MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’u tehdit ettiği suçlamasıyla yargılanan Mustafa Yücel hakkında adli kontrol şartlarına uymadığı gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı.
Yücel mazeret sunarak duruşmaya katılmadı.
Ankara 10’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada Prof. Şenol, sadece mesleğini icra etmesi nedeniyle yaşadığı psikolojik şiddet ve fiziksel tehditlerin hayatını idame ettirmesini zorlaştırdığını söyledi.
Yücel soruşturma aşamasında adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasının ardından elektronik kelepçe tedbirini defalarca kez ihlal etmiş, tazyik hapsiyle cezalandırılmştı.
Şenol’un avukatları Nuran İzbelli, Celal Ülgen, Ceren Akbal yedi kez adli kontrolünü ihlal eden sanığın, bu ve diğer ihlalleri kapsamında tutuklanmasını talep etmişti.
Avukatlar bugünkü duruşmada da sanığın tutuklanması amacıyla yakalanmasını istedi. Mahkeme ise sanık hakkında yakalanarak savunmasının alınmasına karar verdi.
Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin de müdahil olma talepleri kabul edildi.
Şenol: Tutuklanma kararı bekliyordum
Sekiz aydır tehdit altında ve polis korumasıyla yaşayan Şenol duruşmadadan sonra Diken’e konuştu.
Kararı yeterli bulmayan Şenol şunları söyledi: “Sekiz aydır hiç hak etmediğim bir cendere yaşıyorum. Sadece sürdürmekte olduğum iş nedeniyle akademisyen, hekim ve kadın olmam nedeniyle bu başıma geliyor. Hiç tanımadığım bir kişinin şiddetinde yaşıyorum. Bedeli olmayan, tarifsiz bir zarar verdi. Derhal, nihai bir tutuklanma kararıydı beklentim. Adaletin bir süre daha gecikeceğini anlıyorum. Daha keskin ve kesin bir karar bekliyordum doğrusu.”
Adım adım yaklaştı
Sahte hekim, aşı karşıtı ve ‘bitkisel ilaç’ satıcısı Yücel, pandemi döneminde halk sağlığına yönelik uyarıları ve eleştirilerde bulunan Şenol’a yönelik tehditlerini önce sosyal medya hesapları üzerinden yaptı. Bu saldırılarını sürdürürken Şenol’un arabasıyla geçtiği güzergahın krokisini, yürüyüş yaptığı parkı, evinin yakınlarından fotoğraflar paylaştı.
Avlanacağını, avdan eli boş hiç dönmediğini, kah ‘Esintiyi’ kah ‘Ankara’daki sarışın kadını’ vurmayı hedeflediğini yazdı. Kusursuz bir cinayet işleyeceğini hatta intihar süsü vereceğini ima etti. Üstelik bu ‘şifreli’ mesajları kimileri tarafından beğenildi hatta yeniden paylaşıldı.
Şenol erken gelseydi karşılaşacaktı
Yücel’ın Şenol’a musallat olma hali sürdü. 29 Temmuz’da Şenol’un ofisinin bulunduğu binaya geldi ve kesilmiş dana dili bıraktı. Otopark görevlisinden Şenol’a ‘avcı hastasının geldiği’ni söylemesini istedi. Alttaki kafeye yine Şenol’a ulaştırmak üzere iki limonata sipariş etti. Şenol o gün ofisine her zamanki saatinde varsaydı, Yücel’le karşı karşıya gelecek, belki de canından olacaktı.
Şenol’un şikayeti üzerinde emniyet güçleri bina, otopark ve kafenin kamera kayıtlarını tek tek inceleyerek, Mustafa Yücel’e kısa sürede ulaştı.
Ankara başsavcılığının talimatı üzerine, Şenol’u ölümle tehdit ettiği iddiasıyla Eskişehir’de gözaltına alınan Yücel savcılık ifadesinde, dostluk ve barış sembolü olarak limonata gönderdiğini, evinin önüne dana dili bırakmadığını öne sürdü.
Yücel, Şenol’a hemoroit (basur) rahatsızlığı için gittiğini ancak muayene etmek istemeyeceği (enfeksiyon hastalıkları uzmanı bakmaz) düşüncesiyle vazgeçtiğini anlattı. Suçlamayı kabul etmediği gibi, kendisinin Şenol’dan davacı olduğunu söyledi.
Yücel tehdit ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak suçlarından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yücel’in hekim olmadığını tespit eden, ilaç sattığı web sitesini erişime kapattıran Sağlık Bakanlığı da başsavcılığa suç duyurusunda bulundu ancak dava açılmadı.