HDP Sözcüsü Ebru Günay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) HDP’nin kapatılmasına yönelik iddianamenin ‘usulden değil, esastan’ iade edildiğini söyledi.
Yargıtay başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 17 Mart’ta AYM’ye gönderilmişti. AYM de eksikliklerin giderilmesi için iddianameyi iade etmişti.
AYM’nin dosyayı incelemesi için atadığı raportörün ‘iddianamenin iade edilmesi yönünde görüş bildirdiğini’ hatırlatan Günay, şunları kaydetti: “AYM ise saçmalıkları sadece şekli yönden kabul edilemez bulmadı, aynı zamanda iddianamenin mesnetsiz, temelsiz olduğunu ve bir hakikate dayanmadığını da ortaya koymuş oldu. Birazcık hukuk bilgisi olan ve vicdana sahip hiç kimse bu tutarsız, gerçek dışı metne karşı başka türlü bir karar çıkmayacağını elbette biliyordu. Kısacası, iddianamede başsavcının belirttiği eylem-durum ve tespitlerin ‘odağında’ partinin olduğu tezi şimdiden çürümüştür. İlerleyen günlerde esasa ilişkin gerçeklerin de dillendirileceğini umuyoruz. “
‘Önce davayı açalım sonra kanıtları oluştururuz demişler‘
HDP sözcüsü şöyle devam etti: “Çoğu henüz soruşturma aşamasında olan davalardan derlenmiş, söz konusu adres, kimlik bilgileri, görev tanımları, bazı etkinliklerin tarih bilgileri ve yine partinin MYK gibi organlarda yer alan arkadaşlarımız ile ilgili bilgiler yanlış yazılmış, vefat eden insanların dahil edildiği torba dosyalar oluşturulmuştur. Deliller toplanmamış, adeta suç delilleri oluşturmaya dönük büyük bir çaba gösterilmiştir. Bu iddianameyi hazırlayanlar sağı sola, aşağıyı yukarıya, eğriyi doğruya bağlayarak sonuç almaya çalışmışlar. ‘Önce kapatma davası açalım sonra gerekli kanıtları oluştururuz’ demişler. Durum bundan ibarettir ve biz bunu anlatmaya devam edeceğiz. Kamuoyu bu gerçekleri bilmelidir.
AYM verdiği kararda, ‘partinin yetkili organlarına atfedilen eylemlerle’, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda yer alan, ‘odak haline gelmesi’ kuralı arasındaki ilişkilendirmelerin yapılmadığına işaret ediyor. Bu tespitin öyle iddia edildiği gibi usulen bir ret değil, aksine esastan bir tespit olduğunu görüyoruz. ‘Odak olma’ dosyanın temel iddiasıydı. Bu konuda AYM delilleri yetersiz bulmuştur. Dolayısıyla bu esastan bir değerlendirme ve ret kararıdır. AYM kararından da anlaşılacağı gibi ortada iddialar var, suçlamalar var, siyasi hezeyanlar var ama iddianameyi hazırlayanlar bunu delillendirememişler. Çünkü hepsi tepeden tırnağa yalan.”
‘Bahçeli kurumları kapatacağına kendi içine kapansın’
Günay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “HDP’nin kapatılması kadar AYM’nin de kapatılması ertelenemez bir hedef olmalıdır” ifadelerine şöyle yanıt verdi: “Anayasa’yı da kapatmaktan bahsedenler iktidara hükmettiklerini de açıkça ilan etmiş oluyorlar. Aynı şekilde tehdit tüm partileredir. Tüm muhalefetedir. HDP sonrası nasıl bir yol izleyeceklerini, her şeyi nasıl talan edeceklerini, içini boşaltacaklarını açıkça itiraf etmiş oluyorlar. Nasıl ki kayyım rejimi üzerinden yerel demokrasiye savaş açtılarsa, şimdi de en üst merci olan bir kuruma aleni savaş açıyor, babalarının dükkanıymış gibi acilen kapansın diyorlar. Buradan sesleniyoruz! Ülke yönetimini evdeki musluk gibi gören, ülkedeki her kurum ve yapıya, metrekareye düşen her muhalife bir nefret beyanı bulunan; şimdi de AYM’yi kapatma çağrısı yaparak anayasal düzeni ortadan kaldırmakla tehdit eden Bahçeli’ye tavsiyemiz şudur; kurumlara kapatma çağrısı yapacağına kendi içine kapansın, kapansın ki içindeki faşist ruh ve faşizm ile yüzleşebilsin. Türkiye’nin yararına olan budur!”