilişkilerin ısınmasına yardımcı olması beklenirken, iş insanı Osman Kavala’ya Gezi davasında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, eriyen buzları yeniden dondurmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Mayıs Avrupa Günü mesajında şunları döyledi: “Son yıllarda kuruluş değerlerinden uzaklaşan ve üye ülkelerin kısa vadeli politikalarının etkisi altında kalan AB’nin, Ukrayna Savaşı’yla birlikte kendine yeni bir hikaye yazmasının zamanı gelmiştir. Bugün, Avrupa’nın ortasında tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, AB açısından uyarı mahiyetindedir.
Türkiye’nin her türlü engele rağmen sabırla ve kararlılıkla sürdürdüğü AB’ye tam üyelik süreci, yapıcı bir yaklaşımla teşvik edilmelidir. Bu, AB’nin kendi gelecek tasavvuru, itibarı ve güvenilirliği bakımından da zaruridir.”
‘Ciddi ihlal’
Son olarak, Avrupa Parlamentosu (AP), 5 Mayıs’taki kararında, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamakla mükellef olduğunu vurgulayarak Strasbourg mahkemesinin Kavala kararı yerine getirilmediği için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından Ankara’ya karşı ‘ihlal prosedürü’ kararı aldığı hatırlatılmıştı.
AİHM, 10 Aralık 2019 tarihinde bire karşı altı oyla aldığı kararla Kavala’nın ‘derhal serbest bırakılması’na hükmetmiş, söz konusu tutukluluğun hak ihlali olduğunu açıklamıştı.
Bu sürecin başlatılmasının ‘Avrupa Konseyi üyesi ve AB üyeliğine aday ülke olarak Türkiye’nin yükümlülüklerini ciddi biçimde ihlal ettiğini ortaya koyduğu’ kaydedilmişti.
Hükümetin AİHM’nin Kavala kararını gecikmeksizin uygulaması için Bakanlar Komitesi’nden ‘gerekli önlemleri alması’ istenmişti.