Eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurultay davasıyla ilgili iddialara ilişkin açıklama yaptı: “Sessizliğimiz suskunluk değil, sorumluluktur.”

CHP’nin son iki kurultayına ilişkin dava sürerken, gazeteci İsmail Saymaz, mahkemenin CHP kurultayı için ‘mutlak butlan’ kararı alması durumunda Kılıçdaroğlu’nu bunu kabul ederek partiyi yeniden devralacağını yazmıştı.
Gazeteci Nevşin Mengü’yse şu iddiayı ortaya atmıştı:
“Ankara’dan çok güvenilir kaynaklardan aldığım bilgi; savcı, Kemal Bey gelir, burada ifade verir, ‘Olur mu öyle şey, CHP’de yolsuzluk olabilir mi? Ben o zaman genel başkandım, kendi düzenlediğim kurultayda böyle bir şey olmamıştır. Kabul etmiyorum’ derse bu dosyayı kapatırız demiş. Böyle bir haber yollanmış ancak Kılıçdaroğlu, yine de ifade vermeye gitmemiş.”
Son olarak akademisyen Emrah Gülsunar şu yorumda bulunmuştu:
“Bu artık sözün bittiği yer. Bir insanın bile isteye rejimin hukuksuz yargı operasyonuyla kaybettiği genel başkanlığı geri almaya çalışması açık bir onursuzluk ve haysiyetsizliktir. Bu şahıs partiden ihraç edilmeli ve her yerde yüzüne tükürülmelidir.”
Dün Mengü ve Gülsunar hakkında suç duyurusunda bulunan Kılıçdaroğlu bugün de iddialara bir ‘Sessizliğimiz suskunluk değil, sorumluluktur’ başlıklı bir açıklamayla cevap verdi:
* 20 Kasım 2023 tarihinde, 38’inci kurultayımızın üzerinden henüz iki hafta geçmişken, kurultaya ilişkin bazı iddialar kamuoyuna yansımaya başladı. O gün yayımladığım videoda, partimizi korumak adına gerekli olan her şeyi açıkça ve kararlılıkla dile getirdim.
‘Sistematik bir linç kampanyası’
* Ancak o günden bu yana, organize edilmiş, kimliklerini gizleyerek karanlıkta hareket eden trol hesaplar üzerinden sistematik bir linç kampanyasına maruz bırakılıyorum.
‘Açık tehditler alıyorum’
* Can güvenliğime yönelik açık tehditler alıyorum. Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler de var, silahla vurulmamı isteyenler de… Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş durumda.
* Sahte sosyal medya hesaplarından, fonlanan sözde akademisyenlere, iftira ve manipülasyonla mesleklerini kirleten bazı gazetecilere kadar uzanan geniş bir cepheyle karşı karşıyayız.
* Ve ne yazık ki dün siyasi ikballeri uğruna yanımda saf tutan, bir zamanlar benimle yol yürümeyi bir övünç sayarken bugün başka mecralara savrulmuş bazı siyasetçiler de bu koroya katılmış durumda.
* Hepsi bir ağızdan hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar.
‘Geri durmam’
* Oysa biz, bu milletin hakiki gündeminden sapmadan yürümek zorundayız. Şahsi değil, kamusal olana; dedikoduya değil, hakikate yaslanmak zorundayız. Ben, polemikle değil halkla konuşan bir siyasetçiyim.
Ve beni tanıyan herkes bilir: Eğer ortada bir gerçeklik varsa, onu eğip bükmeden, çekinmeden, dimdik bir duruşla dile getirmekten asla geri durmam.
‘Bu partinin düşmanlarını yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz’
* Beni direklere asacaklara, silahla vuracaklara, beni yakacaklara, taşlatacaklara, bir adım attırmayacaklara ve lamalara söylüyorum: Sizden korkan sizden namerttir.
* Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz.
Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur…
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 30, 2025
20 Kasım 2023 tarihinde, 38. Kurultayımızın üzerinden henüz iki hafta geçmişken, kurultaya ilişkin bazı iddialar kamuoyuna yansımaya başladı. O gün yayımladığım videoda, partimizi korumak adına gerekli olan her şeyi açıkça ve…