AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üçüncü gününde ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının çaresiz bekleyişi devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı tahliyelerin başladığını duyursa da bölgedeki vatandaşlar herhangi bir tahliyenin olmadığını kendi imkanlarıyla çıkmaya çalıştıklarını söylüyor.
Ülkede yaşananlarla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ukrayna’daki Türk vatandaşlarının karadan tahliye sürecinin başladığını söylemişti.
Ancak Lviv, Kiev ve Harkov’dan Diken’e konuşan vatandaşlar aksini söylüyor.
Lviv’den Polonya sınırına doğru yola çıkan Türklerden Selin Tekin “Buraya kadar kendi imkanlarımızla geldik en azından Polonya’dan Türkiye’ye dönüşümüz için yardım bekliyoruz” dedi.
Harkov’da öğrenci olan Ramazan Özsoy tahliyelerden kimsenin haberi olmadığını belirterek şöyle devam etti: “Siz aramadan 40 saniye önce burada bombardıman oldu. Şu anda burada bombalar patlıyor. Biz kimsenin umrunda değiliz.”
Kiev’de yaşayan iş insanı Sergen Selekler de herkesin kendi imkanlarıyla çıkmaya çalıştığını söyledi: “Kiev’de tahliyeler yapılmıyor. Dışişleri Bakanlığı ‘bize bilgilerinizi gönderin’ diyor ama dönen yok. Bizim bilgilerimiz Dışişleri Bakanlığı’nda var, neden gönderiyoruz tekrar onu da anlamadım.”
‘Sınırda sorun yaşıyoruz’
Lviv’de yaşayan Selin Tekin’le konuştuğumuzda eşi Alper Tekin’le birlikte Polonya sınırına doğru yol alıyordu: “Dün gece saat birde sıraya girdik yarım saat öncesine kadar (13:30) hep aynı yerdeydik. Şimdi biraz ilerlemeye başladı. Ukrayna tarafındaki sınırda sorun yaşıyoruz.”
‘Konsolosluk araç ayarlamadı’
Tekin ailesi kendi imkanlarıyla sınıra gidenlerden: “Çünkü konsolosluk bize araç ayarlamadı. Burada biz bir şoför ve otobüsle anlaşıp kişi başı 1000 TL ödeyerek geçmeye çalışıyoruz. Buraya kadar kendi imkanlarımızla geldik en azından Polonya’dan Türkiye dönüşümüz için yardım bekliyoruz. Çünkü uçaklar ya dolu ya da inanılmaz fiyatlar var.”
Lviv’de gün içinde sirenler çaldığında evlerin ve otellerin altındaki sığınaklara indiklerini belirten Tekin yolda gıda sıkıntısı olduğunu söyledi: “Burada sadece bir benzin istasyonu var onun marketinden temin etmeye çalışıyoruz ama orada da artık her şey tükendi.”
‘Burada bombalar patlıyor, kimsenin umurunda değiliz’
Harkov’da öğrenci olan Ramazan Özsoy bulunduğu bölgede tahliye gerçekleşmediğini söyledi: “Tahliyelerden kimsenin haberi yok. Otobüs çıkacak diyorlar, otobüs çıkmıyor. Belli başlı insanlara yer belirlemişler. Onlara ‘Siz gelin’ demişler. 60 kişi almışlar, gerisini almamışlar. Ortalıkta çok büyük bir saçmalık var. Şu anda burada bombalar patlıyor. Biz kimsenin umurunda değiliz.
Siz aramadan 40 saniye önce burada bombardıman oldu. Sığınaklarda öğrenciler var, telefonları çekmiyor, ulaşılamıyor. Şu an yurtta 30 Türk öğrenci var. 150 metre uzağımda. Ben şu anda okulun sığınağındayım burada sadece Ukraynalılar var. Çocukların hiçbir şeyden haberi yok çünkü sürekli bombalıyorlar ve sığınaktalar.
‘Marketlerin hepsi kapalı’
Bölgede yiyecek tedariki de yok: “Gıda sıkıntısı yaşamaya başladık. Şimdi markete girdim, marketlerin hepsini kapatmışlar. Türk yetkililerin gelip bizi buradan almalarını istiyorum. Sadece Whatsapp grubunda 200 Türk var, grupta olmayan 30 öğrenci var. Başka yerlerde de bilmediğimiz Türkler var. Marketler kapalı marketlerde yiyecek yok. Bu insanlara yazık.”
‘Ortada hayalet bir liste var’
Geceyi sığınakta geçirdiklerini söyleyen Özsoy şöyle devam etti: “Sürekli bombalıyorlar. Nerenin ne zaman vurulacağı bilinmiyor. Otobüs gelecek dediler, sonra şoför yok dediler. Biz kullanmasını biliyoruz. Dört arkadaşımız var böyle. Onlar da ‘tamam’ diyor ama ortada hiçbir şey yok.
Ortada hayalet bir liste var, insanları ona göre topluyorlar. O liste kimde kimse bilmiyor. O listeye göre insanları topluyorlar. Onları da nereye götürüyor onu da bilmiyorum. Konsolosluk mu götürüyor, başka biri mi götürüyor onu da bilmiyoruz. Belki organ mafyası götürüyor… Bilmiyoruz. Herkes çok tedirgin.”
‘Öğrenciler askeri yurtlara sığındılar ama oraya da Rus askerleri girecek’
Çaresizlikten askeri yurtta kalan öğrenciler de var: “Bir arkadaşımız askeri yurttaydı, şimdi 400 Rus askerinin oraya gireceği bilgisi geldi. Ona da yanımıza gel dedik. Çocukların gidecek başka bir yeri yok. Öğrenciler çaresizler, bir yer bilmiyorlar. Askeri yurtlara sığındılar ama oraya da Rus askerleri girecek. Ukrayna askerleri de gitti oradan. Şimdi ben o yurttaki arkadaşları karşılamaya gideceğim ama her taraftan bomba yağıyor. Sesimizi duysunlar artık.”
Harkov’daki diğer öğrenciler de büyükelçiliğe ulaşmanın imkansız olduğunu belirtti: “Devlet büyüklerimiz bize hiçbir bilgi vermeyerek çok kötü bir kriz yönetimi sergiliyorlar. Büyükelçiliğe ulaşamıyorum. Ölmemizi mi bekliyorlar?”
‘Öğrenciler kendi aralarında para toplayıp gitmeye çalışıyorlar’
Kiev’den kendi imkanlarıyla ayrılan Sergen Selekler de konsolosluk tarafından herhangi bir tahliye işleminin olmadığını söyledi: “Kiev’de tahliyeler yapılmıyor. Burada Günsel diye bir firma var, otobüs ulaşımını sağlayan. Öğrenci arkadaşlar o firmayla konuştular. Konsoloslukla bir alakası yok, öğrenciler kendi aralarında para topladılar, gittiler Günsel’le anlaşıyorlar, o şekilde çıkmaya çalışıyorlar.
Biz bütün bilgilerimizi konsolosluğa gönderdik. Benimler beraber şu anda üç Türk arkadaşım daha var. Hepimiz bir gemideyiz ama bize dönen yok. Dışişleri Bakanlığı bize ‘bilgilerinizi gönderin’ diyor ama dönen yok. Bizim bilgilerimiz Dışişleri Bakanlığı’nda var, neden gönderiyoruz tekrar onu da anlamadım.”
‘Durumumuz iyi değil’
30 saatten beri yolda olduklarını belirten Selekler şöyle devam etti: “Durumumuz iyi değil. Her şehrin girişinde trafik ve kontrol noktaları var. Tek tek inceliyorlar, bagajlara bakıyorlar. Eğer sıkıntılı bir durum olursa Ukrayna askerinin vur emri var. O nedenle yavaş gidiyoruz. Yollar da kötü. Polonya’ya geçmeye çalışacağız.”
Selekler Kiev’deki bulunan insanların çaresiz olduğunu söyledi: “Şu an Kiev’in merkezinde olan Ukraynalı arkadaşlarımızla konuştuğumuzda sığınaklara geçtiklerini söylediler. Evinin altında sığınakları olmayanlar da banyolarını salon ve yatak odası haline çevirip o şekilde kalıyorlar.”