BİLAL ÇELİK
bilalcelik@diken.com.tr
@bllcelik_
Cumhur ittifakınının fiili ortağı Hür Dava Partisi’nin (HÜDA-PAR) ‘hiçbir terör örgütüyle ilişkisinin bulunmadığını’ savunup eski içişleri bakanı Sadettin Tantan‘dan da açıklama yapmasını isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt gecikmedi. Diken’in ulaştığı Tantan, “Bugün bir katiller sürüsünün siyasi partiye dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Bahçeli cumhuriyet ilkelerine karşı HÜDA-PAR’ın ayrımcı parti politikalarını nasıl hazmedebiliyor?” dedi.
Görüşmeler sonucunda HÜDA-PAR’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı desteklemesi, milletvekili seçimlerine de AKP listesinde HÜDA-PAR’lılara yer verilmesinde mutabık kalmıştı.
Erdoğan, HÜDA-PAR’a şu sözlerle kucak açmıştı: “HÜDA-PAR ‘Bizim terörle hiçbir ilgimiz olmaz’ diyor, tamamen yerli ve milli yapı.“
HÜDA-PAR’ın geçmişi
Bahçeli de bugün şunları dile getirdi:
*Hür Dava Partisi’nin hiçbir terör örgütüyle bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmış ve muhataplarınca da ifade edilmiştir.
“Sık sık gündeme taşınan Hizbullah terör örgütünün ise nasıl ve ne zaman çökertildiği malumdur, bu hususta da, ara sıra vermiş olduğu beyanlarla ‘Emperyalist güçlere karşı oyunu bozacak Türk milletidir‘ görüşünü paylaşan eski içişleri bakanı Sadettin Tantan’ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur.
*Her fırsatta konuşmayı alışkanlık haline getiren Tantan’ın bu konuda sessizliğe gömülmesi, bakanlık sorumluluğunu üstlendiği dönemde Hizbullah terör örgütüne karşı hangi operasyonel faaliyetlerin yapıldığını dürüst şekilde paylaşmaktan şu ana kadar imtina etmesi doğru değildir.
*57’inci Hükümet döneminde, 17 Ocak 2000 tarihinde Hizbullah’a yapılan seri ve kapsamlı operasyonlarda hunhar militanlar ve örgüt lideri etkisiz hale getirilmiştir.”
Tantan soruyla yanıt verdi: Nasıl hazmedebiliyor?
Bu sözler üzerine Diken, 1999-2001 döneminin içişleri bakanı Tantan’a ulaştı ve değerlendirmesini sordu. Tantan’ın yanıtı şöyle:
“Bugün bir katiller sürüsünün siyasi partiye dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. İçişleri bakanlığım döneminde yürüttüğümüz operasyonlarla terör örgütü Hizbullah’ın mezar evlerine kadar ulaşmıştık. Polis ve Jandarma ekiplerinin çalışmaları sayesinde Hizbullahçıların çoğu yakanlanmış ve adalete teslim edilmişti.
Ancak ne yazık ki zaman içerisinde bu hükümetin çıkardığı yasal düzenlemelerden dolayı kendi mahkeme kayıtlarında ‘Öldürdük’ demelerine rağmen Hizbullahçıların serbest bırakıldığına tanık olduk. Kimilerinin cezaları yarı yarıya düşürüldü. Sanıklar ifadelerine işledikleri suçları itiraf etmelerine rağmen bunlar oldu.
Sayın Bahçeli’ye de sormak gerekir; Cumhuriyet ilkelerine karşı Hüdapar’n ayrımcı parti politikalarını nasıl hazmedebiliyor?
Siyaset aklının ayrıştırmadan yana değil birliktelikten yana olması gerekir. Türk milleti Çanakkale’de ayrım gözetmeksizin nasıl bir araya gelmişse yeniden aynı şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir.“
Tantan geçen hafta katıldığı bir televizyon programında da konuyu değerlendirmişti.
HÜDA-PAR’ın geçmişi
Türkiye’de adı ‘domuz bağı ve mezar evler’le anılan Hizbullah örgütünün devamı niteliğinde. Örgüt, faili meçhul cinayetlerle bilinen JİTEM’in lağvedilmesiyle başlayan süreçte liderleri Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesiyle zayıflamış; eski Diyarbakır emniyet müdürü Gaffar Okkan’ın suikast sonucu öldürülmesiyle başlayan operasyonlar sonucuysa artık görülmez olmuştu.
Ancak 2004’te serbest kalan örgüt üyeleri Mustazaflar ile Dayanışma Derneği’ni kurmuştu. Dernek, Hizbullah’a yakın bulununca kapatılmıştı. 2012’ye gelindiğindeyse bu örgüt elemanları HÜDA-PAR’ı kurup silahsız siyasete başladı.
Örgütün amaçları arasında şeriatla yönetilen bir Kürdistan kurmak da var. 1990’larda sokak ortasında cinayetler işleyen, insan kaçırıp işkenceyle öldüren ve faili meçhul cinayetlerde parmağı olduğu belirtilen Hizbullahçı bazı isimler, 2019 yerel seçimler öncesi tutuklu bulundukları cezaevlerinden tahliye edilmiş, konu Meclis gündemine de gelmişti.