MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Boğaziçi Üniversitesi’nde bir buçuk ay önce, öğrencilerin üçte ikisi yurtlara yerleşememişti. Öğrenciler, bunun üzerine eylem başlattı ve bu sayede büyük oranda yurtlara yerleştiler ama sorunlar bitmiyor. Öğrenciler, şimdi de niteliksiz barınma, ulaşım krizi ve hazırlık kampüsünün yetersizliğiyle boğuşuyor.
Boğaziçi Üniversitesi, tanıtım günlerinde “Şehir dışından gelen herkese yurt vereceğiz” denmesine rağmen 800 civarı hazırlık öğrencisini yurtsuz bırakmıştı. Yönetim, barınma sorunu olmadığını iddia etse de açıklamalarında yurt vermediği öğrencilerin olduğunu kabul ederek krizin varlığını doğrulamıştı.
Yönetim ayrıca, kamuoyuna, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’yle (KYK) anlaşıldığını ve kimsenin açıkta kalmayacağını söylese de öğrencilere ‘henüz bir anlaşma olmadığını ve KYK’le görüşmelerin devam ettiğini’ dile getirmişti. KYK da okulun kamuoyu açıklamalarını yalanlamıştı. Yönetim, öğrencileri KYK’ye gönderemeyince ve öğrencilerin eylemleri sonucunda son dakika kararıyla 478 kişinin barındığı, öğrencilerin çoktan yerleştiği ve genelde dereceye girenlerin kaldığı Superdorm isimli özel yurdun salonlarına ranza atarak kontenjanı bir şekilde yaklaşık 1100 kişiye çıkarıldı. Daha önce de Kandilli yurtlarının kontenjanı yine ranza eklenilerek iki katına çıkarılmıştı.
Krizin altında yatan temel neden, 18 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Marmara Üniversitesi’ne ait Anadolu Hisarı Kampüsü’nün Boğaziçi’ne tahsis edilmesi. ‘Kayyım yönetim’ hazırlık öğrencilerinin artık bu kampüste eğitim göreceğini bildirmişti.
Daha önceden hazırlık eğitimi iki kampüste veriliyordu: Kilyos (Sarıtepe) Kampüsü ve Kuzey Kampüsü. Kilyos’ta üç yurt var ve 1100 kapasiteye sahip. Şehir dışından gelen öğrenciler ucu ucuna da olsa Kilyos yurtlarına yerleşebiliyordu. Kuzey Kampüste de, genelde İstanbul’da ikamet eden öğrenciler eğitim görüyordu.
Şu an yaklaşık 550 öğrenci Sarıyer/Hisarüstü’nde yer alan Superdorm yurtlarında, az sayıda öğrenci Hisarüstü’nde yer alan Kuzey ve Güney Kampüslerde, yaklaşık 550 öğrenci de Kandilli yurtlarında kalıyor. Yurda başvuran yaklaşık 300-350 kişiyse yurtlara yerleşmedi veya yerleşemedi. Diken’e önceden konuşan bu gruptaki öğrencilerin büyük kısmı, okulun yurt işini muğlakta bıraktığını ve güven vermediğini söyleyerek özel yurt gibi farklı seçenekleri değerlendirdiğini belirtti. Daha az sayıda öğrenciyse başvurmasına rağmen kendisine yurt çıkmadığını dile getirdi.
Hazırlık öğrencilerin büyük çoğunluğu, eylemler sonucuna yurtlara yerleşebildi ama şimdi de niteliksiz barınma, ulaşım krizi ve hazırlık kampüsünün yetersizliğiyle boğuşuyor.
Shuttle hizmeti vereceğiz deyip vermediler
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, 31 Ağustos’ta attığı e-postada, 15 Eylül’de, Güney Kampüs-Anadolu Hisarı Kampüsü-Kandilli Kampüsü güzergahında shuttle servisinin başlayacağını duyurmuştu. Okulun YouTube hesabında yayınlanan Anadolu Hisarı Kampüsü’nü tanıtan videoda da, kampüse 7/24 shuttle servisinin olduğu belirtiliyor. Buna rağmen, bu güzergahlar arasında shuttle hizmeti başlatılmadı. Okul, “Ulaşım imkanlarının artırılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle (İBB) görüşüyoruz. Umarız imkanları artırırlar” diyerek tüm sorumluluğu İBB’ye yıkıyor.
Yurt krizinden ve hazırlık eğitimin verileceği Anadolu Hisarı Kampüsü’nün hazır olmamasından dolayı da eğitimin ilk üç haftası çevrimiçi olmuştu. Yüz yüze eğitim geçen salı başladı.
Superdorm’daki öğrenciler salı sabahı, kendi imkanlarıyla gelmeye çalıştı. Öğrencilerin aktardığına göre otobüsler dolu geliyor, Anadolu Hisarı’na giden Bebek vapuru herkesi alacak büyüklükte değil, otobüslerin geç geldiği oluyor ve kampüse ulaşım özellikle sabah saatlerinde 2-2,5 saati buluyor. İlk gün öğrenciler, sabah 9:00’daki derse geç kaldı ve kahvaltı edemedi.
Çarşamba’dan itibarense İBB, Superdorm öğrencileri için üç tane otobüs tahsis etti. Bu otobüsler, 7:50-8:00-8:10 saatlerinde Güney Kampüsü’n girişinden kalkıyor. Otobüsler, trafiğe bağlı olmakla birlikte 20-30 dakikada öğrencileri kampüse getiriyor ama öğrencilerin aktardığına göre, otobüslerin okula geç geldiği ve okuldan geç kalktığı da oluyor. Bu da öğrencilerin kahvaltı etmesini ve derse vaktinde gelmesini etkiliyor. Ayrıca, öğrenciler sıkışarak bindiğinde otobüsler yeterli oluyor ama bunun sebebi bazı öğrencilerin vapur gibi farklı alternatifleri denemesi. Eğer tüm öğrenciler otobüse binmek istese üç otobüs yeterli olmayacak.
Kandilli Kampüsü’nde kalan öğrenciler içinse sabah, böyle bir hizmet yok. Bu durumda öğrenciler, ya otobüse binmeli ya da kampüse yürümeli. Otobüse genelde binemiyorlar çünkü dolu geliyor. Bu durumda öğrenciler yarım saat boyunca yokuş aşağı yürümek zorunda kalıyor ve bundan dolayı derse yorgun argın geliyor.
Çarşamba sabahı öğrencilere, ‘sabah ve akşam sadece öğrencilere yönelik otobüs olacağı’ bildirilmişti. Sabah otobüs geldi ama akşam otobüs gelmedi ve öğrenciler dönüş için iki saat boş yere otobüs bekledi. Sonraki günlerse 16:20-16:30-16:40 saatlerinde kalkan üç otobüs gönderildi. Dersi 16.15’te biten öğrenciler için bu otobüsler faydalı olsa da dersi 13:00-14:00 gibi biten öğrenciler de var. Bu kişiler kampüse dönmek isterse 1,5-2 saatini dönüş yoluna harcamak zorunda kalıyor.
Kandilli yurtlarında kalan öğrencilerse Hisarüstü’nde bulunan ve öğrenci etkinlerinin düzenlendiği ana kampüslerden izole olmuş durumda. Kandilli’de kalan öğrenciler, yukarıdan bahsedilen sorunlar haricinde, etkinlikler sonrasında yurda geri dönme konusunda problem yaşıyor. Örneğin, gece 23:00’a kadar, ana kampüslerden Kilyos Kampüsü’ne giden otobüsler bulunurken Kandilli için böyle bir hizmet yok. Öğrenciler yurtlarına geri dönerken yine ortalama iki saati yollarda geçiriyor ve bunu da hesaba katarak etkinliklerden erkenden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Bu da, okula yeni gelmiş öğrencilerin diğer öğrencilerle sosyalleşmesini ve okula adapte olmasını engelliyor.
Öğrenciler, söz verildiği gibi okulun shuttle hizmeti başlatmasını talep ediyor. Öğrencilerin, yurtların normalde kampüslere yakın yerler olması gerektiğini söylerken derse yetişmek için dersten iki-üç saat önce uyanmak zorunda kaldıklarını iletiyor.
Yurtlar yeterli imkanlara sahip değil
Hazırlık öğrencilerinin yerleştirildiği yurtların kontenjanları astronomik şekilde artırıldı. Bundan dolayı öğrencilere çok az kişisel alan kalıyor. Normalde, Superdorm ve Kandilli yurtlarında daire tipi odalar bulunuyor. Bu yurtların her odasında küçük de olsa herkesin kendine ait bir odası, salon ve mutfak gibi ortak alanlar bulunuyor ama kontenjan artışı nedeniyle bu alanlar azaldı.
Superdorm yurtlarının salonlarına ranza atıldı. Hazırlık öğrencileri salonda yani ortak alanlarda uyuyor. Bunun haricinde, dairelerde, önceden yerleşen lisans öğrencileri bulunuyor. Superdorm’da bir oda en fazla beş kişilikken şimdiyse odalar 10-12 kişiye kadar çıkmış durumda. Kandilli’de de bir kişiye özel hazırlanan odalar da ranzayla iki kişiliğe çıkartıldı ve odaların toplam kapasitesi de iki katına çıkartıldı. Kandilli’de de 10 kişiye varan odalar mevcut. Yurtlarda, öğrencilere yeteri kadar kişisel alan, dolap, çalışma yeriyle masa ve sandalye, priz bulunmuyor. Superdorm’da salonda uyuyan öğrenciler açık mutfağın hemen dibinde bulunuyor. Mutfakta pişirilen yemekler yatakların üstüne siniyor. Kandilli’deyse mutfak var ama ocak yok.
Superdorm’da çamaşır problemi de var. Boğaziçi’nin tüm yurtlarında çamaşır -makine sayısı yeterli olmasa da- ücretsiz. Superdorm’da hem makine sayısı yetersiz hem de çamaşırhane özel işletmeye ait. Aylık yıkama ve ütü ücreti 1600 TL’ye kadar çıkıyor. Yurt ücretiyse ortalama 1400 TL. Superdorm, normalde özel yurt olduğu için çamaşırhane işletmesi de özel ama hazırlık öğrencilerinin bir kısmı talepleri dışında buraya yerleştirilerek diğer öğrencilerden farklı olarak çamaşıra para ödemek zorunda kalıyor. Superdorm’da ayrıca odalar arasında farklılık var. Aynı parayı ödeyen odaların kiminde ortak alanda masa ve sandalye bulunurken kimi odada bulunmuyor.
Kandilli’de de akrep sorunu da bulunuyor. Özellikle giriş katlarda akrep bulunuyor. Yurt yönetimi ilaçlama yapılıp yapılmadığı konusunda sessiz.
Kandilli’de ayrıca, ‘Anadolu Hisarı Kampüsü’nde çıkıyor’ diye ilk günler kahvaltı verilmedi. Öğrencilerin yönetimle konuşması sonrasında cuma günü kahvaltı verilmeye başlandı.
Hazırlık kampüsü adeta şantiye gibi
Hazırlık öğrencilerinin eğitiminin ilk üç haftası, hem yurt krizinden hem de Anadolu Hisarı Kampüsü’nün hazır olmamasından dolayı çevrimiçi oldu. Yüz yüze eğitim geçen salı başladı.
Yüz yüze eğitim başladığında da kampüs henüz hazır değildi. Masası, sandalyesi ve penceresi olmayan sınıflar vardı. Masa ve sandalye olmayan sınıftaki öğrenciler başka bir sınıfa geçti. Penceresi olmayan sınıfsa bir gün penceresiz ders işledi. Çarşamba günü, bu eksiklikler tamamlandı.
Öğrencilerin deyişiyle kampüs adeta inşaat alanı gibi. Özellikle ilk gün, sınıflarda yoğun tiner kokusu vardı. Kampüsün içerisinde moloz ve enkaz kalıntıları var. Yollarsa henüz tamamlanmış değil. Yemekhane gibi yerlerse yeni boyanmış ve buralarda boya kalıntıları bulunuyor.
Sınıflardaki olanaklar da yeterli değil. Sınıfların çoğunda projeksiyon bulunmuyor, daha bugün gelmeye başladı. Hem okulda hem sınıflarda internet bağlantısı güçlü değil. Dinleme (Listening) etkinliklerin için de yeterli olanaklar yok. Sınıflarda ses sistemi yok, bilgisayarlar yeni yeni gelmeye başladı. Bu yüzden hocalar kendi cihazlarından sesleri açıyor ama bu da yeterli değil. Ders sırasında alet edevat sesleri geliyor.
Kampüsse kalabalık. 1500-2000 arasında hazırlık öğrencisi eğitim görüyor. Ayrıca kampüs, bir süreliğine Marmara Üniversitesi öğrencileriyle ortak kullanılıyor. Marmarıların kendi yemekhanesi var ama Boğaziçililerin kullandığı yemekhanede de uzun kuyruklar oluşuyor. Yönetim, bugün, ders programlarını öğrencilerin farklı saatlerde yemeğe çıkacak şekilde değiştirdi ama bunun işe yarayıp yaramayacağı hafta içi belli olacak.
Tuvaletler hem sayıca yetersiz hem de tadilata ihtiyacı var. Bazı öğrenciler, kapıların ayarsızlığından dolayı tuvaletlerde kilitli kaldıklarını aktarıyor. Ayrıca tuvaletlerde de tadilat artıkları bulunuyor.
Kampüste de öğrencilerin sosyalleşebileceği yeterli ortak olan pek yok. Kampüste iki çardak, birkaç bank ve bir kafeterya bulunuyor ama bunlar da bu kadar öğrenci için yeterli değil. Kampüsün etrafında da bir benzinlik harici alışveriş yapılabilecek bir yer yok. Öğrenciler, özellikle Kandilli etrafının ıssız olduğunu ve pek tekin olmadığını söylüyor.