Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet verilen iş insanı Osman Kavala, “Gezi protestolarının tarafımdan organize edilmediği yalın bir gerçektir” dedi.
Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlanan sanıkların yargılandığı davada Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Osman Kavala ile ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye’nin Soros’uydu, Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü. Yargı kararını verdi, artık atılan adıma tabi olmak gerekir” demişti.
Bu sözlerle ilgili Kavala, “Yüz binlerce yurttaşımızın antidemokratik uygulamalara karşı adalet duygularıyla, özgürlük talebiyle sokağa çıkmalarını, Soros’a veya başka bir dış aktöre bağlamak beyhude bir çabadır” dedi.
Kavala’nın açıklamasının tamamı şöyle: ”25 Nisan 2022 tarihinde, demokrasi değerlerini benimsemiş, ülkelerini seven yurttaşlar yargı kullanılarak cezalandırıldılar. Heyetteki hakimlerden birinin karşı oy yazısında da ortaya konulduğu gibi, bu karar hukuka aykırı elde edilmiş ve suç işlendiğine dair makul şüphe içermeyen delillere dayanmaktadır. Karar keyfidir; siyasi baskı altında hukuk normları çiğnenerek alınmıştır.
Benim ‘Sorosçu’ olduğuma dair beyanlarla bu karara meşruluk kazandırılmaya çalışılıyor. Gezi protestolarının tarafımdan organize edilmediği yalın bir gerçektir. Yüz binlerce yurttaşımızın antidemokratik uygulamalara karşı adalet duygularıyla, özgürlük talebiyle sokağa çıkmalarını, Soros’a veya başka bir dış aktöre bağlamak beyhude bir çabadır. Gezi Davası, yargının içine düştüğü durumu gözler önüne serdi; böylece yargının bu şekilde kullanılmasının bütün yurttaşlar için ciddi bir tehlike oluşturduğu daha iyi anlaşılmış oldu.”