AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin altıncı günü. Ukrayna’da bulunan Türklerin çoğu hala tahliye edilmedi. Tahliye konusunda Harkov ve Kiev gündeme geliyor ama ülkenin diğer şehirlerinde yaşayan Türkler de var.
Sumi’de öğrenci Zeynep Güler ve Kupenks’te çalışan Metin Karatan Diken’e konuştu.
Güler yetkililerin Sumi’de tahliye kararı olmadığını aktardığını söyledi: “Herkes endişe içinde. Kimse bizim can güvenliğimizi önemsemiyor. Biz burada şu anda ölüme terk edildik. Hiç kimse çabalamıyor. Şu anda kendimizi çok çaresiz hissediyoruz.”
Karatan da yetkililere ulaştığını ama çözüm olmadığını söyledi: “Tek başıma Harkov’a gidemem. Araç yok ,dışarı çıkma şansımız da yok. Sıkıyorlar direkt. Birinin gelmesi lazım, diğer türlü çıkma şansım yok. Sıkıştık kaldık. Yarından sonra burada yiyecek içecek de bir şey bulamayız.”

Rusya’nın 24 Şubat’ta üç cepheden başlattığı Ukrayna işgalinde altıncı gününe girildi. Ülkenin birçok kenti bombardıman altında ve çatışmalar yaşanıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) özel oturumuna video konferansla bağlanarak bulundukları durumu, mücadelelerini anlattı. Zelenski Harkov’a iki füze düştüğünü, onlarca insanın öldüğünü ve yaralandığını söyledi.
Rusya’nın saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu sivillerin de öldüğünü ve bu konuyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soruşturma başlatacağını söyleyen Ukrayna devlet başkanı şöyle konuştu: “Dün 16 çocuk öldürüldü. Putin bunun askeri operasyon olduğunu, altyapının vurulduğunu söylüyor. Peki çocuklarımız nasıl bir operasyonun parçası oldu?”
Yetkililer ‘Tahliye yok’ diyor
Zeynep Güler: “Şu an durumumuz çok kötü mahsur kaldık burada. Hiçbir yere çıkamıyoruz. Biz yetkilileri arıyoruz ve bize söyledikleri tek şey ‘Sumi’ye girişler yok. Şu an Sumi’yle ilgili tahliye kararı yok’ diyorlar. Kesinlikle bize hiçbir şekilde iç açıcı bilgi vermiyorlar. Bize söyledikleri tek şey bu.”
Çatışmaların devam ettiğini bomba ve silah sesleri altında hayatlarına devam ettiklerini belirten Güler şöyle devam etti: “Şu anda bize yetecek gıda var ama bu erzaklar bizi kaç gün daha götürür bilmiyoruz? Marketler de stok yok. Su yok. Daha ne kadar böyle devam edebiliriz bilmiyoruz.”
‘Hiç kimse çabalamıyor, çaresiz hissediyoruz’
Sumi’de net sayı bilinmemekle beraber 150 Türk olduğu tahmin ediliyor. Bölgede sadece öğrenciler yok, aileler de var: “Müthiş bir kaos var. Herkes endişe içinde. Kimse bizim can güvenliğimizi önemsemiyor. Biz burada şu anda ölüme terk edildik. Hiç kimse çabalamıyor. Şu anda kendimizi çok çaresiz hissediyoruz.”
‘Lütfen gelip bizi alsınlar artık’
Sirenler çaldığında sığınaklara indiklerini belirten Güler yetkililere seslendi: “Şu an tek istediğimiz tahliye. Tahliyeden başka bir şey düşünemiyoruz. Lütfen gelip bizi alsınlar artık. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Herkesin durumu çok kötü, psikolojisi çok kötü. İnsanlar gözümüzün önünde ölüyor. Artık psikolojimiz kaldırmıyor. Sürekli yetkilileri arıyoruz. Kimse bize net bir şey söylemiyor.”

‘Dışarı çıktığımız an düşman görüp sıkıyorlar’
Kupenks’te yaşayan Metin Karatan Harkov’a iki saat uzaklıkta. Bombardıman ve çatışma nedeniyle sürekli sığınakta kalmak zorunda olan Karatan’la her an konuşabilmek mümkün değil. Çünkü sığınakta sessiz olmak zorunda olduklarını aktardı: “Şimdilik iyiyiz diyelim. Sığınaktaydık eve çıktım. Burada başka Türk yok, tek başımayım. Ne yapacağım bilemiyorum. Yarın daha büyük sıkıntıya düşebilirim. Burada market, fırınlar bombalandı. İnsanlar zor durumda. Tek kendimi düşünmüyorum. İnsanlara yazık, günah. Dışarı çıkamıyorum, sıkıyorlar. Tanklar burada içimizde geziyor. Dışarı çıktığımız an düşman görüp sıkıyorlar.”
Harkov’da büyükelçiliğin ayarladığı trene tek başına gitmesi mümkün değil: “Araç yok, dışarı çıkma şansımız da yok. Sıkıyorlar direkt. Birinin gelmesi lazım, diğer türlü çıkma şansım yok. Sıkıştık kaldık. Yarından sonra burada yiyecek içecek de bir şey bulamayız.”
‘Yetkililere ulaştık ama çözüm yok’
“İki gündür uyku uyuduğumuz yok. Kuru da olsa hayatta kalmak için ağzımıza bir lokma bir şeyler atıyoruz. Yetkililere ulaştık ama bir çözüm yok. Koskoca Türkiye devleti ‘Havadan ve karadan tehlikeli giremiyoruz’ diyor. Ya nasıl giremiyorsun? Burada bir insan can çekişiyor. Bunu gerekli mercilerle konuşup güvenli koridor oluşturarak çözmesi lazım.”
‘Siviller de hedef alınıyor’
Yağmaların da başladığını anlatan Karatan şöyle devam etti: “Çok yalan da var. Çok şeye şahit oldum, çok sivil ölüyor haberler yalan söylüyor. Biz bunlara şahit olduk. Siviller de hedef alınıyor. Harkov’da 700 öğrenci var ben de burada tekim. Direkt siviller hedef alınıyor. Marketler ve kasalar da boşaltılıyor.”
‘Köşeye sıkışmış hissediyorum’
Bir yıldır orada çalışan ve dokuma işiyle uğraşan Karatan çaresiz: “Köşeye sıkışmış hissediyorum. Araba geçtiği an korkuyoruz. Arabanın sesinden bile korkuyoruz. Benim kaldığım sitede duvarlar birbirinden ayrılmış, kapı ve camlar çatlamış. Savaş uçakları geçtiğinde binalar beşik gibi sallanıyor.”