Çorlu tren faciasında dokuz yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz hakkında iddianame hazırlandı. Öz, iki açıklaması nedeniyle ‘kamu görevlisine hakaret’le suçlanıyor.
Öz daha önce aynı suçlamayla 8 bin 840 lira para cezasına çarptırılmıştı.
25 Haziran 2020’de Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmanın ardından bir polis, Öz’ü kamerayla görüntülemişti.
Öz buna “Çek çekinme, Saray’ın soytarısı hepsi. Hepsi üç maymunu oynuyor. Ben Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz çek beni! Bu hakimler beni sanık yaptı; onlara üç maymunu oynuyorlar dediğim için… Katilleri aklıyorlar. Bir kişiyi bile tutuklayamıyorlar. Evladım öldü benim, evladım. Hepiniz çekin. Ben sanık olabilirim, ben içeri de girebilirim, ama onlar yüz karası. Çek utanma, çek. Çünkü polissin, çek…” diyerek tepki göstermişti.
Aynı duruşmada mahkeme heyeti, tanıklara “Çok yağmur yağdı mı, yağdıysa tavuklar telef oldu mu?” gibi sorular sormuştu.
Öz bu sorulara da duruşma sonrası şöyle tepki göstermişti:
“Bugün gelmişler bize böyle bir şeyden bahsedilebilir mi? Ne kadar önemli bir mevzu bu 25 kişinin canından bahsediyoruz. 25 kişinin canı hakim kalkmış tanık olan gelen adama soruyor; tavuklar telef oldu mu, Ne demek tavuklar telef oldu mu, ya biz can derdindeyiz bunlar tavuk derdinde…
Hiçbir şey konuşmak istemiyorum artık, reziller, rüsvalar hiçbir şey değiller. Söylediğim bütün olaylardan dolayı, söylediğim tüm haklı çabamdan dolayı da isterlerse beni atsınlar içeri atabildikleri kadar atsınlar, bütün doğruyu söyleyenleri içeri atıyorlar, evlat kaybettik ya 718 gün oldu.
Bu kadar sabır, bu kadar sabır aman hakaret etme, aman saygılı davran, aman adalete güven, neye güvenelim artık ya.”
ANKA’nın haberine göre Çorlu başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Öz’ün bu iki açıklamasıyla ‘mahkeme heyetine yönelik olarak zincirleme şekilde alenen hakaret ettiği’ iddia edildi.
Öz iddianameyle ilgili şöyle konuştu:
“Söylenecek bir şey kalmadı. Henüz dava ve duruşma saati UYAP’a yüklenmemiş. Ceza aldığım bir konuda tekrar dava açmaları saçmalık. Emniyet güçlerinin canı sıkılmış ve hakkımda soruşturma başlatmışlar… Dava günü belli olduğunda gider ifademi verir gereğini yaparım. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak yapılması gerekeni hep yapıyoruz da ilgili makamlar ne yazık ki ne güvenlik sağlayabiliyor. Ne de adalet…”
Öz iddianameye X hesabından da “Narin’i bulun. Çocukları koruyun. Katillerle, dolandırıcılarla uğraşın” diye tepki gösterdi.
Ne olmuştu?
Edirne’den İstanbul’a gitmek için hareket eden 362 yolcu ve altı personelin bulunduğu tren, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkıp, devrilmişti.
Kazada 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmişti, 219 kişi yaralanmıştı.
Kazayla ilgili kamu görevlilerine dava açılmıştı.
Sanıklardan bazılarına ‘bilinçli taksir’le, bazılarına ‘taksirle’ ölüme yol açmak suçundan hapis cezası verilmişti:
- Dönemin TCDD birinci bölge bakım müdürü Mümin Karasu 17 yıl
- Dönemin TCDD bakım müdürü Turgut Kurt 16 yıl üç ay,
- Dönemin TCDD birinci bölge müdürü Nihat Aslan 15 yıl,
- Yol bakım ve onarım şefi Özkan Polat 13 yıl dokuz ay
- Mühendis Tevfik Baran Önder 10 yıl
- Dönemin TCDD bölge müdür yardımcısı Levent Meriçli dokuz yıl,
- Mühendisler Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya dokuz yıl iki ay
- Dönemin TCDD birinci bölge bakım müdür yardımcısı Nizamettin Aras sekiz yıl dört ay.
‘Bilinçli taksir’den ceza alan Mümin Karasu, Turgut Kurt, Nihat Aslan ve Özkan Polat için tutuklama kararı çıkmıştı.
Beraat edenlerse şöyleydi:
- Dönemin TCDD birinci bölge bakım müdür yardımcısı Levent Kaytan
- Yol kontrolörü Burhan Ortancı
- Köprüler şefi Çetin Yıldırım
- Personel Celaleddin Çabuk