MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin İzmir merkezine yönelik saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’ı ‘terörist’ ilan etti.
Onur Gencer adlı saldırgan, Konak ilçesindeki bir işhanında bulunan HDP merkezini ateşe verip kurşun yağdırmış, Deniz Poyraz adlı çalışanı da öldürmüştü. Gencer ertesi gün tutuklanmıştı.
Bahçeli saldırının yaşandığı gün Poyraz için başsağlığı dilememiş; katilin ‘bozkurt işareti yaptığı fotoğrafları’na itiraz etmişti.
Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşan MHP lideri, şunları kaydetti: “Öldürülen Deniz Poyraz’ın kim olduğunu ben size söyleyeyim, PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis iş birlikçidir.”
‘Cinayet iklimini kürsüden devam ettirdi‘
Bahçeli’nin açıklamalarına HDP Eş Genel Başkanı Buldan’dan yanıt geldi.
MHP liderini ‘cinayeti açıkça üstlenmekle’ suçlayan HDP eş genel başkanı, partisinin grup toplantısında şunları söyledi: “İktidarın siyaset adına bu kürsülerden ürettiği HDP düşmanlığıyla, ürettiği nefret diliyle tetikçi arasındaki ilişki açık olarak ortadadır. Gizleyemezsiniz! Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa Hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden aynı saikle Deniz Poyraz’ı hedef göstermiştir ve katil ile dil birliği yapmıştır. Bunu çok açık ve net olarak ifade ediyorum. Cinayet iklimini kürsüden devam ettirdi.
Deniz Poyraz’a terörist dedi. Deniz’in babasını ve ailesini hedef göstermiştir. Ve sadece denizi ve ailesini değil bu ülkede HDP’ye oy veren milyonları hedef gösterdi. Ve Deniz’e sahip çıkan milyonları hedef gösterdi. Neden daha fazla HDP’li öldürülmedi diye adeta yakındı! Belki küçük ortağın içi henüz soğumamış tıpkı katilin ben içimi soğuttum demesine rağmen, bugün bu kürsüden iktidarın küçük ortağı içinin soğumadığını bir kez daha alenen ortaya koymuştur.”
‘Oradaki katiller ise bu nefret siyasetinin örgütlediği birer tetikçilerdir‘
Buldan, Bahçeli’nin sözlerini ‘azmettirici ve tehlikeli’ olarak niteleyerek savcıları göreve çağırdı.
HDP eş genel başkanı şöyle devam etti: “Var mı yürekli bir savcı, var mı bu ülkede adaletin kırıntıları, var mı küçük ortağa haddini bildirecek olan yürekli bir savcı? Hergün partimize saldıranlara sessiz kalan savcıları işte bugün tam da zamanıdır diyerek bir kez daha göreve davet ediyorum.
Kendisinden olmayan herkesi ‘Türkiye düşmanı’ olarak gösteren, tehdit eden, hedef haline getiren AKP Genel Başkanının düşmanlaştırıcı diliyle İzmir katliamcısının kurduğu ilişkiyi asla ve asla saklayamazsınız! Hakikatler ortadadır! Her gün manşetlerinde, ekranlarında HDP ve Kürt düşmanlığı yürüten tekçi medyanızın nefret diliyle katil arasındaki ilişki, manşetleriniz kadar size yakındır. Bu gerçeği asla gizleyemezsiniz! Demokratik siyaseti suçmuş gibi gösterip yargılamaya çalışan taraflı yargınızın işlettiği düşmanlık hukukuyla katil arasındaki ilişkiyi asla örtbas edemezsiniz!
Tetikçi, Kürtlerden nefret ettiğini ta 1998 yılına kadar giderek detaylı bir biçimde anlattı. ‘Kim olsa vuracaktım’ dedi. Yıllardır bu cinayet iklimini inşa edenler işte bu nefret dilini el birliğiyle yayan iktidar zihniyetidir. Oradaki katiller ise bu nefret siyasetinin örgütlediği birer tetikçilerdir! Daha katliamın üzerinden iki gün geçmişken; AKP Genel Başkanı Antalya’da ‘Askerimize kurşun sıkanlarla ittifak halindeler’ diyerek, demokratik siyaseti bir kez daha hedef göstermiştir. Açık hedef tarifi yapmıştır.”