ABD’nin önde gelen gazetelerinden New Yok Times, ‘Kavala çağrısı’nın arkasındaki itici güç olarak ABD Başkanı Joe Biden’ı işaret etti.
Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçisi, 18 Ekim’de ortak bir açıklama yayınlayarak o gün itibariyle hapiste dördüncü yılını dolduran insan hakları aktivisti Osman Kavala’nın ‘serbest bırakılması’nı istemişti.
Hükümet ve AKP’den yükselen eleştirilerin ardından büyükelçiler, ertesi gün dışişlerine çağrılarak uyarılmış, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 21 Ekim’de, “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” demişti. Erdoğan dün de dışişleri bakanına söz konusu büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi için hemen gereğinin yapılması yönünde talimat verdiğini açıklamıştı.
New York Times’ın haberinde son yıllarda Batı’yla, özellikle de ABD’ye sık sık ters düşen, ancak kötü giden ekonomiyi kurtarmak amacıyla Batı’ya yönelik ılımlı bir tutum takınan Erdoğan’ın son çıkışı Batı’yla ‘buz gibi soğuk’ ilişkiler dönemine dönüşün işareti olarak yorumlandı.
Öte yandan Carlotta Gall imzalı haberde ‘Kavala çağrısı’nın arkasındaki itici güç olarak Joe Biden başkanlığındaki ABD yönetimi gösterildi. Çağrı, ‘başkanın insan hakları ihlallerinden sorumlu ülkeleri açıkça işaret etme yönündeki yaklaşımının bir yansıması’ değerlendirildi.
Biden, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini eleştirip kararını geri almaya çağırmış, dahası ‘Ermeni soykırımı’nı tanıyan ilk ABD başkanı olarak tarihe geçmişti.
ABD lideri, Erdoğan’la, göreve geldikten yaklaşık üç ay sonra görüşmüştü.
Son olarak, Erdoğan Biden’la görüşemediği geçen ayki ABD ziyaretinden dönerken şunları kaydetmişti: “Ben, oğul Bush’la iyi çalıştım, sayın Obama’yla iyi çalıştım, sayın Trump’la iyi çalıştım ama sayın Biden’la iyi başladık diyemem. Biden, terör örgütlerine silah, mühimmat, araç gereç taşımaya başladı. Biz bunu elimizi kolumuzu sallaya sallaya seyredecek değiliz.”