MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Boğaziçi Üniversitesi’nin ‘kayyım yönetimi’ yerle bir ettiği hayvan barınağını okuldan tamamen çıkartmak için ‘plan’ yapıyor.
Boğaziçi Üniversitesi, okul sınırları içerisinde yer alan ve gönüllüler tarafından idare edilen 22 yıllık hayvan barınağını bir senedir başka yere taşımak istiyordu. Gönüllülerle okul yönetimi bir senedir iletişim halinde ve çözüm arayışındaydı.
Gönüllüler 22 yıllık barınağın apar topar tahliye edilmemesi, yeni yerde aynı koşulların sağlanması ve yeni yerden de çıkarılmayacaklarına ilişkin güvence verilmesini talep ediyordu. Ancak 15 Mart’ta yönetim diyalogu bir anda keserek buldozerle barınağa girdi. Tepkiler üzerine tahliyeye ara verildi.
26 Mart sabah saatlerinde ise yönetim, okulda kimsenin bulunmamasını fırsat bilerek barınağa girdi. Okula polis çağrıldı, gönüllülere şiddet uygulandı, iki gönüllü gözaltına alındı ve barınak yerle bir edildi.
Yönetim şimdi de yeni barınakla ilgili zorluk çıkarırken barınağın okul sınırlarından çıkartılması için ‘oyun’ oynuyor.
Komisyona yandaş atama
22 Mart tarihli üniversite yönetim kurulu kararıyla okuldaki komisyon ve kurullara yeni atamalar yapıldı.
‘Kayyım yönetim’den önce Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kurul ve komisyonlar, yönetim kademesinde bulunmayan akademisyenlerin de okulla ilgili söz sahibi olmasına olanak sağlıyordu. Okuldaki yetkiler komisyonlar aracılığıyla dağıtılmıştı. Akademisyenlerin birden çok komisyonda görev almamasına dikkat edilir ve bu sayede daha fazla kişi okulla ilgili söz hakkına sahip olurdu.
‘Kayyım yönetim’le birlikte komisyonlar işlevsizleştirildi, yönetime yakın az sayıda kişi çok sayıda komisyona atandı.
Okulun hayvan ve bitki örtüsünün doğal ortamlarında korunmasını sağlamakla görevli ‘doğal hayatı koruma komisyonuna’ da atamalar yapıldı.
Komisyon yedi üyeden oluşuyor. Rektör yardımcısının başkanlık ettiği komisyonda genel sekreter yardımcısı, yapı işleri daire başkanı ve kadrolaşma amacıyla kurulan hukuk fakültesinden öğretim üyesi de bulunuyor.
Eski komisyonda hocalar, sendika temsilcisi ve barınağı idare eden dernekten kişiler bulunurdu. Rektörlüğü temsilense genel sekreter ya da rektör danışmanı bulunurdu ancak bu kişi oy kullanmazdı.
Komisyona yeni eklenen yapı işleri daire başkanı Soner Melih Kural’sa barınağın yıkılmasında başrolü oynayan kişilerden biri.
Kural ayrıca, beş sene önce Kilyos kampüsü koordinatörüyken kampüsteki hayvanları tepeden inme bir kararla kampüs dışına atmaya ve barınak gönüllülerini/hayvanseverleri yıldırmaya çalışmasıyla biliniyor.
Okulda iki genel sekreter yardımcısı bulunuyor. Bunlardan biri Mustafa Candan. Komisyonda hangi sekreter yardımcısının yer alacağı net değil. Ancak Candan da barınağın yıkılmasındaki etkin kişilerden biri. Hatta barınak gönüllülerini ‘terör örgütü etkisi altında kalmakla’ suçlamıştı.
Komisyonda bulunması gerekirken bulunmayan kişiler de var. Örneğin, komisyon aynı zamanda bitki örtüsüyle ilgili olduğu için arazi değerlendirme şube müdürünün de olması gerekiyordu. Bu müdürlük, önceden komisyonda yer alıyordu.
‘Sabredin, gidecekler’
Üniversite yönetiminin barınağı taşıdığı yer, okula şartlı bağışlanmış bir yer. Yani barınak, bağış yapanın şikayetiyle yeniden tahliye edilebilir. Bağış yapan kişi de hukuki süreci başlatmıştı.
Barınağın taşındığı yer okul sınırında ve civardaki konutlara çok yakın. Konut sakinlerinin şikayeti de barınağın tekrardan yerinden edinmesine yol açabilir.
Diken’in öğrendiğine göre konut sakinleri ‘beklendiği üzere’ barınağı okula şikayet etti. Okul yönetimi de q‘biraz sabretmelerini’ ve ‘tüm köpeklerin yakında gideceğini’ söyledi. Yönetim, taşınma işleminin barınağı idare eden derneğin yaptığını iddia ederek ‘şikayetler için’ konut sakinlerini barınak gönüllülerine yönlendirdi.
Sahiplendirme girişimi
Aktarılana göre okul yönetimi barınaktaki tüm hayvanları sahiplendirme hazırlığı içerisinde. Açılacak toplu ilanla birlikte hayvanların sahiplendirilmesi ve bu sayede hayvanların okuldan gönderilerek barınağın bir nevi kapatılması amaçlanıyor.
Gönüllüler, bugüne kadar barınakla ilgili herhangi bir iyileşme yapmayan ve barınakla ‘tahliye etmek’ haricinde ilgilenmeyen yönetimin hayvanları sahiplendirdikten sonra takibini yapmayacağını, tek amacın barınağı yok etmek olduğunu belirtiyor.
Gönüllüler ayrıca, yeri geldiği zaman sahiplendirme yaptıklarını ancak tüm köpeklerin sahiplendirilemeyeceğini dile getirdi. Belirtilene göre, hayatında tasma görmemiş veya ömrü bayınca izole yaşamış, bu nedenle sosyal hayata ayak uyduramayan hayvanlar da bulunuyor. Bu hayvanların sahiplendirilmesi de uygun değil. Hatta gönüllüler, bazı durumlarda sahiplenen hayvanların sosyal hayata adapte olamadığından barınağa iade edildiğini söyledi.