AKP Grup Başkan Cekili Bülent Turan, “128 milyar dolar nerede” sorusuna yanıt vermedi; muhalefete suçlamalar yöneltti.

CHP, eski Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak’ın görev döneminde Merkez Bankası’ndan 128 milyar dolar satıldığını belirterek, paranın akıbetini sorduğu bir kampanya başlatmıştı. Birçok ilde CHP’nin “128 milyar dolar nerede?” yazılı afişleri ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçu gerekçesiyle indirilmişti.
Rezerv ekside
MB verilerine göre bankanın brüt rezervi 2019 sonunda yaklaşık 80 milyar dolardı, son güncel veri olan 2 Nisan 2021’de ise 48.1 milyar dolar. Lokal bankalarla yapılan swap miktarı ise aynı dönemde yaklaşık 43 milyar dolar. Bankacıların hesaplamalarına göre mülkiyeti MB’ye ait döviz rezervleri yaklaşık olarak eksi 50 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’li yetkililer döviz satışlarının pandemi döneminde bir gereklilik olduğunu savunuyor ve bu sayede IMF gibi daha ağır faturalardan kaçınıldığını belirtiyor.
Turan, Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Turan, şunları kaydetti: “2002’de altın ve döviz beraber, brüt döviz rezervimiz 26 milyar dolar. Kılıçdaroğlu, ‘128 milyar dolar nerede?’ diyorsa, öncelikle rezervi 26 milyar dolardan 128 milyar dolara çıkardığımızı, yani başarımızı takdir ettiğini ifade etmek isterim.
Fakat bizdeki muhalefet nereden bakarsak bakalım hep elimizde kalan tarz ortaya koyuyor. Muhalefetin yalandan, iftiradan başka bir siyaset yapmadığını görüyoruz. Eğer dedikleri gibi Merkez Bankası’nda böyle bir kayıp varsa neden bunu bir anda üç parti beraber kullanmaya başladı? Neden bunu dün değil de bugün söylemeye başladılar?
Sorunun cevabı şimdiye kadar çok defa net olarak verildi. Siyasette ne seviye ne de nezaket bıraktılar. Tartışmalar, eylemler, afişler bunun göstergesi. Dün Menderes’e ‘Yurt dışına 12 uçak dolusu altın kaçırıyor’ diyen anlayışın aynısı bugün bize bu ithamlarda bulunuyor. Ortada belge, bilgi yok. Sadece ajans çalışması şeklinde ortaya koyulan bir iddia var. Bu iddia dün yokken bir anda üç parti aynı anda söylüyorsa bu, başka bir hesabın, başka bir ‘Başlayın’ talimatının gereğidir.”
‘Faiz artmasın diye yapılan adımlar’
CHP’nin, AKP’yi ‘bu konularda eleştirecek en son parti olduğunu’ iddia eden Turan, şöyle devam etti: “Daha dün CHP’nin hesaplarını inceleyen Anayasa Mahkemesi, 3.5 milyon lira civarından usulsüzlük olduğundan partiye ceza kesti. Bunun içinde, vahim ama CHP ile beraber anılan sucuk, sakız, alkol, don, terlik harcaması var. Bunlar böyle adamlar. Nasıl oluyor da bunlar Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını görmeden Merkez Bankası’nı eleştirebiliyor?
Bu, ülkemizin, devletimizin bankası. Ekonominin aktörleri, zamana göre tabii ki bazen dövizi bazen altını bazen Türk Lirası’nı artıracaktır. İşlem budur. ‘Faiz artmasın’ diye yapılan adımlar vardır. Bu adımları eleştirebilirsiniz ama ‘Faiz artmasın’ diye ekonominin argümanlarının değerlendirilmiş olmasından kaynaklı bir eleştiriyse bunu baş tacı ederiz. Ama olayı sadece siyasi hesaplarla Merkez Bankası’nın CHP gibi yönetildiğini zannederek bu ithamlarda bulunulmasını ne hükümetimiz ne de Merkez Bankası yönetimi hak etmiyor. Merkez Bankası, devletin bankası. Bu kadar ağızlarına sakız yapmalarını doğru bulmuyorum. Buna ilişkin açıklamalar yapıldı. Tekrar arzu ediyorlarsa randevu alsınlar. Merkez Bankası’na gitsinler, izah edilsin.”
‘Faizcilerin avukatlığını yapıyorlar’
AKP’li yönetici, ‘ülkenin bankasına zarar veren tarzda’ söylemde bulunulmasını doğru bulmadığını söyledi: “Şimdi ısrarla bu hesabı sorduğunu zannedenler, aslında kendi faiz taleplerinin yerine gelmediğini düşünenlerin sözcülüğüne soyunuyorlar. Bu, akli bir işlem değil. Akli bir işlem olsaydı, buna zamanında ‘Nerede bu?’ derlerdi. Dün ‘Damat nerede?’, bugün ‘Merkez Bankası’nın paraları nerede?’ Yarın da başka bir şey olacak. Siyasi bir kavganın, ajans çalışmasının karşılığı bunlar. Bunun ülkeye haksızlık olduğu kanaatindeyim. Bu, ülkemizde faizin artmasını, üretimin durmasını isteyen malum anlayışların aparatlığına soyunmaktan başka bir şey değil.
Zaten nerede bir yanlış var, onun sözcülüğünü CHP yapıyor. Dün Esed’in avukatıydılar. Azerbaycan’a asker gönderdiğimizde bize kızıp Ermenistan’ın avukatlığını yaptılar. ‘Libya’da ne işin var’ deyip İtalya’nın avukatlığını yaptılar. ‘Doğu Akdeniz’de ne işin var’ deyip başka birilerinin avukatlığını yaptılar. Bugün de faizcilerin avukatlığını yaparak, ‘faiz niye artmadı’ diye kızanların sözcülüğünü yapıyorlar. Ama milletimizin vicdanı, irfanı hepsini görüyor. Taş yerine oturacaktır. CHP’nin ayarı o kadar bozuldu ki bunlar ülkeye hizmet etmiyorlar.”