Yargıtay Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada esas hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sundu.
AYM, HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan ilk iddianameyi iade etse de ikinci iddianameyi oybirliğiyle 21 Haziran’da kabul etmişti. İddianamede yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenmişti. AYM Genel Kurulu’nun, iddianameyi kabul etmesi ve iddianame ile eklerinin partiye tebliğinden itibaren ön savunma için iki aylık süre başlamıştı. HDP Hukuk Komisyonu, savunma için dört ay ek süre talebinde bulunmuş; 5 Kasım’da da savunmayı AYM’ye sunmuştu.
Esas hakkındaki görüşünü AYM’ye sunan Şahin, iddianamedeki görüşlerini ve HDP’nin kapatılması talebini tekrarladı.
Süreç nasıl işleyecek?
Bundan sonra, Yargıtay başsavcılığnın esas hakkındaki görüşü, HDP’ye gönderilecek, parti esas hakkındaki savunmasını hazırlayacak.
Daha sonra belirlenecek bir tarihte Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu aşamalarda istenebilecek ek süre taleplerini de AYM değerlendirecek.
Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak AYM raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
15 üyenin 10’unun oy çokluğuyla karar verilebilecek
HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa’nın 69’uncu maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verilebilecek.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay başsavcısıyla ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak.
Anayasa Mahkemesi’nin, siyasi yasak istenen partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete’de gerekçeli yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetimcisi olamayacak.